TOBB öncülüğünde, DÜNYA 81 ildeki oda ve borsa başkanlarıyla ekonominin nabzını tutuyor. 25’incisi düzenlenen “Başkanlar Konuşuyor” söyleşi dizisinin bu haftaki konuğu Aksaray oldu. Aksaray TSO Başkanı Cüneyt Göktaş ile Aksaray Ticaret Borsası Başkanı Hamit Özkök’ün konuştuğu söyleşide, kentin 11 bin yıllık tarihi boyunca üretimin içinde olduğu vurgulandı.
OSB’miz doldu, 2023’e kadar fabrika sayısı 500’ü aşacak
Cüneyt Göktaş / Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Aksaray olarak pandemiden çok fazla zarar görmedik. Özellikle OSB’miz büyüdü. Eskiden Aksaray sanayisi dediğimizde aklımıza Mercedes-Benz Türk Kamyon Fabrikası geliyordu. Ama yapılan atılım sonrasında Bridgestone, Sütaş, LC Waikiki, Colin’s, Doğuş Çay gibi markalara ev sahipliği yapar hale geldik. Pandemi döneminde de Aksaray ekonomisi yüzde 15.8 büyüdü. Türkiye’nin en hızlı büyüyen illeri arasında geliyoruz. Aksaray 1. Organize Sanayi Bölgemizde (OSB) şu an için 257 fabrikamız var. Doluluk yüzde 99’da. Ancak inşaatı devam eden firmalarımız var. 2023’te inşaatların tamamlanması ile birlikte fabrika sayımız 576’ya ulaşıyor. Şu anda da ikinci bir OSB kuruyoruz. Burada da 358 fabrika olacak bu ikinci OSB’mizin adı Aksaray Sultanhanı. Sırada da Aksaray Eskil ve Ortaköy OSB’lerimiz var. Şu anda bunların kurulumunu yapıyoruz.
TARIMDA VE OSB’LERDE İLK 10 İÇİNDEYİZ
Aksaray sanayimiz ihracat odaklı gelişiyor. Tekstil, metal ve tarıma dayalı sanayi öne çıkıyor. Yeni düzenlemeyle OSB’miz 5. Bölge teşviklerine düşmüştü. Şimdi ilçelerimizde kuracağımız OSB’ler ile yine 6. Bölge teşviklerinden faydalanabilir hale geldik. Türkiye’nin tam ortasında bir şehiriz. Bunun avantajı da var. Lojistik için ideal bir noktadayız. Demiryolu ile limana bağlanırsak önümüzde kimse duramaz. Tarımda ve hayvancılıkta Türkiye’de ilk 10’dayız. Sanayi bölgeleri içinde OSB’miz sonradan kurulmasına rağmen ilk 10’da. Bunu sadece karayoluyla ulaşımıyla yapmış durumdayız. Eğer demiryolumuz olursa, İstanbul, Bursa ve Gebze ile yarışacağımıza inanıyorum. İhracatta resmi rakamlara göre geçen yıl 170 milyon dolara ulaştık. Ama şehrimizde üretim yapan dev markaların merkezleri başka kentlerde. Aslında Aksaray’da üretilen ve dünyanın dört bir yanına ihraç edilen ürünlerin ihracımız içindeki değeri 2 milyar doları buluyor. Ama biz bunu şehir olarak dert etmiyoruz. Bu rakamlar kentimizde görülseydi belki 6. Bölge teşviklerinden faydalanamaz durumda olurduk. Bize faydası var zararı yok.
FİRMALARIMIZ AR-GE İÇİN TEKNOKENT’E GİDİYOR
Biz kentimizin inovasyon kabiliyetinin de artmasını istiyoruz. Teknokent yeni kuruldu. Ar-Ge yapmak isteyen firmalarımızı, Teknokent’e yönlendirmeye başladık. Organize sanayi bölgesindeki büyük firmalarımız kendi Ar-Ge merkezlerini kurmuş durumdalar. Sadece üretmeyi değil, katma değer sağlayarak üretmeyi hedefliyoruz.
GURBETÇİLERİN KENTE KATKISI BÜYÜK
Döviz mevduatı çok olan bir kentiz. Ama bunun nedeni gurbetçilerimizin çok olması. Aksaray ekonomisine büyük katkıları var. Bir de Aksaray İç Anadolu Bölgesi’nin genelinde olduğu gibi muhafazakâr kesimin ağırlıklı olduğu bir yer. Enfl asyon açısından kendini koruyan bazı vatandaşlarımız dövizi tercih ediyor. Diğer yönden Aksaray mevduat yönünden gerçekten zengin bir il. Kredi yönünden bakarsak yine inançları dolayısıyla daha az kredi kullanılıyor. Bankalarla da güzel çalışıyoruz.
LOJİSTİK MERKEZ HALİNE GELİYORUZ
Aksaray göç alan bir yer. Yıllık ortalama 10 bin kişi civarında göç alıyoruz. İç Anadolu Bölgesi’nde bu kadar göç alan bir il yoktur. Kalifiye eleman yönünde birtakım sıkıntılarımız var. Bunu da aşmak için endüstri meslek liselerini devreye alıyoruz. OSB’mizde üretimde hangi nitelikte işçiye ihtiyaç duyuyorsa, liselerimizde ona yönelik branşlar açtırıyoruz. Türkiye’de işsizlik oranının en az olan illerin başında geliyoruz. Lojistik konusunda da insan kaynağımızı eğitiyoruz. Mesela Ekol burada lojistik üst açtı, deposunu kurdu. LC Waikiki’de burayı lojistik üst olarak seçti.
KAPADOKYA’NIN GİRİŞ KAPISIYIZ
Turizmde önemli bir potansiyelimiz var. Biz Kapadokya’nın giriş kapısıyız. Ihlara Vadimiz ile Kapadokya başlar, bunu çok kişi halen bilmez. Aksaray’ın Sivil Toplum Kuruluşları olarak bunu anlatmanın çabası içindeyiz. Hasandağımız var. Tuz Gölü’ne ve Narlıgöl’e karşılama merkezi yapıyoruz. Biz Aksaray’ın kalkınmasında sanayi ile tarım ve hayvancılığının yanına turizmi de ekledik…
Günlük 1400 ton olan süt üretimimizi 2 bin tona çıkartacağız, Türkiye sıralamasında yükseleceğiz
Hamit Özkök / Aksaray Ticaret Borsası Başkanı
Biliyoruz ki “gıdayı yöneten dünyayı yönetir”. Geçen yıl tüm Türkiye’de olduğu gibi bizde de kuraklık oldu. Bizim topraklarımız 11 bin yıl önce de buğday üretiyordu. Dünyada tarımın ilk yapıldığı yeriz. Türkiye’nin şeker ihtiyacının yüzde 9’unu karşılıyoruz. Yemin ana maddesi yoncanın başkentiyiz. Arpa, buğday üretiyoruz. Şu an itibari ile Aksaray’ımızda 460 bin büyükbaş, 1 milyon civarında da küçükbaş hayvan varlığı bulunuyor. Daha önceden besi hayvancılığı konusunda yoğunduk. Şimdi sütte iddialıyız. Günlük 1400 ton süt üretimimiz var. Sütaş ile birlikte 13 büyük süt işletmemiz var. Biz süt üretimimizi 2 bin tona çıkararak süt verimliliğinde 7’nci sırada olan Türkiye sıralamamamızı daha da yukarıya taşıyacağız.
ZARAR ETSEK DE MİLLETİMİZ İÇİN ÜRETECEĞİZ
Aksaray’ın istidamının yüzde 70’i tarım ve hayvancılıktan. İnsanları doğduğu yerde koruyabilmeliyiz. Çiftçi kardeşlerimiz yılmadan mücadele ediyor. Milletimiz için, devletimiz için mücadele etmeye de devam edeceğiz. Tarımda işçi bulmakta zorlanıyoruz. Suriyeli, Afganlı ve Özbek kardeşlerimizden istihdam desteği alarak üretimimizi sürdürüyoruz. Çiftçinin bu süreçte girdi maliyetlerinden dolayı para kazanamama şansı yok. Kendi büyükbaş işletmemden örnek vereyim. Bir hayvanın yarım kilo et yapması için günde 80 liralık yem yemesi lazım. Yarım kilo etin karşılığı 30-32 lira. Dolayısıyla hayvan günlük 50 lira zarar ediyor. Mazot ve enerji giderlerini de eklediğimizde çok zorlanıyoruz. Şu an itibari ile kazanma şansımız yok. Sezonda bildiğimiz gibi biz 1750-2250 arasında arpa pazara sunulmuştu şu an arpa fiyatı 3500-4000 TL arasında. Öte yandan kentimizin iki büyük şeker fabrikası var. Pancar üretimimiz sayesinde, bu fabrikaların hammaddesini kentimiz sağlıyor.
TUZ GÖLÜ’NÜN AROMASI ÜRÜNLERİMİZE TAT VERİYOR
Borsa olarak kabak çekirdeğinin tescilini, coğrafi işaretini aldık. Kabak çekirdeği üretiminde 3’üncüyüz. Ama tadıyla tüm dünyada fark yaratıyor. Biliyorsunuz biz Tuz Gölü Havzası içindeyiz. Havzadaki alüvyonlu toprak ve rüzgarlar, kabak çekirdeğimize farklı bir aroma veriyor. Bu aroma sadece kabak çekirdeğinde yok. Etimizin tadı da bunun için güzel, sütümüzün lezzeti de bunun için iyi…
EVLİYA ÇELEBİ’NİN ASLAN DEDİĞİ “MALAKLI”
Aksaray malaklısı Türkiye’deki köpekler arasında bir marka haline geldi. Evliya Çelebi Aksaray’a geldiğinde malaklı köpeğimizi görüp “Bir aslan gördüm sanki” diye seyahatnamesin not etmiş. Çok özel bir hayvan. Aksaraylılar olarak gurur duyuyoruz.
TARİHTE İLK SİGORTACILIK AKSARAY’DA YAPILDI
Tarım üretimi kadar turizm de kentimiz için hayati. Turizmde hak ettiğimizi maalesef alabilmiş değiliz. Size çok çarpıcı bir örnek vereyim. Anadolu’daki ilk sigorta sisteminin Ağzıkarahan Kervansarayı’nda uygulanmaya başlanmış. Bu tarihin de ilk sigortacılık sistemi. İpekyolu güzergâhındayız. Selçuklu’nun önemli kervansarayları burada. Her 40 kilometrede bir yapı, bir eser bırakmışlar. 11 bin yıl önce ilk buğday bu topraklarda yetiştirilmiş, ilk tarım burada yapılmış. Tabiri caizse İç Anadolu’nun, tarımda Çukurova’sı haline gelmişiz, sanayide Marmara’sı olmuşuz. Aksaray işte böyle kıymetli bir yatırım alanı. Biz Ticaret Borsası olarak sadece tarımsal üretimin değil büyümenin takipçisiyiz.
KIZILIRMAK’TAN ŞEHRİMİZE SU TRANSFERİ YAPILMALI
Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cüneyt Göktaş ile Aksaray Ticaret Borsası Başkanı Hamit Özkök, Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ, Genel Koordinatörümüz Vahap Munyar, Yazıişleri Müdürümüz Handan Sema Ceylan’ın sorularını yanıtladı. Başkanlar, Aksaray’da yeraltı sularının şu anda 250 metreden çekilebildiğini belirterek, “Kızılırmak’tan Aksaray’a su transferi gerçekleştirecek bir proje bekliyoruz. Biz yılmadan üretime devam etmek istiyoruz. Zararına da olsa üretime devam etmek istiyoruz fakat en önemli sorunumuz su” dediler.