İMAM GÜNEŞ

Süper Teşvik alan petrokimya yatırımlarından birine de CFS imza atacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nden teşvik alan CFS Petrokimya, 4.11 milyar TL’lik yatırım ile Adana’da polipropilen üretimi gerçekleştirecek. Üretimini, Adana Yumurtalık’ta yer alan Enerji Endrüstri İhtisas Bölgesi’nde yapacak olan şirket, burada kendi limanını da inşa edecek. Yılda 500 bin tonluk üretim gerçekleştirmeyi planlayan şirket, 1000 kişiye de istihdam sağlayacak, polipropilen ithalatının yüzde 20’sini karşılayacak.

CFS Petrokimya, CFS İstanbul şirketlerinden biri. CFS Petrokimya’yı Albert Özmizrahi ile birlikte eski başbakan Mesut Yılmaz’ın oğulları iki oğlu kurmuş. Mehmet Yavuz Yılmaz’ın vefatının ardından Emir Hasan Yılmaz ile Özmizrahi’nin ortaklıkları devam ediyor.

CFS Petrokimya Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Albert Özmizrahi şirketlerinin 6. yılına girdiği bilgisini vererek, petrokimya ticareti ile uğraştıklarını, ağırlıklı olarak yurtdışından getirdikleri petrokimya ürünlerinin Türkiye’de distribüsyonunu yaptıklarını söylüyor.

Bu işe girdiklerinden beri Türkiye’de çığ gibi büyüyen bir açık gördüklerini dile getiren Özmizrahi, sektör hakkında şunları kaydediyor: “Türkiye’de kurulu bir tek Petkim var. Onun dışında hangi petrokimya istatistiğine bakarsanız bakın, ithalatta Türkiye, sektörün tüm ürün gruplarında ilk beşte yer alıyor. Bizim yatırıma girdiğimiz alanda dünya ikincisiyiz. İlk sırada Çin var. 2.5-3 milyar dolar arasında bir cari açık görünüyor yıllık. Bu rakam değişkenlikten dolayı farklılık gösterebiliyor. Bu cari açık 2004’ten beri sürekli yüzde 10 büyümüş. 2004’te yaklaşık 450-500 bin ton ithalatımız olmuş resmi kayıtlara göre. 2017’de ise 2.2 milyon ton ithalat yapmışız.”

Yatırım yapmayı düşünürken süper teşvik paketi açıklandı

Albert Özmizrahi, “Geldiğimiz noktada her ülkenin dönüp Türkiye’ye ürün sattığını, herkesin üretimini Türkiye piyasasına göre hazırladığını fark ettik” diyor, bu kadar açık ve bu kadar da kullanım varken yatırım yapmayı düşündüklerini ifade ediyor. Özmizrahi yatırım kararı sürecini şöyle anlatıyor: “Tam yatırımı düşünerek neler yapabileceğimizi tartıştığımız dönemde Başbakan’dan teşvik paketi açıklaması geldi. Bu da bize ‘acaba yapabilir miyiz’ dedirtti. Araştırmalara başladık. Daha önce de Türkiye’de böyle bir tesisin yapılması için teşebbüsler olmuş, ama tıkanmış. Hammadde sıkıntısı yaşamışlar. Artık hammadde sıkıntısını aştı dünya. Özellikle ABD’nin piyasa girmesi etkili oldu. Dolayısıyla hammadde tedariki oluştu. Hammadde sağlayabileceğimizi öğrendikten sonra fizibilite çalışması yaptık. Dünyanın sayılı petrokimya raporlama firmalarından biri ile görüştük. Beraber bir çalışma hazırladık 4 ay boyunca. Sonucu görünce bu işin yapılabilir olduğunu anladık. Hammaddeyi bulduktan sonra Türkiye’deki cari açık ve kullanım sıklığı bu işin yapılabilir olduğunu gösterdi bize.”

Finansman konsorsiyum ile sağlanacak

“Yola çıkarken esas amacımız yerli tüketimi karşılamak oldu. En azından bir kısmını…” şeklinde konuşuyor Albert Özmizrahi ve bu iş için girişimcilik gerektiğini söylüyor. En çok karşılaştıkları sorunun ‘neden daha önce yapılmadı’ olduğunun altını çiziyor Özmizrahi, geçmişte hammadde sıkıntısının olduğunu, hammaddeyi bağlamadan kimsenin bu işe girmeyeceğini aktarıyor.

Projenin yaklaşık 1.2 milyar dolarlık yatırım gerektirdiğine de işaret ediyor Özmizrahi. “Öz sermaye de koyacağız. Onun dışında proje finansmanına da gideceğiz. Şu anda onunla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Büyük ihtimal konsorsiyum gerçekleşecek. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında bankalar ile görüşmelerimiz sürüyor. Biraz daha yolumuz var” diyor.

Adana stratejik bir yer bölgeye katkımız olacak

Projenin Adana’da Yumurtalık bölgesinde faaliyete gireceğini de anımsatıyor Özmizrahi, tesisin yaklaşık 500 dönüm üzerine kurulacağını belirtiyor. Adana’nın stratejik bir yer olduğunu, özellikle burayı istediklerini belirtiyor ve Özmizrahi şunları söylüyor: “Yatırımın bölgeye de katkısı büyük olacak. Bu projenin inşaatı kolay bir inşaat değil. Çok ciddi tedarik de gerektirecek. Bunun dışında nihai ürünün satışı olacak. Türkiye pazarı önemli pazar. Çıkan ürünün dağıtımı konusunda çok ciddi bir lojistik ağ geliştirilmesi gerekiyor. Adana stratejik bir yer. Akdeniz’de yer alıyor. Özellikle o bölgeyi istedik. Devletimiz de bize bu konuda yardımcı oldu. Türkiye’de hâlihazırda 60 bin tonluk propan gemisinin yanaşıp hammaddeyi indireceği bir liman yok. Dolayısıyla bizim kendi limanımızı yapma zorunluluğumuz var. Tesisimiz ile sektör ithalatının yüzde 20’sini karşılayacağız.”

2022’nin son çeyreğinde faaliyete geçecek

Bu yılın sonunda kasım, aralık ayı gibi kazmayı vurmayı planlıyoruz. Daha yolun başındayız, önümüzde daha 4 yıl var. Bir aksilik olmazsa 2022 son çeyrekte faaliyete geçmeyi planlıyoruz. Yıllık 500 bin tonluk üretim yapacağız. Bu da ithalatın yaklaşık yüzde 25’ine denk geliyor. İthalatta son 10 yıldaki büyümeye bakarsak biz faaliyete geçtiğimizde ithalatın yüzde 20’si kadar üretim yapıyor olacağız.

“Her yeni projeye açığız”

Türkiye’de çok ciddi kimyasal tesisler var. Üretim gücünü kanıtlayan bir ülkeyiz. Sadece yatırım anlamında geri kaldık. Bizim yapacağımız yatırımların başka firmaları teşvik edeceğine inanıyorum. Teşvik etmelidir de… Bizim tesisimiz tek başına yeterli değil. 1-2 tesisin daha kurulması lazım. Farklı yerlere yapılabilir. Biz her yeni projeye de açığız. Yarın öbür gün kısmet olursa tesisin kapasitesini artırmaya da gidebiliriz. Sonuç olarak talep burada.

“Akdeniz’in avantajını kullanacağız”

Akdeniz’de önemli bir konumda olacağız. Coğrafi avantajımız var. Şartlar oluştuğunda, yurtdışındaki fiyatlar izin verdiği vakit çok iyi pazarlar var. Avrupa ve Kuzey Afrika gibi iki iyi pazara neden ihracat yapmayalım.