Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ bu hafta Şans Sohbetleri’nde borsadaki dalga boyu yüksek hareketleri ele aldı. İkili özellikle bankacılık hisselerini ‘Hunt biraderler’ hikayesine atıf yaparak değerlendirdi. Ağaoğlu, son fiyatlamaları ‘mekanik’ arıza olarak nitelendirdi ve piyasanın kısa sürede dengeleneceğini söyledi.
Güldağ, ABD’de beklentiyi aşan çekirdek enflasyona vurgu yaparken, Ağaoğlu 100 baz puanlık bir faiz artırımının masada olmadığını kaydetti. Petrolde 90 doların altını OPEC+’nın savunacağını düşünen Ağaoğlu, gümüşün ise altına göre daha pozitif görünüm sergilemeye başladığına dikkat çekti.
Güldağ, ABD’de beklentiyi aşan çekirdek enflasyona vurgu yaparken, Ağaoğlu 100 baz puanlık bir faiz artırımının masada olmadığını kaydetti. Petrolde 90 doların altını OPEC+’nın savunacağını düşünen Ağaoğlu, gümüşün ise altına göre daha pozitif görünüm sergilemeye başladığına dikkat çekti.
Güldağ: Beklentileri aşan ABD enflasyonu hafta ortasında piyasalarda sert bir düşüş dalgasını beraberinde getirdi. Yüzde 8,3 gelen TÜFE’de çok büyük bir fark yok ama çekirdek enflasyonun 5,9’dan 6,3’e çıkması satışlarda katalizör gibi duruyor. Enflasyonda zirveden dönüş konusunda yeniden soru işaretleri belirmiş durumda. Fed bundan sonra 75 baz puandan hayatta vazgeçmez, hatta 100 baz puana da çıkar mı tartışmaları da bir yanıyla başladı. Fiyat artışları daha sürecek, öyle beklendiği gibi hemen 2023’ün ilk çeyreğinde tekrar aşağı iniş olmayacak diye düşünülüyor. Muhtemelen Fed’in faiz oranı 4-4,5’e gelecek, Amerikan 10 yıllıkları da yüksek kalacak ve bu da borsaları kötü etkileyecek senaryosu çiziliyor.
Ağaoğlu: 21 Eylül’de açıklanacak kararda 75 baz puan kesin gibi görünüyor. 100 baz puan Fed’in kendini inkarı olur. 25 baz puanla başlamış bankanın 75 yerine 100’e çıkması, kafaları karıştırır. 75 baz puan artış tamam da 100 baz puan “ne oluyor” sorusunu getirir ve bir kazık fren ihtimali artar. Bunun olmasını da istemez.
Güldağ: Yani 100 baz puanın masada olmadığını düşünüyorsun…
Ağaoğlu: Bence değil. İşin bu noktaya gelmesinde Fed’in bedava para politikasının büyük katkısı var. Bunun üzerine arz şokları eklenince enflasyon iyice zıvanadan çıktı. Evet, emtia fiyatları önemli oranda geriledi ama riskler devam ediyor. Dünyada arz şoklarını düzeltici çok fazla adım yok. Doğalgaz ve buna bağlı olarak Avrupa bazında enerji çok ciddi sorun olmaya devam ediyor. Bu arada Almanya’nın ya doğrudan ya da proxy denilen, kendi adına bu işi yapacak olan ülkeler nezdinde Rusya ile masaya oturacağını düşünüyorum. Bu bir tahmin sadece, tespit değil.
Güldağ: Ben Almanya’nın masaya oturma konusunda çok iştahlı olacağını sanmıyorum. Bu durum, Rusya’ya bağımlılığını azaltmak için bir fırsat penceresi sunuyor. Almanya ve özellikle enerji dönüşümünü gerçekleştirme niyetindeki Avrupa, biraz üşüyecek, sıkıntı çekecek ama bu fırsatı da kullanacaktır diye düşünüyorum. Onun için çok fazla eğilip büküleceklerini düşünmüyorum. Tabii ki izleyip göreceğiz.
Ağaoğlu: Bu konuya bir ekleme yapayım. Bizdeki doğalgaz fiyatları, Avrupa’ya göre çok ucuz hale geldi. Tabii bizde sübvanse ediliyor. Ama Avrupa’da çok çok yüksek olduğu için bizdeki doğalgaz fiyatı, Türkiye’yi avantajlı hale getiriyor. Bu da Avrupa tarafında rekabette öne geçirecek bizi. Bu avantajı iyi kullanmak gerek. Bunun için başta finansmana erişim meselesi olmak üzere içerideki sıkıntıları çözmemiz gerek.
Güldağ: Finansmana erişim sorununun olumsuz etkilerini görebiliriz diye konuşuyorduk. Ekonomideki yavaşlamanın ayak sesleri geliyor. Sanayi üretiminde yüzde 6,2 düşüş yaşandı. Perakende cephesi de sıkıntılı olarak gidiyor. İkitelli’de sanayicilerle sohbetimizde, finansmana erişim bir numaralı sorun olarak bir kez daha dile getirildi. Geçen sefer ne yapılması gerektiğine ilişkin uzmanlardan da aldığımız görüşleri paylaşmıştık. Burada bırakayım.
Ağaoğlu: Çok kafa karıştırıcı bir tablo var. Bankacılıkta yılbaşından bu yana 13-14 değişik düzenleme gelmiş. Ay başına 2- 2,5 ortalamayla gidiyorlar galiba. Bunlar majör düzenlemeler, bir de minörleri var. Onları katarsak daha fazladır bu ortalama. Biraz artık durulması lazım. Yani artık şu taşların yerine oturabileceği, dinginlikle devam edilecek bir sürece girmemiz lazım.
Güldağ: Çok zor. Çünkü bir düzenleme yeni şikayetlere yol açıyor. Yeni şikayetleri ortadan kaldırmak için yeni düzenleme bir başka yeri bozuyor. Bence bir sarmala döndü. Az önce doğalgaz avantajından bahsettin. Enerji kullanan hemen her alanda, Türkiye’nin şansı öne çıkıyor gibi görünüyor. İzmir’de Türk Çimento ile yaptığımız toplantıda da bu konu gündeme geldi. Sonuç olarak çimento, demir çelik, alüminyum gibi birçok sektörde ortaya çıkan fırsatları iyi değerlendirmek gerek. Bunun için de kendi içimizdeki bu sarmaldan kurtulmamız gerekiyor.
Ağaoğlu: Bekleyip, göreceğiz…
Güldağ: Borsa İstanbul’da ciddi yükselişlerin ardından bu hafta sert satış yaşandı. Sene başından bu yana yüzde 200 prim yapan ve son günlerde tavan tavan giden banka hisseleri taban oldular. Bu soluksuz yükseliş için sağlam bir neden bulunamıyordu ama vadeli işlemlerin önemli bir rol oynadığı söyleniyor. Kaldıraçlı işlemler ve yüksek arbitraj sonrasında teminat kapama çağrıları satışları tetikledi deniyor. İlginç bir hafta oldu fiyatlamalar açısından.
Ağaoğlu: Vadeli kontratlarda, küçük miktarda bir teminat yatırarak büyük bir vadeli kontratta uzun pozisyon aldığınızda karşınızda aynı miktarda kısa pozisyon almış olanlar var. Aldıkları o uzun pozisyonların üzerine yeni ve daha yüksek fiyatlarla uzun pozisyon ekleyince açıkta kalan kısa pozisyon taşıyanlar çok daha fazla teminat yatırmak zorunda kaldılar. Bu durum ‘Hunt biraderler’ hikayesine benziyor. Teminatlar arttı. Hem long hem short pozisyon tarafında artırdıkları için büyük ihtimalle o başta uzun pozisyon taşıya taşıya bu işi yukarı çekenler için de bir teminat yetiştirme sıkıntısı oluştu. Eskiden sadece açıkçılar bu teminatı yetiştirmek zorunda kalırken, bu sefer uzun pozisyon taşıyanların da teminat yatırmak zorunluluğu ortaya çıktı. Şu andaki yaşanan olay, bence vadeli kontratlar ve hisse senetleri arasındaki dengesizliğin fotoğrafı.
Güldağ: Ne zaman dengeye oturmasını beklersin?
Ağaoğlu: Teminat nedeniyle son iki günde satışlarla bir dengelenme çalışması oldu. Kısa vadeli teknik analiz sağlıklı yapılamadığı için net bir şey söylemek zor. Ama teminat yapıları genelde 2-3 gün içinde düzelir. Düzelmezse bir gün çok sert bir satış gelir, bütün her şey yerine oturur. Ondan sonra tekrar o sert satıştan sonra toparlanır. Büyük ihtimalle o sert satış önceki gün geldi. Teminat tamamlama ihtiyacından dolayı, onun artçıları sürüyor. İhtimaldir birkaç seans sonra bir yerde dengelenecektir.
Güldağ: Peki orta vadede ne düşünüyorsun borsa için?
Ağaoğlu: Enflasyon ve faiz dengesinin bu kadar absürt olduğu bir ortamda borsanın halen iyi bir alternatif olarak kalmaya devam edeceğini düşünüyorum. Ben bu çıkışı zaten bir anomali olarak görüyordum ve bu sürece mekanik arıza dedim. Yani söylenti ya da yalan bir haber üzerine belki 1-2 hisse senedi tek başına yükselebilirdi eskiden. Ama başta bankacılık olmak üzere böyle blok olarak yükseliş için ana bir trend değişikliği veya bugünlerde olduğu gibi mekanik arıza gerekiyor. Mekanik arıza dediğim; vadeli kontrat, kısa uzun pozisyonlar ve onun karşılığındaki hisse senetleri arasındaki dengesizlikler ve bu dengeyi sağlayacak dengenin ortadan kalkmış olması. Şimdi mekanik arıza yavaş yavaş kırılıp dökülecek. Tekrar yerine yeni bir mekanizma kuracağız, o mekanizmayla da devam edeceğiz. Belli bir fiyat dengesine oturacak piyasa.
Petroldeki düşüşün kalıcı olması zor
Güldağ: ABD’de yüksek faizin resesyonu tetikleyeceği, bunun da petrol talebini düşüreceği beklentisi sürüyor. Bir yanda da Çin’deki riskler var. Uluslararası Enerji Ajansı da bu yıl için küresel petrol talebi tahminini düşürdü.
Ağaoğlu: Henüz majör bir küresel resesyon fiyatlanmıyor diye düşünüyorum. Fiyatlanıyor olsaydı endüstriyel metallerdeki düşüşler çok daha sert ve daha toparlaması zor düşüşler şeklinde karşımıza çıkardı. Onları görmüyoruz. Hakeza petrol tarafı Amerika’daki stok verileriyle bir parça geriledi ama kalıcı olması zor. 90 doların altında büyük ihtimalle OPEC+ savunacaktır. Bu arada Azerbaycan- Ermenistan sınırındaki çatışma çok hoş olmayan bir durum. “Rusya’nın etrafında küçük sıkıntılı bölgeler yaratılmaya mı çalışılıyor” gibi bir endişe bende oluşmaya başlıyor. Bu süreci de dikkatli izlemek gerek.
Gümüş ve altın Fed’e rağmen toparlar
Güldağ: Fed’in fiyatlandığı haftada gümüş ve altındaki hareketi nasıl yorumlarsın; gümüş bir adım önde gibi…
Ağaoğlu: Son iki hafta içinde gümüş altına oranla daha iyi bir performans gösterdi. Bu iyi bir haber. Gümüşün öncül olmadığı veya desteklemediği bir altın çıkışı zaten çalışmıyor. Gümüş altına göre ucuzdu, nitekim gümüş-altın paritesi 96’dan 87,20’ye geldi. Yani geçen hafta 1 ons altın vererek 96 gümüş alınırken, bugün 1 ons altın vererek ancak 87,2 ons gümüş alabiliyorsunuz. Ki bu gümüşün altına göre daha iyi yükseldiğinin göstergesi. Gümüş altına göre halen daha ucuz ve bir hareket olduğunda biraz daha önde gidecek. Gümüş son bir hafta içinde 20’ye kadar gelmiş. Ancak biraz gerilemesi muhtemel. Yani 18,70, 18,80’lere kadar inebilir. Altın 1680’in altına düşmediği sürece gümüş ve altın Fed’e rağmen ihtimaldir ki önümüzdeki dönemde biraz toparlayacak.