DÜNYA, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülünde, 81 ildeki oda ve borsa başkanlarıyla ekonominin nabzını tutuyor. “Başkanlar Konuşuyor”un bu haftaki durağı Karaman oldu. DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Karaman TSO Başkanı Mustafa Gökhan Alkan, “Bir markete girdiğinizde raftan aldığınız bisküvinin arkasında kentimizin adı yazar” dedi.
1960’larda başladığımız serüvende 160 ülkeye bisküvi satar hale geldik
M. Gökhan Alkan / Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
İç Anadolu’nun güzel kentlerinden biriyiz. Ama aynı zamanda topraklarımızın neredeyse yarı yakını Akdeniz Bölgesi’nde. Toroslar tarafında kalan üç ilçemiz, Akdeniz’de. Kentimizin rakımı 300’den başlayıp 2 bin 200’e kadar çıkıyor. Bu da ürün çeşitliliği demek. Gıda şehriyiz. Aslında gıda ürünlerine katma değeri çok yüksek olmayan sanayi ürünleri olarak bakılıyor. Ama pandemi gıdanın önemini ortaya koydu. Bu da kentimiz için bir avantaj oluşturuyor bu. Pandemi ve tedarik krizlerine rağmen er zaman umudunu koruyan, girişimci bir kentiz. Gıdanın katma değeri sınırlı olsa da biz bu alandaki tedarik sanayimizi geliştirdik. Gıda makineleri üretiyoruz.
10 BİN YIL ÖNCE DE BUĞDAYIN ANAVATANIYDIK
Biz gıda üretiminin doğduğu topraklar üzerindeyiz. Biliyorsunuz Çatalhöyük’de 10 bin yıl önce insanoğlu ilk kez tarım yapmaya başlamış ve yerleşik düzene geçmişti. Çatalhöyük’te çıkartılan buğday kalıntılarından alınan örnekler gösteriyor ki; Karaman’da şu anda yetiştirilen buğday bu buğdayın genetiğiyle hemen hemen aynı. Buradaki durum buğdayı Karaman’ın rüzgârından ve toprak yapısından kaynaklı çok kaliteli. Bir de helvamız, pekmezimiz var. En önemli atılımı 1960’larda yaptık. Bisküvi serüvenimizin temelini 1960’larda Bifa Bisküvi attı. Orası Karaman’ın okulu oldu. Türkiye’de birkaç bisküvi fabrikası hariç hepsi burada. İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl seçilen Türkiye’nin en önemli sanayi kuruluşları listesinde kentimizden 4 firma bulunuyor. Karaman’dan 160 ülkeye bisküvi satıyoruz.
KADIN İSTİHDAMI TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜSTÜNDE
Kentimizde toplam çalışan sayısı 19 bin. Bunun 15 bini gıda sanayinde çalışıyor. Toplamda 14 bin kişi de bisküvi alanında. İl nüfusumuzun yüzde 27’si gelirini büskividen sağlıyor. Herhangi bir zincir markete girin, bisküvi reyonundan bir ürün alın. Arkasını çevirip baktığınızda üretildiği yerin Karaman olduğunu göreceksiniz. Gıda üretimindeki bu başarımızın mimarları kadın çalışanlar. Türkiye’nin ortalamasının üzerinde kadın istihdamımız var. Konya ile içinde bulunduğumuz gelişmişlik bölgesi Türkiye’nin en düşük işsizliğine sahip bölge. Komşu illerin ilçelerinden taşıma yolu ile işçi istihdam ediyoruz. Bazı dönemlerde işçi bulma sıkıntısı da yaşıyoruz.
91 FİRMAMIZ GIDA ÜRÜNLERİ İMALATINDA ÇALIŞIYOR
Toplam sanayi siciline kayıtlı 469 tane firmamız var. 91 firmamız gıda ürünleri imalatı yapıyor. 79 makine imalatçımız var. Bunların yine 20’si gıda üzerine. Taş ocakçılığı yapan 57 firmamız bulunuyor. Elektrik, gaz, buhar havalandırma sistemi üretimi ile ilgili 55 şirketimiz, kauçuk plastik ürünlerinde 33 firmamız var. Odamıza kayıtlı aktif üye sayımız 4 bin 100 civarında.
SERTİFİKALI ELMA AĞACINDA TÜRKİYE BİRİNCİSİ
Sertifikalı elma ağacında biz Türkiye birincisiyiz. Üretimde de yılın rekoltesinde göre bazen ikinci bazen üçüncü olabiliyoruz. Son zamanda kentimizde çok sayıda ileri teknoloji soğuk hava tesisi yapıldı. Bu sayede çevre kentlerin elma üreticilerinin de ürünlerini işleyip ihraç ediyoruz. Elbette bunlar Karaman’ın ihracatına yazılmıyor. Bu yüzden görünenin üzerinde bir potansiyelimiz var. 50 bin ton gibi bir elma üretimimiz var. Hep espri yaparım; burada herkesin işi vardır ama aslında herkes elmacıdır.
HAVZA BAZLI TEŞVİK SU SORUNUNU ÇÖZER
Elbette ekonomisi bu kadar tarıma bağlı olan bir kentin en büyük tedirginliği kuraklık. Maalesef iki yıldır kuraklık kapımızda. Bölgemizde yer altı sularının ciddi anlamda çekildiğini görüyoruz. Bunun yanında etrafımızda güzel barajlarımız var. Bu barajlardan kapalı sistemle sulamaya yönelik kamu yatırımları var. Bazıları proje aşamasında, bazıları tamamlandı. En büyük arzumuz su sorunumuzun çözülmesi. Eğer havza bazlı teşvik sistemine geçebilseydik veya geçebilirsek su konusunda da önemli bir çözüm üretmiş olacağız. Çünkü suyu daha az isteyen ürünler bu bölgelerde teşvik edilecek. Karaman’ın en önemli ürünleri, kuru fasulye, nohut, şekerpancarı, yulaf, elma, kabak ve taze soğan. Bir de ciddi miktarda zeytinimiz var. Havza bazlı teşvik sistemine geçebilirsek, su savurganlığını giderebiliriz.
TÜKETTİĞİMİZ ENERJİNİN 3 KATINI ÜRETİYORUZ
Enerji sektöründe de çok önemli bir avantaja sahibiz. Tükettiğimiz enerjinin 3 katını üreten bir iliz. Üstelik üretimimiz yenilenebilir enerjiden. İlimiz sınırları içerisinde hidroelektrik santralleri var. Bunun yanında güneş tarlalarımız rüzgâr elde ettiğimiz yerler var.
TABAN TAHTASI ÜRETİMİNDE LİDERDİK
Bir diğer önemli sektörümüz de ağaç işleri. Konuşmamızın başında da söylediğim gibi Akdeniz Bölgesi’nde de topraklarımız var. Toroslarda önemli bir ağaç varlığımız bunuluyor. Yapay laminant çıkmadan önce biliyorsunuz taban tahtası kullanılırdı. Taban tahtası üretiminde kentimiz birinci. Tabi gelişen teknolojiler bu ürünün yerine başka şeyler koydu. Ama hala ağaç işlerinde ve ormancılıkta çok önemli bir tecrübeye sahibiz. Şimdi bir takım yeniliklerle bu alanda ihracatımızı artıracağız. Biz dış ticaret dengesinde, fazla veren bir kentiz. Üstelik 3,5 kat. Ama hedefimiz daha da ihracatı artırmak.
ULU ÖNDERİN ATA YURDU; TAŞKALE…
Oda olarak önemli bir Turizm Çalıştayı’na imza attık. Kentimize gelen turist sayının yüzde 50 arttığını gözlemledik. Çok önemli bir medeniyetlere ev sahipliği yapıyoruz. Mesela Karaman’da tam bizim şehir merkezimizin kuzeyinde, ovanın ortasında duran bir kütle ve bu kütlenin üzerinde Binbir Kilise dediğimiz bir bölge var.
Hristiyanlık açısından çok önem arz eden bir bölge. Bunun yanında Atatürk’ün ata yurduyuz. Ulu önderimizin babasının yurdu Taşkale. Taşkale’de bulunan taş içinde tahıl ambarları da var. 100 yıldır kullanılıyor.
“Karaman Grisi” moda oldu tüm dünyaya 2 saat uzağız
Hazır giyimde olduğu gibi mermer de moda var. Dönemsel olarak biri öne geçiyor sonra diğeri değer kazanıyor. Şu anda tüm dünyada ‘Karaman Grisi’ çok moda. Bu mermerimiz gri, beyaz damarları var. Çok şık. Çok sonradan moda olduğu için yeni yeni mermerde gelişiyoruz. O yüzden kütük olarak satıyoruz. Başka kentlerde işleniyor. Gönül arzu eder ki Karaman Grisi’ni biz işleyelim. Biz Mevlana Kalkınma Ajansı’na bağlıyız. Ajansımızla birlikte doğal taş alanında Karaman’la ilgili bir ön fizibilite raporu hazırlattık. Bu raporu Türkiye’deki önemli ocakların sahiplerini davet ederek sunduk. Ocaklarımızdan doğal taşlarımız kütük halinde çıkıyor ve kütük halinde ihraç ediliyor. Katma değer sağlayamıyoruz. Ocak sahiplerinden toplantı sonrası çok olumlu dönüşler aldık. Onlarda yatırım yapma hevesi var. Biz Mersin Limanı’na 2 saat mesafedeyiz. Yani diyoruz ki tüm dünyaya 2 saat uzaklıktayız. Bir de enerji avantajımız var. Çünkü bu sektör aynı zamanda enerjiyi yoğun olarak da kullanıyor. İkinci OSB’miz hayata geçer geçmez, mermer yatırımcıları buraya gelecektir. Aktif ocak sayımız 40’lı rakamlarda.
İkinci OSB’nin parselasyonu 6 aya tamam
İkinci OSB’mizin yapılması için 2015’te harekete geçilmiş. Ama ilk OSB’miz dolmadığı için süreç yavaş işlemiş. Ama şu anda hız verdik. Parselasyon işlerinin başındayız. 6 ayda tamamlayacağız. Çok ciddi talep var. Raporu sunduğumuz mermerciler yer talep ettiler.
Mağarada peynir üretimi
Karaman Divle Obruğu Tulum Peynirimizin tescilini aldık. Kentimiz küçükbaş hayvancılıkla anılan bir şehirdir. Bir mağarada üretiliyor. Tulum peynirlerinin, keçi derisi kılıfı, mağaranın bakteri fl orasından kaynaklı ilk başta beyaza bürünüyor, sonra hafif mavileşiyor ve sonunda o deri kırmızı bir hal alıyor. Başka mağaralarda bu peynir elde edilemiyor. Hiçbir emek harcanmadan bu peyniri görmeye gelenler bir turizm destinasyonları oluşturdu. Coğrafi işaretin büyük katkısı oldu. Üretim yıllık 45 ton ile sınırlı. Onun için sertifikalı ürünleri almanız lazım. Peynirimiz İtalya’dan ve İstanbul’dan ödüllü.