Devletin tek gelir kaynağı olan vergi gelirlerinin adil bir şekilde dağıtılması gerekir. Bu bağlamda verginin adaletli bir şekilde verilmesi de bir vatandaşlık görevidir. Ödenen vergiler devlet tarafından vatandaşın ihtiyacı olan birimlere harcanacaktır. Bu vergiler yol, su, elektrik, sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri vd. gibi hizmetler olarak vatandaşlara geri dönecektir.

Vergi adaleti ise vergi yükünün mükellefler arasında adil bir biçimde dağıtılmasıdır. Vergi adaletinde baz alınacak faktörler çeşitlilik gösterebilir. Toplumun inançlarının ekonomik ve sosyal yapısının dikkate alınması gerekir. Vergi gelirleri gelir dağılımına uygun olarak yapılanması gerekir. Buna göre geliri yüksek olandan daha çok vergi alınması, devlet hizmetlerinden faydalanma oranı da esas alınmalıdır.

Vergi çeşitleri oldukça fazla olduğundan bu konuyu daha sonra ele alacağız ama sadece iki grup olarak ele alabiliriz.

*Dolaylı vergiler veya vasıtalı vergiler

*Dolaysız vergiler veya vasıtasız vergiler

Dolaylı vergiler beyan esasına dayanır. Bir şekilde kazanç elde eden gerçek ve tüzel kişiler belirli dönemlerde kazançlarını devlete beyan ederek kazanç  miktarı üzerinden vergi ödemekle yükümlüdürler. Ülkemizde dolaylı vergilerin beklenen düzeyde toplanamadıkları bir gerçektir. Ülkemizde sık sık yapılan vergi afları da vergi ödemelerini aksatmaktadır. Yani mükellef nasıl olsa af çıkabilir diye ödemesini öteleyebilmektedir. Devlet af çıkarırken toplanamayan vergilerin hızlıca tahsil edilmesini esas almaktadır. Cumhuriyet döneminden bu yana yaklaşık iki yılda bir vergi affı çıkması, vergisini zamanında ve hakkıyla ödeyen mükellefler tarafından olumsuz yorumlara neden olmaktadır. Kendilerinin cezalandırıldıkları veya zamanında ödemekle zarara uğradıkları düşüncesi hâkim olmaktadır. Özellikle enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde para değeri hesapları yapılmaktadır.

Çok uzun yıllar serbest ticaret yaptığım dönemde vergilerimi tam ve zamanında yatırarak bu yükümlülüğümü yerine getirmeye çalıştım. Ancak sektördeki bazı kimseler tarafından yapılan yorumlardan bahsetmeden geçemeyeceğim. Örneğin bizim inançlarımıza göre faiz haramdır. Buna bağlı olarak bazı mükellefler “bankadan alınan faizin tekrar devlete vergi olarak ödenmesi “haram değildir. Şeklinde idi. Yorumu sizlere bırakıyorum.

Vergi denetimleri eskiden gezici maliye memurları tarafından bire bir kontrol yöntemiyle yapılmaktaydı. Bugün ise her işlem online olduğu için kontroller de online olarak gerçekleşmektedir.

Ücretlilerde hepimizin bildiği üzere maaşından vergisi kesilerek verilmekte olduğundan onlar iin vergi adaleti söz konusu değildir. Ekonomi yönetimi gerekli gördüğü dönemlerde vergilerde değişiklik yapmaktadır ve bu doğru bir yaklaşımdır. Örneğin uzun yıllardan bu yana beklenen asgari ücretlilerden alınan vergi geçtiğimiz yılbaşında kaldırılmıştır. Bir de yıllık cirosu 240.000 TL ye kadar olan küçük esnaflar için defter tutma zorunluluğu kaldırılarak vergi muafiyeti sağlanmıştır. Bu gruba giren küçük esnaf sayısı yaklaşık 850.000 civarındadır. Bir de doğal afetler akabinde çıkarılan ve ülkemizde 1999 depreminden hemen sonra yürürlüğe giren deprem vergisi olağan dışı bir vergi türüdür. Uzun yıllar önce (Tansu Çiller döneminde) serbest kazanç elde edenler için peşin vergi sistemi devreye girmiştir. Her mükellef geçen yılda ödediği matrahın belli bir oranı ölçeğine göre vergi ödemesi esas alınmıştır.

Dolaysız vergiler ise tüketiciden direk alınan vergilerdir. Burada beyan veya gerçek veya tüzel kişi olmasına bakılmaksızın uygulanan vergilerdir.

Özel tüketim vergileri ise başlı başına irdelenmesi gereken bir dolaysız vergi türüdür.  Çünkü zengin fakir veya kazanç sahibi olan veya olmayan ayırımı yapılmaksızın bu vergi tahsil edilmektedir. En bariz örnek araçlardan alınan ÖTV olarak değerlendirilebilir. Araçlarda araç değerinin yarısı kadar vergi alınan gruplar mevcuttur. Araç satın alan her vatandaş gelir seviyesine bakılmaksızın bu vergiyi ödemekle mükelleftir. Sigara, alkol ürünleri, akaryakıt, telekomünikasyon gibi ürünler de bu gruba dahildir.Dolaysız vergiler yaptığımız her alışveriş için geçerlidir ve farkında olmadan vergi ödemiş oluruz.

Araçlardan alınan KDV ve ÖTV  miktarlarının ülkemiz ve Avrupa ülkeleri ile ilgili euronews ten aldığım bilgiler aşağıdadır.

Türkiye’de hükümet otomobil piyasasını düzenlemek için ‘ikinci el araç fiyatı sıfır araç fiyatını geçemez’ şeklinde yönetmelik çıkardı ancak Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrahlarının güncellenmesi neticesinde en ucuz araç bile yüzde 80 ÖTV sınıfına girdi. Bunun üzerine yüzde 20 KDV de eklendiğinde toplam vergi yüzde 116 oluyor. Böylece vergisiz fiyatı 100 lira olan aracın ÖTV ve KDV dahil vergili satış fiyatı en az 226 liraya yükseliyor.

Peki, Avrupa ülkelerinde otomobillerden ne kadar vergi alınıyor? Avrupa’da araç alırken ÖTV var mı? Avrupa’da araçlardan en yüksek ve en düşük vergi alan ülkeler hangileri?

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) “Tüketim Vergisi Eğilimleri 2022” ve Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre AB ülkelerinde otomobillerden alınan KDV oranı yüzde 17 ile yüzde 27 arasında değişiyor. Türkiye’de ise KDV oranı 2023 yılında yüzde 18’den yüzde 20’ye yükseldi. Birçok ülkede özellikle elektrikli araçlarda çeşitli vergi indirimleri ve teşvikler de bulunuyor.

KDV oranı yerine tüm vergiler dahil satış fiyatına bakmak

Avrupa ülkeleri arasında araç fiyatlarını karşılaştırırken sadece KDV fiyatına bakmak anlamlı değil çünkü bazı ülkelerde ÖTV gibi ilave vergiler de alınıyor. Bunların başında ise açık ara Türkiye geliyor. En düşük ÖTV dilimi matrah sonucu yüzde 80 uygulanmaya başladı.

Araç satın alırken ödenen toplam vergi miktarını görmenin en iyi yolu “vergisiz” ve “tüm vergiler dahil” fiyatları karşılaştırmak. OECD son çalışmasında bunu 2022 yılı vergi oran ve düzenlemelerine göre hesapladı.

Avrupa’da tüm kategorilerde en yüksek vergi Türkiye’de

Hesaplama dört ayrı araç kategorisi için yapıldı. Buna göre dört ayrı kategoride de tüm vergiler dahil araç fiyatlarının en yüksek olduğu ülke Türkiye çıktı. Üstelik bu hesaplama 2022 yılı vergi oranlarını yansıtıyor. Türkiye’de hem KDV hem de ÖTV yükseldi. 2023’ün ikinci yarısında vergi sonrası son satış fiyatı daha da yükseldi.

Vergisiz 33 bin Dolar olan aracın Türkiye’de vergiler sonrası fiyatı 62 binden fazla

A kategorisindeki aracın vergisiz fiyatı 33 bin Amerikan doları olarak kabul edilirse bunun vergiler sonrası Türkiye’deki satış fiyatı 62 bin 304 Dolar oluyor. Grafikte görüldüğü üzere İkinci sıradaki Macaristan’da bu aracın vatandaşa maliyeti 41 bin 910 Dolar. Arada çok büyük bir fark var. Birçok ülkede aracın son satış fiyatı 40 bin Dolar bile değil.

Kaynak: OECD • Türkiye’de 2023 yılında KDV ve ÖTV oranı yükseldi. A:SUV/Hatchback elektrikli motor, güç 150 KW; B: Sedan elektrikli motor, Güç 370 kW; C:Sedan hibrit elektrikli/yakıtlı motorlar, Silindir kapasitesi 1,8 litre; D: Pick-up 4X4 yakıt motorlu, kurşunsuz benzin 95-98 RON, Silindir kapasitesi 3.5 litre V6

Bazı ülkelerde teşviklerden dolayı araçların son satış fiyatı vergisiz fiyatından daha ucuz. Almanya, Fransa ve Lüksemburg buna örnek ülkeler. A kategorisinde vergisiz fiyatı 33 bin Dolar olan aracın tüm vergiler sonrası satış fiyatı Fransa’da 28 bin 366 Dolar.

B kategorisinde vergisiz fiyatı 55 bin Dolar olan aracın Türkiye’de tüm vergiler sonrası fiyatı 10 bin 840 Dolar. İkinci sıradaki Macaristan’da bu fiyat 69 bin 850 Dolar. Aynı aracın Almanya satış fiyatı ise 60 bin 186 Dolar.

Yine Fransa ve Lüksemburg’da teşviklerden dolayı vergili fiyat vergisiz fiyattan daha düşük.

C kategorisinde vergisiz fiyatı 23 bin Dolar olan bir motorlu taşıtın Türkiye fiyatı 48 bin 852 Dolar. Zirvedeki Türkiye’nin hemen ardından Danimarka (48 bin 52) ve Norveç (47 bin 540) geliyor. Ülkelerin yarıdan fazlasında vergiler sonrası her şey dahil fiyatı 30 bin Doların altında.

Almanya’da ise 22 bin 663 Dolar. Yani, vergisiz fiyatından daha düşük.

D kategorisinde vergiler öncesi fiyatı 50 bin Dolar olan bir aracın her şey dahil fiyatı Türkiye’de 188 bin 800 Dolar. Türkiye’yi Danimarka (154 bin 492) ve Hollanda (129 bin 329) takip ediyor. Bu kategorideki bir aracın son satış fiyatı ülkelerin yarıdan fazlasında 70 bin Dolardan düşük.

Kaynak: OECD • Türkiye’de 2023 yılında KDV ve ÖTV oranı yükseldi. A:SUV/Hatchback elektrikli motor, güç 150 KW; B: Sedan elektrikli motor, Güç 370 kW; C:Sedan hibrit elektrikli/yakıtlı motorlar, Silindir kapasitesi 1,8 litre; D: Pick-up 4X4 yakıt motorlu, kurşunsuz benzin 95-98 RON, Silindir kapasitesi 3.5 litre V6

2023’te Türkiye’de KDV ve ÖTV yükseldi

Öte yandan OECD’nin hesaplaması 2022 yılı vergi oranlarını yansıtıyor. Türkiye’de araçlardan alınan KDV yüzde 18’den yüzde 20’ye yükseldi. Aynı zamanda araç fiyatlarına gelen zamlarla birlikte en düşük vergi dilimi yılın ikinci yarısından itibaren yüzde 80’e çıkmış durumda.

Bu durumda A kategorisinde vergisiz fiyatı 33 bin Dolar olan aracın fiyatı 62 bin değil; 71 bin 280 Dolara çıkıyor. B kategorisinde vergisiz fiyatı 55 bin Dolar olan aracın vergiler sonrası satış fiyatı ise 118 bin 800 Dolara varıyor.

Kategorilerin özellikleri ise şöyle:

Kategori A: SUV/Hatchback elektrikli motor, Güç 150 KW (204 hp), Batarya kapasitesi 58 kWh, Tüketim 17 kWh/100km, Ağırlık 1730 kg, CO2 emisyonu 0g/km, batarya menzili 400km üzerinde, (örnek Volkswagen ID3 Performance).

Kategori B: Sedan elektrikli motor, Güç 370 kW (496 hp), Batarya kapasitesi 82 kWh, Tüketim 15 kWh/100km, Ağırlık 1830 kg, CO2 emisyonu 0g/km, batarya menzili 400km’nin üzerinde (örnek Tesla Model 3 Uzun Menzilli Çift Motor).

Kategori C: Sedan hibrit elektrikli/yakıtlı motorlar, Silindir kapasitesi 1,8 litre, Güç 121 kW (162 hp), kurşunsuz benzin 95-98 RON, Tüketim 4,5 l/100 (birleşik) ve Güç 53 kW (71hp), Batarya kapasitesi 1,3 kWh, Ağırlık 1 800kg, CO2 emisyonları 115g/km, batarya menzili 10km’den az, NOx emisyonları 3 mg/km (örnek Toyota Corolla Hybrid LE).

Kategori D: Pick-up 4X4 yakıt motorlu, kurşunsuz benzin 95-98 RON, Silindir kapasitesi 3.5 litre V6, Güç 300 kW (400 hp), Tüketim 12.4 l/100, CO2 emisyonları 296g/km, NOx emisyonları 20 mg/km, Ağırlık 2 200 kg; (örnek Ford F – 150 Ecoboost V6).

(*2023 ikinci yarı. En düşük dilimde ÖTV yüzde 80 hesaplandı)

“Yüzde 80’lik ÖTV erişimde önemli bir sorun”

Peki, araçlardan bu kadar yüksek ÖTV alınmasının sonucu ne? AA’ya konuşan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu bu konuda oldukça açık bir cevap veriyor:

“Araçların yüzde 80’lik ÖTV diliminde olması Türk tüketicisinin mobiliteye erişiminde önemli bir sorun. Tüm otomobiller 80 ve üzeri vergi dilimine girmiş durumda artık.”

Aralık 2022’de yüzde 80 ve üzeri vergi diliminde olan araçların pazarın yüzde 65’ini oluşturduğunu hatırlatan Eroldu, “Haziran (2023) ayında bu rakam (yüzde) 98’e geldi, temmuz ayında da 100 oldu tekrar yapılan zamlarla ve ÖTV matrahlarının değişmemesi sonucunda. Bu tabii 45, 50, 60, 80 vergi diliminde yerli üreticilere bir rekabet avantajı sağlayan bir durumdu.” dedi.

Toplanan verginin yüzde 10’u motorlu taşıtlar ÖTV’sinden, bu oran 4 sene önce yüzde 2 idi

Öte yandan, Türkiye’de motorlu taşıtlar Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) geliri büyük bir rekora doğru ilerliyor. Temmuz itibarıyla hükümetin topladığı 100 lira verginin 10 lirası motorlu taşıtlar ÖTV’sinden geldi. Bu miktar 2019 yılında sadece 2 liraydı.

Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı

2000 yılından bu yana bir yılda tahsil edilen en yüksek vergi miktarı 2022’de 10,1 milyar dolar olmuştu. 2023’ün ilk yedi ayında tahsil edilen vergi 9,8 milyar doları bulacak. Sene sonunda açık ara tüm zamanların rekorunun kırılacak.

Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı

Almanya’da 99 Euro olan araç Türkiye’de 144 Euro

TÜİK ve AB İstatistik Ofisi Eurostat’ın verilerine göre de euro bazında Avrupa’da araç fiyatlarının en pahalı olduğu ülke Türkiye. 2022 yılında 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi genelinde 100 euro karşılığı satın alınan bir aracın Türkiye fiyatı 144 euro oldu.

Kaynak: TÜİK ve Eurostat

Bu hesaplama; ülkelerdeki ortalama maaş, asgari ücret veya kişi başına düşen milli gelir gibi değerler dikkate alınmadı.  Türkiye’de 144 euroya satın alınan bir araç Almanya’da 99 euroya alınıyor. Ancak Almanya’daki bir kişinin aylık kazancı veya bu ülkedeki kişi başına düşen milli gelir Türkiye’ye oranla daha yüksek durumda.

Kaynak: Euronews

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist-Yazar