Akkuyu Nükleer A.Ş.’den yapılan açıklamada, bazı medya kuruluşlarında, Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu NGS’nin sismik güvenliğini sorgulayan açıklamalar yayınlandığı, bu nedenle kamuoyuna güvenilir bilgi vermek için resmi bilgilerin paylaşılması gereğinin doğduğu kaydedildi.

“SAHADA 15 SİSMOLOJİK İSTASYON KONUŞLANDIRILDI”

Akkuyu sahasının, ilk ruhsatın verildiği 1976 yılında “Nükleer santral inşaatına uygun ve sismik açıdan güvenli” olarak kabul edildiği anımsatılan açıklamada, “2010 ve 2012’de de nükleer santrallerin yapımını ve işletilmesini etkileyebilecek faktörleri belirlemek için sahada, jeodezik, jeolojik, jeofizik, sismik, meteorolojik ve benzeri konularda tekrar tekrar mühendislik araştırmaları yapılmıştır. Sahada 15 sismolojik istasyon konuşlandırılmış, uzaktan ölçümler yapılmış, faylar incelenmiş, bölgedeki sismik risk hesaplanmış ve ayrıca Akkuyu NGS sahasında oluşabilecek tsunami riski de değerlendirilmiştir. Kapsamlı jeodezik çalışma, toplam 27 bin sayfalık 78 makalenin yayınlanmasıyla sonuçlanmıştır. Yapılan çalışmalar, sismik güvenlik de dahil olmak üzere Akkuyu NGS’nin inşası için inşa sahası parametrelerini doğrulamıştır” denildi.

“100 KİLOMETRE YARIÇAPINDA AKTİF JEOLOJİK FAY HATTI BULUNMAMAKTADIR”

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yayınlanan “Türkiye Sismik Risk Haritası”na göre Akkuyu NGS sahasının, deprem açısından en güvenli bölge olarak kabul edilen 5. derece deprem bölgesinde yer aldığı bilgisi verilen açıklamada, “Akkuyu sahası ve sahanın 50 kilometrelik yarıçapı içinde yapılan tüm geçmişe dayalı gözlemler, bölgede hiçbir yıkıcı sarsıntı kaydedilmediğini göstermektedir. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından Türkiye anakarasındaki aktif fay hattının detaylı incelemesi yapıldı. Bu çalışmaya göre, Türkiye’deki tüm sismik fay hatları bilinmektedir ve Akkuyu NGS sahasının 100 kilometre yarıçapında aktif jeolojik fay hattı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Akkuyu NGS’nin tasarımı ve inşası, 9 büyüklüğündeki bir deprem de dahil tüm olası olaylar ve bunların kombinasyonları dikkate alınarak yapılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

Nükleer santralin inşası sırasında sismik durumun düzenli olarak gözlemlendiği vurgulanan açıklamada, “Sahanın içindeki 2, 40 kilometrelik yarıçapta da 12 adet sismik istasyon bulunmaktır. Buradaki veriler (Kandilli Rasathanesi ve Türkiye Deprem Araştırma Enstitüsü) KOERI veri merkezine aktarılmaktadır” denildi.