Zülfikarlar Holding iştiraklerinden Akça Kimya, bu yılın ikinci çeyreğinde halka açılmayı planlıyor. 1942 yılında kimyevi maddeler ticaretiyle başladığı yolculukta farklı sektörlerdeki yatırımları ile büyüyerek 80 yılı geride bırakan Akça Kimya; alkaliler, fosfatlar, tuzlar ve asit grupları başta olmak üzere 100’ü aşkın ürün çeşidine sahip.
Deterjan, kozmetik, gıda ve yem, tarım, kağıt, tekstil, yapı ve boya sektörleri gibi birçok endüstri alanına kimyasal ürün tedariki sağlayan şirket, kendine ait limanı ile özellikle sıvı yük gemilerine sağladığı lojistik avantajla rakiplerinden ayrılıyor.
Brüt kârı yüzde 173 arttı
Konuya ilişkin Akça Kimya’dan yapılan açıklamaya göre şirket, 2021 yılının ilk 9 ayında 53,8 milyon TL, yılsonunda ise 91 milyon FAVÖK kaydetti. Akaryakıt dağıtım, enerji, kimya ve finans sektörlerinde faaliyet gösteren, 2020 yılı itibariyle konsolide cirosu 4 milyar dolara yaklaşan Zülfikarlar Holding bünyesinde yer alan Akça Kimya, Yarımca tesisine ek olarak Türkiye genelinde pazar payını artırmayı hedefliyor. Kârlılıkta yukarı yönlü bir grafik çizen Akça Kimya’nın 2021 yılı brüt karı yüzde 173 artışla 38,6 milyon TL oldu.
Lojistik avantajları ile yüksek kârlılık hedefliyor
Halka arz planları ile gelecek hedeflerine dair açıklamalarda bulunan Akça Kimya Genel Müdürü Alp Sarıcı, Akça Kimya’nın Yarımca’da antrepo ve milli depo olarak işlev gören tesisi sayesinde yüksek miktarlarda (gemi bazında) ürün getirebilmesinin ve depolayabilmesinin, soda ve kostik gibi belirli ürünlerde marka bilinirliğinin yüksek olması ve global firmalarla uzun yıllara dayanan iyi tedarik ilişkileri geliştirmiş olmasının karlılığına katkı sağladığına dikkat çekti.
2021 yılının Temmuz ayında Aliağa şubesini hizmete aldıklarını söyleyen Sarıcı, Türkiye’nin güney bölgelerindeki satışlarını artırmak için ise ithal edilen kimyevi maddelerin depolanmasını sağlamak üzere Hatay’da lojistik çözüm merkezleri ile sıvı ve kuru yük depolama konusunda anlaşmalar yaptıklarını bildirdi.
Sarıcı, “Büyük miktarlarda hammadde tedariki sağlayan bir firma olarak satın alma gücümüz, köklü kurumsal geçmişimiz, yüksek stoklama kapasitemiz, lojistik avantajlarımız ve geniş ürün portföyümüzle büyük karlılık oranları hedefliyoruz.” dedi.
Akça Kimya, 2021’de yurt içinde büyüme kaydetti
Pandemi sürecinde tüm kısıtlamalarda dahi faaliyetlerine devam ettiklerini belirten Sarıcı, “2021 yılını bir fırsat yılına çevirerek bölgesel genişlememizdeki ilk adımları attık. Türkiye’nin güney ve batı bölgelerinde oluşturduğumuz satış organizasyonu ve lojistik merkezlerimiz ile müşteri portföyümüzü genişlettik. Bağlı bulunduğumuz Zülfikarlar Holding’in sağladığı imkanlar, Yarımca tesisimizin sıvı-kuru yük elleçleme kapasitesi ve limanımızın sağladığı lojistik avantajlar sayesinde ürün tedarikinin bu kadar zorlaştığı bir dönemde bile müşterilerimize kesintisiz ürün sağladık.” şeklinde konuştu.
Yapılandırmaya devam ettikleri İş Geliştirme Departmanı ile Türkiye kimya sektöründe bulunmadıkları segmentlere de hizmet vermeye devam edeceklerini kaydeden Sarıcı, tedarik ettikleri ürünlerle endüstriye farklı sektörlerde de çözüm üretmeyi sürdüreceklerini vurguladı.
Türk kimya sektörü, ihracatını yüzde 38 arttırdı
Türkiye’nin dünya ihracatındaki payının da hızla artığına dikkat çeken Sarıcı, şunları söyledi: “Ülkemizde, kimya sektöründe yaklaşık 2 bin 600 kimyasal madde ve müstahzarları üretiliyor ve bu üretimlerde kullanılan teknolojilerin büyük bir kısmı küresel rekabete ayak uydurabilecek seviyede. 2021 yılında 25,3 milyar dolarlık ihracatla en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör olan Türk kimya sektörü, 2021 yılı Aralık ayında ise ihracatını 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 38 oranında artırdı. Sektörümüzün 2022 yılında Türkiye’nin toplam ihracatına yaptığı katkıyı daha da artıracağına inanıyorum.”
“Türkiye, kimyada Avrupa’nın yeni hammadde lojistik üssü olabilir”
Uzakdoğu’da yaşanan navlun artışı ve uzayan sevk sürelerinin özellikle Avrupa ülkelerini yeni tedarik zinciri arayışına ittiğini söyleyen Sarıcı, Türkiye’nin bu anlamda Avrupa için bir can simidi olacağını aktardı. Sarıcı, toplam ülke ihracatının yüzde 10’unu gerçekleştiren, yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağlayan kimya sektörünün, Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında en fazla katkı yapacak sektörlerin başında geldiğini de kaydetti.
Yeni müşteri potansiyelinden de bahseden Sarıcı, şunları kaydetti: “Ülkemizi sadece 80 milyon nüfuslu bir pazar olarak değil; etnik bağları ile Türk cumhuriyetlere olan yakınlığı, Ortadoğu’daki bilinirliği, Afrika için oluşturmaya başladığı projeleri ve Avrupa ile olan gümrük birliği mevzuatı çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor. Tüm bu gelişmeler ışığında Türk ihracatçılarına gelen taleplerde artış olacağı, yeni müşteri girişlerinin yaşanacağını öngörüyoruz. Ülkemizin ve firmamızın gücüne güvenerek emin adımlarla büyümeye devam edeceğiz.”