Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı İmran Okumuş, akaryakıt bayilerinin son dönemde artan maliyetler ve düşük kâr marjı nedeniyle zarar ettiğini belirterek, bayilerin faaliyetlerini devam ettirebilmesi için kâr marjlarının en az yüzde 15 olması ve enflasyona karşı da korunması gerektiğini söyledi.
Okumuş, yaptığı açıklamada, PÜİS’in Türkiye genelindeki 9 bini aşkın kayıtlı üyesiyle akaryakıt sektörünün çatı kuruluşu olduğunu söyledi.
Sektörün son dönemde çözüm bekleyen önemli sorunlarının bulunduğunu dile getiren Okumuş, şu bilgileri verdi:
“Düşük kâr marjlarıyla faaliyet gösteren akaryakıt bayilerinin, personel, enerji ve genel giderleri son dönemde yüzde 100 oranda arttı. Bunlara, nakliye maliyetlerinin artması, kredi kartına ödenen komisyonların yüksekliği, kanun ve yönetmeliklerle getirilen yaptırımlar ile mali yüklerin enflasyon oranında artması da eklenince çok sayıda bayi batma noktasına geldi.”
“İşsizlik artacak, devlet vergi ve gelir kaybı yaşayacak”
Akaryakıt bayilerinin, akaryakıt fiyatlarını belirlemediğini ve artan fiyatların en çok bayi satışlarını olumsuz etkilediğini belirten Okumuş, şöyle konuştu:
“Toplumda akaryakıt bayilerinin tabiri caizse para bastığı yönünde bir düşünce var. Oysa gerçek hiç de öyle değil. Yüzlerce akaryakıt bayisi son dönemde artan maliyetler ve düşük kâr marjı nedeniyle zarar ediyor. Elektrik faturasını ve personel maaşını ödeyemeyen 4 bine yakın bayi kapanma riskiyle karşı karşıya. Birçoğu bulundukları yerlerle özdeşleşen bu köklü işletmelerin kapanması halinde işsizlik ciddi oranda artacak, devletimiz önemli oranda vergi ve gelir kaybı yaşayacaktır.”
“KDV, ÖTV’ye dahil edilmeli ya da KDV indirilmeli”
Okumuş, akaryakıt bayilerinin sorunlarının net, çözümlerinin ise basit olduğunu ifade ederek, taleplerini şöyle sıraladı:
“Akaryakıt bayilerinin faaliyetlerine devam edebilmesi ve ülke ekonomisine katkı sağlayabilmesi için kâr marjları en az yüzde 15 olmalı ve enflasyona karşı da korunmalıdır. Uzun zamandır söylediğimiz ve ısrarla söylemeye devam edeceğimiz diğer konu KDV’nin ÖTV’ye dahil edilmesi veya KDV’nin indirilmesidir. Ayrıca, dağıtım şirketlerinin yaptığı indirimlerde bayilerden hiçbir kesinti yapılmamalı, indirimi yapan şirketlerin indirimleri kendi kâr marjlarından karşılamalıdır. Nakliye ücretlerinin kar payının içinde yer alması, çok cüzi bir karla çalışan bayileri mağdur etmektedir. Nakliye ücretleri kâr payından ayrı olarak verilmeli ve bu ücret eskiden Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün yaptığı gibi kilometre bazında hesaplanmalıdır. Öte yanda, kredi kartı ile yapılan alışverişlerde bankaların aldığı komisyonlar önemli bir maliyet kalemidir. Kredi kartlarındaki komisyon bayilere yüklenmemeli, kartlı satışla nakit satış birbirinden ayrılıp, iki ayrı fiyat uygulanmalı. Kredi kartı komisyonlarının yüzde 50’sini bayiler, yüzde 50’sini dağıtım şirketleri karşılamalıdır.”