Mehmet KAYA – Ali ŞAHİN
Akaryakıt fiyatlarındaki hareketlilik yavaşlasa da istasyonların artan operasyon maliyetleri sonrası yeniden sektör endişeye büründü. Akaryakıt bayilerinin giderlerinin, gelirleri karşılamadığını vurgulayan sektör temsilcileri, yüksek enflasyon ortamında giderlerin sürekli artmasına karşılık bayilerin maktu bir gelir elde ettiklerini ve bunun da dengeyi bozduğunu belirtiyor.
Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş, küresel fiyat artışlarının Türkiye’ye yansımasıyla bayilerin sıkıntı çektiği bir döneme girildiğini belirtti. DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Aktaş, kâr oranının yetkili kurum tarafından maktu olarak uygulanmasıyla dağıtıcı ve bayinin toplam entegre kar marjının, dağıtıcı için yatırım, bayiler için ise yaşam koşullarını karşılamayacak düzeyde olduğunu söyledi. Aktaş, bayilerin bulabildikleri her yolla işletme giderlerini azaltmak için tasarruf yaptıklarını kaydetti.
Mevcut görünümün zararı işaret ettiğini belirten Aktaş, “27 TL dolayında olan 1 litre motorinde bayinin ve dağıtıcının toplam kârı, bugün için oransal olarak bakıldığında yüzde 7,4. Bu da 1,65 TL’ye karşılık geliyor. En adil paylaşım şekli olan yüzde 50-50 paylaşımda bayinin payına litrede 82 kuruş düşüyor. Tek kalemle örnek verecek olursak doğudaki bir bayinin dolum tesisinden istasyona kadar litre başına nakliye bedeli 66 kuruştur. Sadece kamu bankasıyla çalışıyor olsun, 29 kuruş litre başına POS ücreti ödüyor. Bu iki kalemde dahi işletme maliyetleri bayinin insani yaşam koşullarını hesaba katmazsak dahi zarar ediyor” dedi. Krediye ulaşım sıkıntısının da yaşandığını belirten Fesih Aktaş, yakın zamanda 280 bin TL olan bir tanker akaryakıt fiyatının, şimdilerde 980 bin TL’ye ulaştığını vurgulayarak, “Bayi, finansman ihtiyacını karşılayabilmek için ya krediye ulaşacak ya mülk satacak. Bu nedenle bayinin fiili durumu iflasa doğru sürüklenmekte olup, acil olarak yaşaması için yeni kaynaklara ulaşması sağlanmalıdır” diye konuştu.
“Kanundaki hesaplama uygulanmalı”
Çözüm için, ivedi olarak kanunda öngörüldüğü şekilde bayi kar marjının ayarlanmasını talep ettiklerini açıklayan Fesih Aktaş, “Yasa ve yönetmeliklerdeki metodoloji, baz alınan 4 ülkenin fiyat hesaplamasına göre gereken rakamı vermesi durumunda bayi için bir yaşam nefesi olacaktır. O hesaplamayı baz aldığımızda takribi olarak litrede 14 dolar-cent olmaktadır. İlgili kanunun ivedilikle uygulanmasını talep ediyoruz. Maktu ya da nispi hesaplamaya ihtiyaç yok, sadece ve sadece kanunun uygulanmasını istiyoruz” dedi.
“Yüzde 1,5 ile operasyon yürütülüyor”
Mevcut durumda akaryakıt sektörünün perakende kısmının yıl sonuna kadar dayanabileceğini belirten TÜGİAD Bursa Şube Başkanı ve Simpet Akaryakıt Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Parseker, “Enflasyonist ortamın sonucu olarak ocak ayında asgari ücrete bir iyileştirme yapılacak. Bu iyileştirme ile birlikte akaryakıt istasyonları için de bir düzenleme yapılmazsa sektörde yeni kapanmalar olacaktır” dedi.
Akaryakıt istasyonlarının sanıldığı kadar büyük karlılıkla çalışmadığını belirten Parseker, “Bizim rafineri çıkışı ve pompa satış fiyatı arasındaki brüt karımız yüzde 8. Bu payın yarısı istasyona yarısı ana dağıtım şirketine ait. İstasyonlar akaryakıt satışından elde ettikleri yüzde 4’lük brüt karın yüzde 1’ini nakliyeye, yüzde 1,5’unu da POS işlemlerinde bankalara ödüyor. Kalan yüzde 1,5 ile de personel maaşından vergiye, faturalara kadar diğer bütün operasyonu yönetmeye çalışıyor. Bazı iyi lokasyondaki istasyonlar özel kar anlaşmaları yapabiliyor ama sektörün geneli bu durumda” ifadelerini kullandı.
Yıl içerisinde taşıt tanıma sistemleri ile ilgili düzenleme ile sektörün nefes aldığını hatırlatan Parseker, “Akaryakıtta toptan kısımda hareket alanı daha fazla ama perakende kısmın kendi kar marjını belirleme şansı yok. Artan operasyon maliyetleri zaten birçok istasyonun kapanmasına neden oldu. Bir süre daha mevcut durumda işleyiş sürebilir. Ama yılsonu yaşanması muhtemel artışlar ile birlikte akaryakıtın perakende kısmında istasyonlar lehine bir düzenleme yapılmalı. POS kısmındaki giderler ya da nakliyenin ana dağıtıcı ile paylaşılması gibi konular üzerinde çalışılabilir” diye konuştu.
“Sermayesi olan ayakta”
Yıl içerisinde kar marjlarında yapılan iyileştirmenin oluşan maliyet artışları karşısında erimeye başladığını belirten Orhangazi TSO Başkanı ve Hatırlı Petrol hissedarı Erol Hatırlı, “Şu andaki fiyat oynaklığı da bizim için önemli bir problem. Şehir merkezlerinde günlük satışları 10 bin litrenin altında olan istasyonlar operasyonlarını yönetmekte oldukça zorlanıyor. Sermaye gücü olanlar bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyor ama günlük satışı az olan özellikle taşradaki istasyonların büyük kısmı zarar eder konuma geldi” dedi.
“Sektör iyiye gitmiyor”
Birçok istasyonun maliyetleri azaltmak için gece ışıklandırmasını kapattığını, bazılarının da gece vardiyalarını kaldırdığını söyleyen Hatırlı, “İstasyonların market kısımlarını geliştirerek oradan sağlanan kazancı artırıp istasyon giderlerini dengelemeye çalışıyoruz. Ayrıca 24 saat açık istasyonların operasyonel maliyetlerinin bir kısmı ile teknik gereksinimleri döviz ile hesaplanıyor. Bu kısımda da önemli bir sorun yaşanıyor. Sektör iyiye gitmiyor ve şu an gördüğümüz yılsonunda birçok istasyon ya kapısına kilit vuracak ya da iflasını açıklayacak” ifadelerini kullandı.
“Çözüm bulunmazsa yılbaşında bayi kapanmaları başlar”
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası Başkanı İmran Okumuş, şu anda akaryakıt bayilerinin giderlerinin gelirleri karşılamadığını söyledi. Okumuş, “Enerji maliyetleri, genel giderler ve özellikle yıl sonunda asgari ücrette olacak artış bayileri zorlayacaktır. Zaten şu anda gelirler giderleri karşılamıyor. Şu anda en azından bizim üyelerde bayi kapanması yok ama çözüm bulunmazsa yılbaşında bayi kapanmaları başlar” dedi. İmran Okumuş, sorunun temel olarak akaryakıt bayilerinin kârlarının maktu olmasından kaynaklandığını belirterek, yüksek enflasyon ortamında ise giderlerin sürekli artmasına karşılık maktu bir gelir elde ettiklerini ve bunun da dengeyi bozduğunu vurguladı. Okumuş, mevcut görünüme dayalı olarak ekonomi yönetimi ve düzenleyici kuruluşlarla görüşmeler yaptıklarını ve bir öneri geliştirdiklerini belirterek, “ÖTV ve KDV’nin birleştirilmesi ve bir kısmının bayiye verilerek tüketiciye yansımayacak bir çözüm önerdik. Temel olarak maktu olan gelirlerin de oransal olmasını önerdik. Görüşmelerimiz de devam ediyor. Sıcak baktıklarını belirttiler. Yılbaşından önce düzenleme çıkar diye bekliyoruz” bilgisini verdi.