Sarıoğlu, bir grup gazeteciyle buluşmasında Ramazan Bayramı’nın ardından hayata geçirilecek TAHAP Akademi ile tarım, hayvancılık ve arıcılığa heves duyanlara yönelik akademisyenlerin bilgisi, çiftçilerin tecrübeleriyle harmanlanmış bir eğitim seferberliği başlatacaklarını kaydetti. Akademinin işsiz ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri ve veterinerler için can suyu olacağını dile getiren Sarıoğlu, şöyle konuştu:
3 MİLYON HEKTAR ARAZİ BOŞ
“Türkiye’de yaklaşık 3 milyon hektarın üzerinde ekilmeyen boş alan var. Tarımda dışa bağımlılığın azaltılması ve her konuda kendine yeten bir ülke olmamız için bu alanların doğru değerlendirilmesi ve tarıma kazandırılması gerekiyor. Tarımı ve hayvancılığı bir milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde üzerinde durmamız gereken en önemli meselenin bu olduğu inancındayım. Ülkemizdeki en büyük eksikliklerden birisi gençlerimizin üretimden soğumasıdır. Onları ekilmeyen arazilerin kullanılması başta olmak üzere eğitimli hayvan, arı yetiştiricisi olarak geliştirmek için altyapı hazırlıklarımızın tamamını bitirdik. Bayramdan sonra Türkiye’de herkesin şaşıracağı, gıptayla bakacağı, TAHAP Akademi hayata geçecek.
AKADEMİ KAMUOYUNU ŞAŞIRTACAK
Bitkisel üretimde eğitimli gençlerimiz olacak. Boş arazilerin kiralanmasından ekipmanına kadar tümünü karşılayacağımız bir şekilde Türkiye’deki en nitelikli, ülkemize yakışan bir proje olacak. Bu işe hevesli insanları biz bu projeye dahil ettikten sonra atanamayan ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, veterinerlerin hepsi diyecekler ki ‘bizde projeye dahil olalım.’ Yaptığımız pozitif ayrımcılık. Önce hevesli olanları bu işe dahil edip imkanları hazırlamak istiyoruz. Muazzam bir altyapı hazırlandı. Kamuoyunu şaşırtacak en önemli faaliyetlerden birisi budur. Buradaki eğitimler yerinde ve uygulamalı olacak. Türkiye’de 7 bölgede biz projenin altyapısını kurmuş olacağız. Esas amacımız tüm yüreklere dokunarak, imece kültürünü yeniden hayata geçirmektir. 81 ilde bu projeyi hayata geçireceğiz. Belki Anadolu’da bir çiftlikte ya da bir köyde, tarihi kovanların olduğu bir yerde projeyi başlatacağız. Projemiz tamam, bayram sonrasında hızlı şekilde harekete geçeceğiz.
GIDA FİYATLARINDA DÜŞÜŞ OLACAK
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte yükselen gıda fiyatlarında da bir düşüşün olacağını, tarladan sofraya fahiş fiyat artışlarının dizginleneceğini öngörüyoruz. Çiftçilerimizle birlikte ülkemizde ekilmedik, tohumla buluşmayan tek karış toprak bırakmayana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tarımsal STK’larda acilen yapısal reform gerekiyor. Denetim mekanizması artık bu ülkede işletilmeli. Türkiye’de arı ve arıcılık merkezli tarım kanunları yeniden yazılmalıdır.
HASTALIKLARIN TEMELİ GIDA TERÖRÜ
Şu ülkede ödül-ceza kuralını artık koysunlar. Bir işletmenin devletten aldığı kredi varsa buna farklı sübvansiyon olmalıdır. Gıda konusunda taviz verilmemeli. Türkiye’nin en büyük harcama kalemlerinin ilk dördü içinde sağlık harcamaları var. Diyabet ve kanser hastalıklarının temelinde gıda terörü var. Bir kurumda bal diye NBŞ’li bir ürün görmek istemiyoruz. Tereyağı diye bir otelde sabah krema görmek istemiyoruz. Biz ülkemiz insanlarının sağlıklı gıdayı hak ettiğini düşünüyoruz.”