İstanbul Sanayi Odası ve IHS Markit iş birliğinde Türk sanayisini çevreleyen küresel ortamın değerlendirilmesini amaçlayan yeni bir endeks çalışması gerçekleştirilmektedir.
İSO- IHS Markit ortaklığıyla aylık olarak açıklanacak olan Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin (Export Climate Index) amacı, imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçmek ve takip etmektir.
İSO Türkiye İhracat İklimi Endeksi’nin hesaplanmasında, Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarları arasında yer alan ülkelerin ulusal PMI endekslerinden yararlanılmaktadır. Söz konusu endeksler, IHS Markit tarafından 40’ı aşkın ülkede düzenli olarak yapılan anketlerden elde edilen veriler kullanılarak hesaplanmaktadır.
İhracat İklimi Endeksi, ulusal PMI anketlerindeki PMI üretim endekslerinin bir araya getirilerek ağırlık andırılmasıyla hesaplanmaktadır. Ağırlıklar, ihracat pazarlarının Türk imalat sektörü ihracatından aldıkları paylara ilişkin istatistikler kullanılarak oluşturulmaktadır.
İhracat İklimi endekslerinin 50,0’in üzerinde olması, ihracat ikliminde iyileşme olduğunu gösterirken 50,0’nin altındaki değerler bozulmaya işaret etmektedir. Ölçülen değer 50,0 eşik düzeyinden ne kadar uzaksa ihracat iklimindeki değişim de o kadar yüksektir. Tüm veriler mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak açıklanmaktadır.
Bir ön gösterge niteliğinde olan bu endeks ile ülkemiz ana ihracat pazarlarının gelişimi ve potansiyeli izlenebilmekte, hangi pazarlara odaklanılması gerektiği konusunda ipuçları elde edilebilmektedir.
Yukarıdaki bilgileri İstanbul Sanayi Odası sayfasında aldım.
Yukarıdaki tamından da anlaşılacağı üzere ihracat iklim endeksi, ülkemizin ihracat pazarlarındaki gelişimini, uluslararası pazarda rekabet kurallarına uyum sağlamamızı, yaptığımız ihracatın teknolojiye uyumu gibi faktörler içermekte olup, sonuçlara göre yaptığımız ihracatın tüm dünya genelinde hangi pazarlarda geçerli olduğunu göstermektedir. Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler olarak iki kategoride olayı irdelemek gerekirse doğal olarak gelişmiş ülkelere ihracat yapmamız, ihracat iklim endeksimizi yükseltecek, az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelere yaptığımız ihracat ise iklim endeksimizi düşürecektir. Çünkü gelişmiş ülkelere yapılan ihracat; yükte hafif pahada ağır, yüksek teknolojiye uygun, katma değeri yüksek ürünlerden oluşacaktır. Bu bağlamda ülkede yapılan üretim de ihracat pazarına göre planlanacağı için üretim teknolojileri de ona göre oluşacaktır.
Kendi mesleğimden örnek vermek gerekirse; Almanya, Amerika, İtalya, Fransa gibi gelişmiş ülkelere satılan bir kilit ile gelişmekte olan ülkelere yapılan kilit ihracatı teknolojik olarak farklılık gösterecektir. Şöyle ki: gelişmiş ülkelerde gözün retinası ile, kol saatinizle, kartla, cep telefonunuza uygulayacağınız bir program ile evinizin kilidini açık kapatabilmekte, doğalgazınızı açıp kapatabilmekte, arabanızı çalıştırabilmekte iken az gelişmiş ülkelerde kilidinizi anahtar kullanarak açıp kapatabilirsiniz ve yukarıda saymaya çalıştığım işlemlerden hiçbirini yapamayabilirsiniz.
Yukarıda bahsi geçen konular ışığında, üretimde yeniliklere açık olmak, teknolojiye ayak uydurmak, gerekli olan makine ve teçhizatın yenilenmesini sağlamak hem ülke ekonomisi hem de üretim işletmeleri için büyük önem taşımaktadır.
Aşağıda detaylarını okuyacağınız gibi ihracat iklim endeksi ağustos ayında iyileşme yönündedir. Bildiğiniz üzere geçen ay haziran ayına göre azalma eğiliminde idi. Bu azalmanın temel nedeni iki şekilde açıklanabilir. Birincisi döviz kurlarının uzunca bir süreden bu yana yatay seyretmesi, ikincisi ise kredi faizlerinin yüksekliğidir. İşte bu iki sebepten dolayı son beş aydan bu yana imalat PMI endeksi azalma eğilimindedir. Yani üretim azalması söz konusudur. Olaya bu açıdan baktığımızda ihracat iklim endeksinin düşmesi de normal karşılanmalıdır.
Ağustos ayında ihracat iklim endeksinin iyiye gitmesinin temel sebebi ise enflasyon oranlarının baz etkisiyle de olsa 10 puanlık bir düşmesidir. Çünkü politika faizi ile enflasyon oranı neredeyse aynı duruma gelmiştir ve merkez bankası para politikaları kurulunun 19 Eylül de yapacağı toplantıda politika faizini 250 veya 500 puan düşürme ihtimalidir. Enflasyon oranları önümüzdeki aylarda da düşmeye devam ederse politika faizleri de azalmaya devam edecek ve doğal olarak bu gelişmeler kredi faizlerinin düşmesine yol açacak ve üretim miktarımız ve ihracat iklim endeksimiz de iyileşme eğilimini sürdürecektir. Ayrıca döviz kurlarının ekim veya kasım ayında yükselmesi durumunda da ihracat rakamlarımızın artmasına yol açacaktır.
Sözcü gazetesinin haberine göre;
Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin, Ağustos 2024 dönemi sonuçları açıklandı.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, 2024’ün ilk yedi ayında olduğu gibi ağustosta da 50 eşik değerinin üzerinde gerçekleşti. Temmuzda 50,8 olan endeks 51,3’e yükselerek üçüncü çeyrek ortası itibarıyla ihracat ikliminde belirginleşen bir güçlenmeye işaret etti.
Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50,0’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor.
ABD’DE ÜRETİM AĞUSTOSTA GÜÇLÜ ARTTI
Ağustosta Türk imalatçılarının ana ihracat pazarlarının çoğunluğunda ekonomik aktivite artış gösterdi. En büyük pazar konumundaki Almanya’da ise genel eğilimin aksine üst üste üçüncü ay daralma yaşandı. Bu daralma belirgin düzeyde ve mart ayından bu yana en yüksek oranda gerçekleşti. ABD, talepteki iyileşmenin ana kaynaklarından biri olmayı sürdürdü.
Üretim ağustosta güçlü şekilde artarken temmuz ayına göre de ivme kazandı. Birleşik Krallık ’ta ise ekonomik aktivitenin büyüme temposu güçlenerek son dört ayın en yüksek düzeyine çıktı. Türk imalat sanayi ihracat pazarının toplam yüzde 9’unu oluşturan Fransa ve İtalya’da üretim yeniden büyümeye geçti.
Özellikle Fransa’da üretimin son 15 aydır ilk kez artması ve bu artışın Mart 2023’ten bu yana en yüksek hızda gerçekleşmesi dikkat çekti. Euro Bölgesi’nin bir diğer büyük ekonomisi olan İspanya’da da ekonomik aktivite güçlü artış eğilimini korudu.
EN GÜÇLÜ ÜRETİM ARTIŞI HİNDİSTAN’DA KAYDEDİLDİ
Orta ve Doğu Avrupa’da üçüncü çeyrek ortası itibarıyla zayıf görünüm devam etti. Romanya, Polonya, Çekya ve Avusturya’da imalat sanayi üretimi daralma sergiledi. Aynı dönemde Rusya ise ekonomik aktivitede üst üste ikinci ay ılımlı artış kaydetti. Orta Doğu’nun önemli bir kısmında genel olarak destekleyici talep koşulları devam etti.
Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’da petrol dışı ekonomik aktivite ağustosta da hızlı artış kaydetti. Katar büyümeyi sürdürürken, Mısır’da son üç yıldır ilk kez iyileşme gözlendi. Buna karşılık Lübnan’da ise üretim daralmaya devam etti. Ağustosta PMI anketi kapsamında takip edilen tüm ülke ve bölgeler içerisinde en güçlü üretim artışı Hindistan’da kaydedildi. Diğer uçta ise üretimde son 20 ayın en hızlı düşüşünü kaydeden Myanmar yer aldı.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Ağustos ayı Türk imalatçılarının önemli ihracat pazarları açısından genel olarak pozitif geçti.
Bu eğilimin en önemli istisnası olarak Almanya’nın daralma bölgesinde kalmaya devam etmesi, Orta ve Doğu Avrupa’da zayıflıkta da rol oynadı. İhracatçı firmalar, ABD ve Birleşik Krallık gibi büyük ihracat pazarlarında güçlenen büyüme eğiliminin yanı sıra Fransa ve İtalya’da yeniden başlayan olumlu seyrin devam etmesi beklentisinde olacaktır.”
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar