2021 KASIM AYI ENFLASYON RAKAMLARI
Kasım ayı enflasyon rakamları TÜİK tarafından açıklandı. Açıklanan enflasyon oranları son üç yılın zirvesinde olduğu gözleniyor. TÜİK ekasım ayı enflasyon oranları;
TÜKETİCİ FİYAT ENDEXİ
Bir önceki aya göre değişim oranı: %3,51
Bir önceki yılın aralık ayına göre değişim: %19,82
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim %21.31
12 aylık ortalamalara göre değişim: %17,71
YURT İÇİ ÜRETİCİ FİYAT ENDEXİ
Bir önceki aya göre değişim: %9,96
Bir önceki yılın aralık ayına göre değişim: %51.06
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim: %54,62
12 aylık ortalamalara göre değişim: %38,94
TÜİK in verdiği enflasyon oranları yukarıdaki gibi açıklandı. Fakat halkımızın birçoğunun yaşadığı enflasyon oranı maalesef %50 nin üstünde olduğu gerçeğini de unutmamalıyız. Enflasyon oranları hesaplanırken iğneden ipliğe, gıda ürünlerinden kıyafet ürünlerine kadar birçok ürün fiyatı baz alınarak sonuç almaya gidiliyor ama bu oranlar nasıl bu şekilde düşük çıkıyor, nereden fiyat alıyorlar anlamak mümkün değil.
Yurt içi üretici fiyat endexi ile tüketici fiyat endexi arasındaki makas açık kalmaya devam ediyor. Yani üretici döviz kurları ve artan enflasyon nedeniyle yükselen maliyetlerini tüketiciye yansıtamamış ve önümüzdeki süreçte bunu mutlaka son tüketiciye yansıtılacağı anlamına geliyor. Bir başka deyişle enflasyon önümüzdeki aylarda da yukarı yönlü harekete devam edecek.
Ayrıca TÜİK in verdiği hesaplamalarda kira artışı %1,5, ekmek %7, peynir %0, telefon %0 olarak kayıtlara geçirilmiş. İstanbul da sadece ekmeği baz alırsak 2,5 TL’den 3,5 TL ye çıktığını hepimiz biliyoruz.
Bir başka konu da ekonomik büyüme oranımız %7,3 olarak belirtildi ama bizler vatandaş olarak büyüme kelimesini cebimize giren para olarak algılarız. Bu durumda bırakın cebimize para koymayı aksine gelirimizin sabit kalmasına karşın harcamalarımız arttı ve artmaya devam ediyor. En önemli büyüme konularından biri de çalışanların büyümeden aldıkları pay azalmış. Çalışan sayısında artma olmadığına göre çalışan payı nasıl artıyor? Demek ki çalışanların ücretleri düşürülüyor.
Bir başka konu da yaklaşan yılbaşı nedeniyle çalışanlara yapılacak maaş zammı oranları. TÜİK rakamları baz alınarak zam yapılırsa bu oran kimseyi korumaz ve fakirleştirir. Bağımsız ekonomistlerin girişimi ile kurulan ENAG enflasyon araştırma grubunun belirlediği yıllık enflasyon oranı ise %58,65 olarak açıklandı. Diğer taraftan ÜFE yıllık enflasyonu da %54,62 olduğuna göre ÜFE baz alınmalıdır. Çünkü üretim maliyetleri er geç fiyatlara yansıyacaktır. Ücretlilere yapılacak zam oranı en az %50 olmalıdır ki dört kişilik bir aile normal şartlarda yaşayabilsin. Bunun tabii ki işverene getireceği yük de hesaplanmalıdır ve bu konuda devlet, çalışanları ve işvereni zora sokmayacak bir hesaplama yapılmalıdır.
Ekonomide en önemli etken halkın duyduğu güvendir. Yaşadığımız süreçte halkımız TL ye güvenmediğinden dolayı bankalardaki döviz mevduat hesapları her geçen gün artmaktadır ve artmaya da devam edeceğe benziyor. Döviz kurlarında yaşanan volatilite ise zengini daha zengin fakiri daha fakirleştiriyor.
Politika faizlerinin düşürülmeye başlandığı Eylül ayından bu yana ekonomide belirsizlik devam ediyor ve üreticilerin hammadde tedarikinde sorun yaşadığı da bir gerçektir. Tabii ki döviz kurlarının yükselmesi de enflasyonun yükselmesine sebep olan en büyük etkendir.
T.C. Merkez bankası 2014 yılından bu yapmadığı dövize müdahale işlemini yapmaya başladı. Demek ki döviz kurlarının artış hızına yetişilemiyor ve önümüzdeki süreçte de politika faizlerinin daha da düşürüleceği söylentileri de döviz kurlarının daha da yukarı yönlü hareketleneceği sinyalini veriyor. Dolayısıyla her sektörde anlık fiyat değişiklikleri ve hammadde sıkıntısı yaşanmaktadır.
Sonuç olarak enflasyon rakamları gerçekçi değildir. Önemli olan pazarın enflasyon oranıdır.
Saygılarımla
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist