ÖZLEM ERMİŞ BEYHAN
Türk ekonomisinin temel sorunlarından biri olan cari açığa ilaç olabilecek davet Çin’den geldi… Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in “Artık ithalata başlıyoruz” diyerek sinyalini verdiği politika değişikliğinin ilk adımı, 5-10 Kasım tarihleri arasında “1. Çin Uluslararası İthalat Fuarı” ile atılacak. Şangay’da düzenlenecek fuara tüm dünyadan 150 bin alıcının geleceğini açıklayan Çin İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Konsolosu Huang Songfeng, Türkiye’deki şirketlerin başvuruları için son tarihin 30 Mayıs olduğunu açıkladı. Çin’in iç pazarını ithalata açması yolunda kurguladığı fuara 120’den fazla ülkenin katılımı bekleniyor.
Çin’de pek çok sektöre dair birçok fuar düzenleniyor. Ancak bu fuar çok farklı. Öncelikle fuar Çin devleti tarafından organize ediliyor ve ülkenin dış ticaretteki radikal politika değişiminin en önemli aracı olması bekleniyor. Ticaret Konsolosu Songfeng fuarın ardındaki stratejiyi şöyle anlattı:
“Bu belki de dünya ticaret tarihinde bir ilktir. Bir devlet kendi pazarını açmak için uluslararası bir ithalat fuarı düzenliyor. Çin fakir bir ülkeden normal bir ülkeye dönüşebilmek için çok çalıştı. 1 milyon pantolon satıp 1 uçak aldık. Şimdi bazı ülkelere göre Çin çok satıyor, az alıyor. Bir dengesizlik oluştu. Çin, Kuşak ve Yol Projesi ile insanlığın refah ve barış içinde yaşaması için bir proje başlattı. Bu kapsamda Türkiye ile de dengeli bir ticaretin oluşmasını istiyoruz. Siyasi ilişkilerimiz tarihin en iyi döneminde. Çok benzer bir dünya bakışımız var. Tek sıkıntı ticaret dengesinde. Bunu çözmek için bu fuar çok önemli bir araç olacak.”
‘Bu fuar dünya ticaret savaşlarını önleyecek’
Söz, Çin’in ABD ile ticaret savaşına geldiğinde Songfeng, “Biz savaş değil anlaşmazlık kelimesini kullanıyoruz. Bu fuarı planlarken bir ticaret savaşı endişesi yoktu. Ama biz, şikayetlerin artışından bunu öngördük” ifadesini kullandı. Çin hükümetinin uzun vadeli bir strateji ile bu fuarı dünya ticaret savaşının önüne geçmeyi hedeflediğini vurgulayan Ticaret Konsolosu, Türkiye’den çok sayıda katılımcı beklediklerini söyledi.
Turizm ve eğitim sektörü için yeni bir açılım yaratır
DEİK Türkiye – Çin iş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı, Çin’de nüfusu 1 milyonun üzerinde 160 şehir olduğunu vurgulayarak, “Bu fuar sadece dev Çin pazarı değil, bütün Asya Pasifik pazarına açılma yolunda dev bir kapı olacak” dedi. Murat Kolbaşı, Arzum olarak Türk kahvesi ile fuara katılacaklarını, özellikle gastronomi alanında Çin’de önemli fırsatlar olduğunu söyledi. Kolbaşı, “Örneğin İzmir, bir destinasyon olarak tanıtılabilir. Bu fuar, turizm sektörünün kendini Çin’de tanıtabilmesi için önemli bir platform” dedi.
Turizmciler Çin ile Türkiye arasında uçak seferlerinin azlığından şikayetçi. Wang’a bunu söylediğimizde, “Şu anda 300 bin turist için uçaklar yeterli. Önce bir girişimcilik göstereceğiz, yeni adımlar atalım sonra uçuş eksik kalırsa birlikte çözeriz” diye konuştu.
‘Çin’e mermer satıyoruz, onu da işlenmemiş satıyoruz’ noktasında takılıp kalmış durumdayız. Oysa bu dev pazar farklı fırsatlar da sunuyor. Huang Songfeng, her yıl 1 milyon Çinli öğrencinin yurtdışında okumaya gittiğini belirterek “Bu fuar Türkiye’deki eğitim sektörü açısından da önemli bir açılım yaratabilir. Her zaman mal ticaretine bakıyoruz ancak hizmet sektörüne de bakmak gerek. Ticaret açığı hizmetlerle de kapatılabilir. Sağlık turizmi buna bir başka örnek” dedi.
10 trilyon $’lık alım yapacak
DEİK Türkiye – Çin iş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı, fuarın Türkiye’nin Çin’e 3 milyar dolarlık ihracatını en az % 10 artırsa 10 yılda ihracatımızı ikiye katlayacağını söyledi. Kolbaşı, “Bize göre yüzde 100 yakalanır bu hedef” dedi. Çin’in bu fuarın desteği ile deklare ettiği ithalat miktarı ise 5 yıl için 10 trilyon dolar.
Fuar yatırımının 56 bin TL’ye kadarlık bölümü teşvikli
İMMİB koordinasyonunda yürütülen süreçte fuara katılmaya karar veren firmalar için İMMİB organizasyonu altında yer kirası, özel stant konstrüksiyonu, genel tanıtım giderleri, fuar alanında verilecek diğer hizmetler (internet bağlantısı, catering, faks, katılımcı broşürü vb.) ile teşhir ürünlerinin nakliyesini içeren katılım bedelinin nakliye dâhil 720 USD/ m2, nakliye hariç 650 USD/m2 olması öngörülürken, fuar teşvikleri kapsamında 56.000 TL’ye kadar destek alınabiliyor. Fuar 240 bin metrekarelik bir alanda düzenlenecek.
Çin’i doğru kullanarak değer kazanma yolunda bir case study: Arzum
Arzum’un Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı Çin’e ilk kez 1992 yılında gitmiş. O günden beri de Çin’e ilgisi devam etmiş. Ara mamülü Çin’den alıp geliştirdiği ürünlerle 35 ülkeye ihracat yapıyor, Pekin ve Şangay’da kurduğu ofislerle Asya Pasifik açılımına hazırlanıyor. “Çin pazarına kefilim” diyen Murat Kolbaşı, ürün geliştirmek için bulundukları Çin’i artık pazar olarak gördüklerini, Çin’deki bu fuara katılmalarının ardından Şangay ve Hong Kong’da ofis açma sürecini hızlandıracaklarını, Alibaba ile masaya oturduklarını, Amazon’un bir numaralı tedarikçilerinden Çin’in dhgate sitesi ile de işbirliği arayışında olduklarını açıkladı.
DEİK Türkiye – Çin iş Konseyi Başkanı Kolbaşı bölgesel bir bakışa sahip olduğu için Asya Pasifik Koordinatör Başkanlığını da üstlenmiş. Bu bakışın nedenini rakamlarla şöyle anlatıyor: “Hindistan’dan Yeni Zellanda’ya kadar olan bu bölgenin Türkiye için şöyle bir önemi var: 31.12.2017 verilerine göre Türkiye’nin cari açığı 77 milyar dolar. Bunun 47 milyar doları tamamen Asya Pasifik’ten geliyor. Yani biz ihracatımızda bu bölgeye yönelirsek bölgeyi kendi içinde bir dengeye getirdiğimiz anda cari açığın üçte ikisini kapatmış oluyoruz.”
Çin İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Konsolosu Huang Songfeng, 15 yıldır Türkiye ekonomisi ile ilgili çalıştığını belirterek Arzum’u bir başarı örneği olarak tanımladı ve şu analizi yaptı: “Çin’i bir tehdit olarak görürseniz Arzum gibi bir başarı hikayesi yaratamazsınız. Bugün geldiğimiz noktada tekstilde Çin fabrikaları ara ürün üretiyor, Avrupa’da güçlü olan Türk markaları
bu ürünleri satıyor. Hem Türkiye, hem Çin kazanıyor. Arzum da bu işbirliğini hayata geçirebilen markalardan biri… Çin ve Türkiye arasında yaşananlar bence gelecekte Çin ve Amerika arasındaki anlaşmazlığın çözümünde iyi bir ders, iyi bir örnek olabilir. Zeytinyağı, kiraz, incir gibi birçok ürünü biz İtalya gibi ülkelerden aldık, bu ürünlerde Türkiye’nin iyi bir üretici olduğunu bilemedik. Ama fazla paralar ödedik çünkü çoğu zaman örneğin İspanya markası olarak bize Türk ürünü satılıyordu. Türkiye de Çin’den almayıp Almanya’dan ithal etti ama o makinelerin arkasına baktığınızda büyük kısmı Çin’de üretildi… Bu, kavga ve koruma önlemleri ile değil, karşılıklı işbirliği ile çözülür. 1. Çin Uluslararası İthalat Fuarı bu yolda çok önemli bir platform olacak.”