ASO Başkanı Özdebir, Türkiye’nin bu yıl hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı büyük stres testlerinden geçtiğini buna rağmen gelecek yıl yüzde 4 büyüme hedefinin tutturulacağını tahmin ettiğini söyledi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin 2016’da hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı kadar büyük stres testlerinden geçtiğini belirterek, “Bütün olumsuzluklara rağmen bu yılı yüzde 3 veya 3’e yakın bir büyümeyle kapatabileceğimizi umuyorum. 2017’de OVP’deki yüzde 4 büyüme oranını tutturabileceğimizi tahmin ediyorum.” dedi. Özdebir ayrıca, Fed’in ve ECB’nin politikalarına da değinerek, Avrupa tarafında para bolluğunun devam ettiğini ifade etti.
Özdebir, yaptığı açıklamada, Türkiye’de, 2016’da bir ülkenin başına gelebilecek en kötü olayların yaşandığını söyledi.
Amerikan Merkez Bankasının (Fed) faiz politikasının nasıl şekilleneceğini, Brexit’in etkileri ve Avrupa Birliği’nin (AB) durumunun ne olacağına ilişkin belirsizliklerin, Türkiye’yi de etkilediğini anlatan Özdebir, Rusya ile 2015 sonlarında yaşanan uçak düşürme krizinin 2016’nın önemli olayları arasında yer aldığını kaydetti. Söz konusu olayların ekonomik üzerindeki etkilerinin hala görüldüğünü ifade eden Özdebir, “Liderler arasındaki iyi ilişkilere rağmen bu durum hala tabana yayılmış değil. Ümit ediyoruz ki 2017 yılında hem ticaretimiz turizm sektörümüz daha da genişler.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın da Türkiye ile ilişkileri geliştirme niyetinde olduğunu dile getiren Özdebir, Türk Akımı projesinin onaylanması, Akkuyu Nükleer Santrali’ne ilişkin söylemlerin buna örnek oluşturduğunu söyledi.
‘Türkiye büyük stres testlerinden geçti’
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişiminin başlı başına ele alınması gerektiğine işaret eden Özdebir, darbe girişimini Türkiye’ye yönelik “hain” bir saldırı olarak nitelendirdi.
Türkiye’nin çok kritik bir süreçten geçtiğini ifade eden Özdebir, şöyle devam etti:
“Dünyadaki krizin arkasında yeni bir yapılanmanın da senaryolarını görmeye başladık. Bunun da ağırlık merkezi bizim coğrafyamız olduğu için bu işten en çok etkilenen biziz. Ancak şunu unutmamamız lazım. Gerçekten Türkiye, hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı kadar büyük stres testlerinden geçti. Bütün bunlara rağmen büyük yatırımlarımızı devam ettiriyoruz, açılışlarını yapıyoruz. Üçüncü çeyrekte yüzde 1,8 küçülmemize karşın bu yılı yüzde 3 veya 3’e yakın bir büyümeyle kapatabileceğimizi ümit ediyorum. Çünkü kasım aralık dönemi üçüncü çeyreğe göre daha olumlu geçiyor.”
‘2017 siyasi riskler barındırıyor’
Özdebir, 2017’ye yönelik beklentilerini de paylaşarak, gelecek yılın ilk çeyreğinden sonra dünya piyasalarıyla beraber Türkiye’de de bir hareketlenme olacağını umduğunu söyledi.
Dünya ekonomisi açısından 2017 yılının siyasi riskler barındırdığına dikkati çeken Özdebir, Avrupa’daki 5 ülkede seçim yapılacağını dile getirdi.
Bu açıdan bakıldığında ekonomik anlamda korumacı düşüncelere sahip ulusalcı partilerin iktidara gelme ihtimalinin arttığını kaydeden Özdebir, “Bu, dünya ticaretinin büyümesi ile ilgili bir paradoks oluşturuyor. Herkes sınırlarının içine kapanırsa kim, kiminle ticaret yapacak?” diye sordu.
Özdebir, 2016’nın üçüncü çeyreğinde emtia fiyatlarında dalgalanmalar yaşanmasına karşın fiyatların 2014 seviyesinin altına düşmediğini belirterek, bu durumun dünya ticaretinin geleceği açısından olumlu bir gösterge olduğunu ifade etti.
‘Büyüme hedefini tutturabiliriz’
Gelecek yıla ilişkin büyüme beklentileri hakkında da konuşan Özdebir, “Orta Vadeli Program’daki yüzde 4 büyüme oranını tutturabileceğimizi tahmin ediyorum. Eğer olumlu beklentiler gerçekleşirse bunu aşma potansiyelimiz de her zaman var.” diye konuştu.
‘İkiden fazla faiz artırımı olmaz’
Fed’in 2017 yılı içinde üç kez faiz artırımında bulunacağını duyurduğunu hatırlatan Özdebir, “Ben bu konjonktürde ikiden fazla artırabileceğini zannetmiyorum.” dedi.
Türkiye’nin, ticaretinin büyük kısmını Avrupa ve kendi hinterlandındaki diğer ülkelerle gerçekleştirdiğine dikkati çeken Özdebir, “Bizi en çok Avrupa’daki düzelme etkileyecek. Avrupa Merkez Bankasının (ECB) politikalarının seyri bizim için daha önemli. Aylık 80 milyar avro piyasayı fonluyor. Dolayısıyla orada para bolluğu devam ediyor.” dedi.