Ülkelerin ekonomi açısından büyüme sağlayabilmesi, ihracat rakamlarının yükselmesi, halkın gelir seviyesinin maksimum seviyeye ulaşması, işsizliğin azalması, istihdamın artması, döviz gelirlerinin çoğalması gibi faktörlerin yanında enflasyonla mücadelenin kolaylaşması ancak ve ancak o ülkede yapılan üretime bağlıdır. Üretim ne kadar çok yapılırsa ülkenin gelişmesi ve büyümesi o kadar olumlu ve hızlı olacaktır.
Üretim yapmanın yanında ne çeşit üretim yapıldığı, uluslararası pazarlarda rekabet koşullarının oluşumu hatta hangi ülkelere ihracat yapıldığı önemlidir. Hükümetin Eylül 2021 de uygulamaya aldığı üretim ve ihracat odaklı büyüme programı aslında son derece önemlidir ve alkışlanması gerekir. Ancak gidilen yolun yanlış olduğu 2023 mayıs ayında yapılan son genel seçimlere kadar uzunca bir süre uygulandı ve bugün çektiğimiz sıkıntılar o dönemde uygulanmasında ısrar edilen düşük faiz yüksek kur politikasının bir sonucudur.
Ülkemizde yapılan üretimim hammadde ve ara mallarının yaklaşık yüzde elliden fazlası yurt dışından ithal yoluyla tedarik edilmektedir. Dolayısıyla yerli ve milli paramız yabancı ülkelere gitmekte, döviz kurları yüksek olunca ise ödediğimiz rakam da çoğalmakta ve yapılan ödemeler doğal olarak üretim maliyetlerine yansımaktadır ve bu da enflasyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Hâlbuki söz konusu ara mal ve hammaddeyi kendimiz üretirsek hem paramız dışarı gitmeyecek hem yerli sanayimiz gelişecek hem de enflasyonla mücadelemiz daha kolay olacaktır. Ayrıca ihracat rakamlarımız yükselecek, işsizlik azalacak, istihdam çoğalacak, devletin vergi gelirleri yükselecek, döviz girdilerimiz artacağından merkez bankası rezervlerimiz de yükselecek ve kurlara gerekli görüldüğü dönemlerde müdahale edilerek yükselişin ve enflasyonun önüne geçilecektir.
Hükümet yerli üretimin daha yükselmesi için özellikle ithal ikame ürün üreten işletmelere bütçe elverdiği ölçüde birtakım destekler vermektedir. Ancak verilen desteklerin doğru kullanımı kontrolünün mutlaka sağlanması gerekir ve bu bağlamda desteklerin amacına uygun şekilde kullanılması olmazsa olmaz faktördür.
Üretim yaparken katma değeri yüksek, uluslararası pazarlarda rağbet gören, ülkeye en fazla getiri sağlayan ürünlere önem verilmelidir. Çünkü amaçlardan en önemlisi ülkeye döviz girdisi sağlamaksa en yüksek getiriyi elde etmeliyiz. Sıradan ürünlerin üretilmesi veya ihracatının yapılması mutlaka getiri sağlayabilir ama önemli olan maksimum verimi elde etmektir. Bu yüzden üretin cinsi, çeşidi son derece önem taşımaktadır. Örneğin havacılık sektöründe kullanılan malzemeler, teknolojinin takip edilerek yeniliklerin araştırılması ve geliştirilmesi, sağlık malzemelerinin üretimi ülkenin kalkınmasında önemli rol oynayabilir. Örneğin ülkemizde bir süre önce üretimine başlanan TOGG (Türkiye otomobil girişimcileri grubu) marka otomobillerin üretimi bu konuda önemli bir aşamadır. Bazı çevrelerce yaklaşık %50 si yabancı üretim kaynaklarının kullanılması sebebiyle eleştirilmesine rağmen ülke ekonomisi açısından önemli bir gelişmedir. Her iş kolunda ilk başlayan faaliyet dört dörtlük olmaz. Atalarımızın söylediği “kervan yolda düzelir” sözü unutulmamalıdır. Nitekim yerli akü üretimi tesisleri fabrikanın yanında kurulduğu yazılı ve görsel basında yerini almıştır. Önümüzdeki süreçte dileğimiz odur ki tüm yan sanayi ürünlerini kendimiz yapabilelim.
Kendi sektörümden örneklerle konuyu açıklamaya çalışalım. Örneğin otel tipi kilitler veya hidrolik kapı yayları ülkemizde üretilmemekte, zorunluluktan dolayı ithal girdisi olarak tedarik edilmektedir. Yüksek maliyetlerden dolayı rekabet gücümüz olmadığından paramız yurt dışına gitmektedir. Bir başka örnek ise diyaliz hastası olduğum için vereyim. Diyaliz makinaları, diyaliz gereçleri tamamı yurt dışından gelmektedir. Ülkemizde 29000 kişi diyaliz tedavisi almaktadır ve haftada üç gün tedavi almak zorundadır. Kullanılan malzemeler ise tek kullanımlıktır ve tıbbi atık olarak değerlendirilmektedir. İşte iş yapmak isteyen girişimcilere olanak sunuyorum ve her türlü bilgiyi de verebilirim. Sözün kısası bu tür ithal ikame ürün üretimi geliştirilmeli, devlet tarafından verilen krediler bu yöne kaydırılmalıdır ki yerli sanayimiz gelişsin ve ithal etmek yerine ihraç edelim.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yıllık sanayi ürün 2023 istatistiklerini geçtiğimiz günlerde açıkladı. Buna göre;
Girişim sayısı ve istihdamda en yüksek payı hizmet sektörü oluşturdu
Geçici sonuçlara göre 2023 yılında faal olan girişimlerin %44,1’i hizmet sektöründe, %36,0’ı ise ticaret sektöründe yer aldı. İstihdamda ise hizmet sektörü toplam istihdamın %38,6’sını oluştururken sanayi sektörünün istihdam payı %28,3 oldu.
Ciroda en yüksek payı ticaret sektörü aldı
Ticaret sektörü ciroda %45,4’lük pay ile ilk sırada yer aldı. Girişimlerin en fazla yer aldığı ve istihdam payı en yüksek olan hizmet sektörünün ciro payı %15,7 iken, sanayi sektörünün ciro payı %33,0 oldu.
Türkiye geneli üretim değerinde en yüksek değeri imalat aldı
Üretim değeri 2023 yılında imalatta 15 trilyon 559 Milyar TL, ticarette 4 trilyon 257 milyar TL, inşaatta 3 trilyon 319 milyar TL, ulaştırma ve depolamada 3 trilyon 232 milyar TL, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımında 2 trilyon 573 milyar TL olarak gerçekleşti.
Ciroda en yüksek payı 250+ büyüklük grubu aldı
Ciro payının 2023 yılında %35,0’ını 250+ büyüklük grubu, %24,3’ünü 1-9 büyüklük grubu, %20,2’sini 10-49 büyüklük grubu ve %20,5’ini ise 50-249 büyüklük grubu oluşturdu. İstihdamda ise %36,0’ını 1-9 büyüklük grubu, %27,5’ini 250+ büyüklük grubu, %19,5’ini 10-49 büyüklük grubu ve %17,0’ını ise 50-249 büyüklük grubu oluşturdu.
Aktif girişim sayısı 2023 yılında 3 milyon 723 bin 681 olarak gerçekleşti
Geçici sonuçlara göre 2023 yılında ciro 59 trilyon 377 milyar TL, üretim değeri 34 trilyon 842 milyar TL, faktör maliyetiyle katma değer 9 trilyon 943 milyar TL olarak gerçekleşirken mal ve hizmetlerin toplam satın alışları 53 trilyon 961 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. İstihdamda ise 19 milyon 99 bin 165 kişi olarak gerçekleşti.
İmalat sanayindeki girişimlerin %55,5’i düşük teknoloji faaliyetlerinde yer aldı
Düşük teknoloji faaliyetlerinde yer alan bu girişimler, istihdamın %49,4’ünü, cironun ise %34,8’ini oluşturdu.
AÇIKLAMALAR
Haber bülteninde sanayi; madencilik ve taş ocakçılığı, imalat, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı ile su temini, kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme sektörleri olarak gruplandırılmıştır.
Haber bülteninde ticaret; toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımını ifade etmektedir.
Haber bülteninde hizmet; ulaştırma ve depolama, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri, bilgi ve iletişim, gayrimenkul faaliyetleri, mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler, idari ve destek hizmet faaliyetleri, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri, kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor ile diğer hizmet faaliyetleri olarak gruplandırılmıştır.
Kaynak: TÜİK
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar