2022 yılı, iklim ve sürdürülebilirlik kurallarının oluşturulması açısından şimdiye kadarki en yoğun yıl oldu. 2023’te de politika yapıcıların usulsüz veya hileli kurumsal davranışların etrafındaki ağı büyütmesi bekleniyor.

Kanada’dan Güney Afrika’ya, önerilen veya uygulanan kurallar 2022 yılında kurumsal tedarik zincirlerinde şeffaflıktan çevre dostu bir faaliyetin neye benzediğinin tanımlanmasına kadar her şeyi kapsadı.

En üretken kural koyucular arasında Avrupa Birliği de yerini aldı.

İklim hedeflerine ulaşma çabasının bir parçası olarak varlık yöneticileri için sürdürülebilirlik kuralları getirmeye başladı. Düzenleyici denetim, yatırım derecelendirmelerini ve sürdürülebilir yatırım fonlarının etiketlenmesini de kapsayacak şekilde genişledi.

Trilyonlarca dolar çevresel, sosyal ve yönetişimsel kimliklerini öne çıkaran işletmelere akarken, ‘yeşil yıkama’ ya da şişirilmiş iklim dostu iddialara ilişkin endişeler de artıyor.

Düzenleyiciler, kötü uygulamaları cezalandırmanın zor olduğu daha net piyasa koruma rayları için baskı yapıyor.

Dev şirketlere ceza yağdı

Gerçi 2022’de bu durum değişmeye başlamıştı. ABD’de hem Goldman Sachs hem de BNY Mellon bölümleri Çevresel, Sosyal, Yönetişim (ESG) hataları nedeniyle para cezasına çarptırıldı.

Alman varlık yöneticisi DWS’ye baskın düzenlendi ve yatırımcıları yanlış yönlendirdiği iddialarının ardından genel müdürü istifa etti.

Enerji devi Glencore, KLM ve Shell de son 12 ay içinde yasal ya da düzenleyici zorluklarla karşılaşan şirketler arasında yer aldı.

Çok yakında şirketler artık gönüllü normlardan oluşan düzensiz bir yamalı bohçanın arkasına saklanamayacaklar.

2023 yılında AB, ABD ve yeni Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu ya da ISSB, şirketler için iklimle ilgili açıklama kurallarına son şeklini verecek. ESG kuralları da hızla isteğe bağlı olmaktan çıkıp zorunlu hale gelecek.

Bu kadar çok kılavuzun ortaya çıkmasıyla birlikte, küresel olarak düzenleyicilerin temel görevi, hepsinin nasıl senkronize edileceği olacaktır.

ISSB ayrıca küresel bir raporlama taban çizgisi oluşturarak yatırımcıların kurumsal çabaları karşılaştırmasını kolaylaştıracak.