Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi ve Turcorn 100 Programı Tanıtım Töreni, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde gerçekleştirildi.
Törende konuşan Selçuk Bayraktar, Baykar’da ve Türkiye Teknoloji Takımı’nda yola çıktıkları ilk günden beri, “Bugünün değil yarının, 10-15 yıl sonrasının yarışlarına şimdiden hazırlan ve alanında dünyada en iyisi olmayı hedefle.” vizyonuyla hareket ettiklerini söyledi.
Türkiye’yi 2004’te ilk robot uçakla tanıştırdıklarını, mini İHA teknolojisini hayata geçirdiklerini dile getiren Bayraktar, 6 kilogramdan başlayan ve şu anda 6 tona ulaşan bir yolculuğa imza attıklarını anlattı.
Bayraktar, Baykar’ın 2009’da Bayraktar TB2’nin ilk prototipini hayata geçirdiklerini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“2014’te de tüm dünyaya girdiği muharebelerde damgasını vuran, muharebelerde paradigmayı değiştiren Bayraktar TB2’i hayata geçirdik. Bugün 27 ülkeye ihracat başarısı göstermiş. 8 ülke dünya tarihinde belki ilk defa olacak şekilde bir marka ve modelin ismini vererek, 8 ülkenin halkı yardım kampanyası için para topladı. Baykar yaptığı ihracat sayesinde geçtiğimiz yıl ihracat şampiyonu oldu. Bütün 20 yıllık serüveninde gelirlerinin yüzde 75’inden fazlasını ihracattan elde etti. Bu yıl gelirlerinin yüzde 98’i ihracattan geldi.”
“Akıncı TİHA’da 5 ülke ile ihracat sözleşmesi imzaladık”
Selçuk Bayraktar, 2019’da Türkiye’nin ilk taarruzi insansız hava aracını, 6 tonluk Akıncı TİHA’yı uçurduklarını ve 2021’de de TSK’nın envanterine girdiğini anlatarak “Şu anda da 5 ülke ile ihracat sözleşmesi imzalanmış durumda. 6 tonluk bir platform. 6 kilogramdan başlıyor ve adım adım 6 tona giden bir serüven görüyorsunuz. Bunlar tüm elektronikleri, yazılımları, aksamı bizler, Türk mühendisler tarafından tasarlanmış platformlar.” diye konuştu.
Cezeri uçan arabaya ilişkin bilgiler veren Bayraktar, teknolojinin bu yöne doğru ilerlediğini söyledi.
Kısa süre önce Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma’nın ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini anımsatan Bayraktar, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu 20 yıllık hayalimizdi. 6 kilogramdan başlayan serüvende Kızıelma’mızdı bir anlamda medeniyetimizin de ülküsü olan. Ülkemizin ilk savaş uçağı olan Bayraktar Kızılelma yoğun bir çaba ve gayret sonucunda Akıncı’dan 3 yıl sonra ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Bunlar tümüyle milli ve özgün olarak tasarlanıp geliştirilmiş platformlar. Aslında robot uçaklar. Bütün bu içindeki donanımlardan milyonlarca satır yazılımlara kadar hepsi Türk mühendisler, ekibimiz tarafından geliştirilmiş teknolojiler.”
“Gayretlerimiz zamanın ötesine geçen bir anlam kazanıyor”
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Bayraktar, 20 yıllık mücadelelerini özetleyen ve kızılelmalarını anlatan bir video göstermek istediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ne yaptığımız ile bir yere varamıyoruz. Ancak nasıl ve neden sorularına verdiğimiz cevaplarla gayretlerimiz ve çabalarımız zamanın ötesine geçen bir anlam kazanabiliyor. Rahmetli babamız Özdemir Bayraktar hayatını bu alana adamıştı, adeta vakfetmişti. İş yerinde yaşıyordu, annem de bizle yaşıyor iş yerinde. Bizimle birlikte çalışıyor. O da ben doğmadan önce iktisat mezunu, kartlı bilgisayarlarda programlama yapmış. Burası Şırnak Gabar Dağı. Bizim ilk denemeleri yaptığımız yer. Babam hayatını bu alana vakfetmiş bir mühendisti.”
“En büyük inovasyon ahlaktan ve dosdoğru yoldan milim taviz vermeden yürüyebilmek”
Selçuk Bayraktar, inovasyona ilişkin görüşlerini paylaşarak dünyada muharebe tarihi değiştirecek insansız hava araçlarını yapmanın ve devrim yapacak sistemleri geliştirmenin bir inovasyon olduğunu dile getirdi.
Kendilerinin yaptıkları mücadelede açısından inovasyona ilişkin görüşlerini açıklayan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bizim için inovasyon herkesin ‘Yapılamaz’ dediği yerde ahlaktan ve dosdoğru yoldan milim taviz vermeden yürüyebilmek. Bürokrasinin dolambaçlı yollarına asla bulaşmadan, bildiğin doğrudan asla ayrılmadan hatta tüm yollar tıkandığında yine bildiğin yoldan ayrılmadan, askerle birlikte omuz omuza, bu mücadele için hayatını vakfetmek ve doğru yoldan asla ayrılmadan mücadele etmek bence en büyük inovasyondur. Bunun yanında bütün bir hayatını sadece bir teknoloji girişimi veya bir mühendislik kabiliyetini sergilemek üzere değil de milletinin bağımsızlığı için semalarındaki hürriyeti için kendinden vazgeçercesine hayatını vakfedebilmek. Bence en büyük inovasyon budur.”
“Kızılelma 30 sene sonrası için dahi son platform’ diyebilirim”
Bayraktar, Kızılelma’nın yaklaştıkça uzaklaşan bir menzil olduğunu belirterek “Atmosferde yaptığımız en güçlü ve son platform. Yeni bir dünyanın kapılarını açması anlam itibarıyla biraz Ergenekon Destanı’ndaki demir dağları eritip yeni bir dünyada yürümeye benziyor. Bu dünyanın kapılarını henüz açtık ve yürümemiz gereken daha çok yol var. Ancak bundan sonrası için atmosferde yapacağımız belki 30 sene sonrası için dahi son platform diyebilirim.” dedi.
Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında yürüttükleri çalışmalardan bahseden Bayraktar, Türkiye’nin savunma sanayisinde adına marşlar bestelenir teknolojilere sahip olmaya başladığını anlattı.
Bayraktar, Türkiye’nin, teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında da insanlığın faydasına olacak şekilde lider olması için TEKNOFEST’i düzenlediklerine işaret ederek ilk yıl 20 bin öğrencinin başvurduğunu, bu sene 1 milyondan fazla öğrencinin 40’ı aşkın yarışmada mücadele etmek için başvuru yaptığını, onların geleceğin Aziz Sancarları olacağını kaydetti.