Merkezi yönetim bütçesi, bu yılın ilk on bir ayında özellikle vergi gelirleri cephesinde kaydedilen rekor gelir artışının etkisiyle son yılların en iyi performansını ortaya koydu.
Bu yılın tümünde 278,4 milyar lira tahmin edilen bütçe açığı, Kasım ayında elde edilen 108,3 milyar liralık bütçe fazlası ile Ocak-Kasım dönemi itibariyle 20,4 milyar liraya geriledi ve aynı dönemde 272,2 milyar liralık faiz dışı fazla oluştu.
Vergi tahsilatında Kasım aylarına göre kaydedilen yüzde 109,6 ve on bir aylık dönemlere göre yüzde 103,3’lük artışlar toplam bütçe gelirlerini büyüttü.
Gelir ve kurumlar vergisi ile dolaylı vergilerden dahilde KDV ve BSMV gibi alanlarda yılın tümü için öngörülen hedefler, Kasım sonu itibariyle aşıldı.
Merkezi yönetim bütçesi, bu yılın ilk on bir ayında özellikle vergi gelirleri cephesinde kaydedilen rekor gelir artışının etkisiyle son yılların en iyi performansını ortaya koydu.
Temmuz ayında Resmî Gazete’de yayımlanan ek bütçe yasası ile bu yılın tümünde bütçe gelirlerinin 2 trilyon 553,1 milyar, bütçe harcamalarının 2 trilyon 831,5 milyar, bütçe açığının 278,4 milyar ve faiz dışı bütçe fazlasının 51,4 milyar lira olacağı öngörülmüştü. Ocak-Kasım dönemi itibariyle bütçe gelirleri geçen yılın eş dönemine göre yüzde 100,2 artışla 2 trilyon 547,2 milyar lira ile yıllık hedefi yakaladı. Bütçe harcamaları yüzde 94,7’lik artışla 2 trilyon 567,6 milyar lira ile yıllık hedefin yüzde 90,7’si düzeyinde kaldı.
Böylece bütçe açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56 küçülerek 20,4 milyar liraya gerilerken, faiz dışı bütçe fazlası yüzde 117,1’lik artışla 272,2 milyar lira ile rekor bir düzeye ulaştı. Buna göre Kasım sonu itibariyle kümülatif açık, yıl sonu için öngörülen tutarın 258 milyar altında, faiz dışı fazla ise yıllık hedefin 220,8 milyar lira üzerinde bulunuyor.
Harcamalar yönüyle bakıldığında ise personel ödemeleri, cari transferler, mal ve hizmet alımları, yatırımlar gibi faiz dışı bütçe giderleri yüzde 98,3 artışla 2 trilyon 274,9 milyar lira olurken, faiz ödemelerinin yüzde 70,3 artışla 292,7 milyar lira olduğu belirlendi. Faiz dışı bütçe giderleri kapsamında “sermaye giderleri” ve “sermaye transferleri” kalemlerinde izlenen toplam kamu yatırımları, on bir ayda yüzde 98,8 artışla 209,3 milyar lira oldu.
Kasım’da 108 milyar fazla
Bu yıl bütçe dengelerinde gözlemlenen iyileşmede, Kasım ayı gerçekleşmelerinin önemli payı olduğu belirlendi. Kasım’da bütçe harcamaları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 76,4 artışla 239,4 milyar lira olurken, bütçe gelirleri yüzde 107,3’lük artışla 347,7 milyar liraya ulaştı ve böyle aylık bazda 108,3 milyar liralık bir bütçe fazlası verildi. Kasım’daki bu bütçe fazlası kümülatif bazda Ekim sonu itibariyle (on aylık) 128,8 milyar lira olan açığı, on bir itibariyle 20,4 milyar liraya çekti. On bir ayda oluşan 272,2 milyar liralık faiz dışı fazlanın da 132,7 milyar lirası Kasım ayında elde edildi. Aylık faiz dışı fazla geçen yıla göre yüzde 180,5 daha yüksek çıktı.
Kasım ayındaki bütçe gelirlerinin 312 milyar lirasını geçen yıla göre yüzde 109,6 artan vergi tahsilatı oluşturdu. Özellikle kurumlar vergisinde yüzde 161,5, özel tüketim vergisinde (ÖTV) yüzde 156,7, şans oyunları vergisinde yüzde 126,5, banka ve sigorta muameleleri vergisinde yüzde 116, ithalde alınan KDV’de yüzde 93,7 gibi rekor artışlar kaydedildi.
Bütçe dengelerini iyileştiren başlıca faktör, vergi tahsilatında kaydedilen Kasım aylarına göre yüzde 109,6 ve on bir aylık dönemlere göre yüzde 103,3’lük artışların toplam gelirleri büyütmesi oldu.
Özellikle bankalar başta kurum karlarının tüm zamanların rekorunu kırdığı bu dönemde kurumlar vergisi tahsilatı Ocak-Kasım döneminde yüzde 185 artışla 498,7 milyar liraya ulaşarak, yılın tümü (12 ay) için öngörülen hedefin yüzde 102,2’sine ulaştı. Enflasyon muhasebesi uygulanmadığı için rekor artışlar kaydeden kurum kârları, kurumlar vergisi tahsilatını büyüterek bir çeşit ek vergi niteliğinde bütçeyi destekledi. Yılın tümünde 308,5 milyar lira olması öngörülen gelir vergisi tahsilatı da on bir ayda yüzde 60,4 artışla 314,6 milyar liraya ulaşarak, hedefi aştı. Dolaylı vergilerden dahilde alınan KDV’nin 367,3 milyar liralık tahsilatla yıllık hedefin yüzde 115,9’una ulaşması, tüketimde öngörülenin üzerinde bir hareket olduğuna işaret ediyor. İthalattaki büyüme paralelinde de ithalde alınan KDV tahsilatı da yüzde 133 artışla 522,5 milyar lira oldu. Anılan dönemde BSMV tahsilatı da yıllık hedefi aşarken, damga vergisi, harçlar ve diğer dolaylı-dolaysız vergilerde tahsilat hedefe şimdiden yaklaştı.
Bütçede son 10 yıl
Bu yılın ilk on bir ayındaki gerçekleşmeler, son on yıldaki bütçe gerçekleşmelerinde en iyi tabloyu oluşturuyor. Ancak yılın son ayındaki gelişmelerin bu tabloyu ne oranda değiştireceği önem taşıyor. Geçen yılın ilk on bir ayında 46,5 milyar lira olan bütçe açığı, yılın tümünde 201,5 milyar lira; on bir ay itibariyle 125,4 milyar lira olan faiz dışı bütçe fazlası da yıl sonu itibariyle 20,7 milyar liralık faiz dışı açığa dönüşmüştü.
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 2023 yılı bütçesinde ödenekler toplamı (harcamalar) 4 trilyon 469,6 milyar lira olarak bağlanırken, toplam bütçe geliri 3 trilyon 810 milyar lira olarak öngörüldü. 2023’te bütçede faiz dışı harcamaların 3 trilyon 904 milyar, faiz ödemelerinin ise 565,6 milyar lira olması hedeflendi. Bütçe gelirlerinin ise 3 trilyon 674 milyarı vergi tahsilatından bekleniyor. Buna göre gelecek yıl 659,6 milyar liralık bir bütçe açığı ve faiz dışı dengede de 94 milyar liralık açık öngörülüyor.
Hazine’ye ek borçlanma yetkisi
Öte yandan yılın ilk on bir ayı itibariyle bütçe açığı 20 milyar lira dolayında kalırken, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın borçlanma yetkisi, 200 milyar lira eklenerek 493 milyar liraya çıkarılıyor. Bunun gerekçesi ise 2022’yi güçlü kasayla bitirmek ve 2023’teki borçlanma ihtiyacını piyasayı bozmadan yapmak amacıyla ek limite ihtiyaç duyulması olarak ifade ediliyor.
4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 5’inci maddesi yıl içinde bütçe açığı tahmini kadar net borçlanma yapılmasına izin veriyor. Maddede “Yılı bütçe kanununda belirtilen başlangıç ödenekleri toplamı ile tahmin edilen gelirler arasındaki fark miktarı kadar net borç kullanımı yapılabilir” hükmü yer alıyor. Bu limitin yüzde 10’a kadar artırılabileceği de hükme bağlanıyor.
Naki BAKIR