Resesyon endişeleri yükselirken korumacılık tehdidi altındaki global ticaretteki düşüş özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından büyük risk yaratıyor. Konuyu gündeme alan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, IMF Başkanı Kristalina Georgieva ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala düzenledikleri üçlü zirvenin ardından bir basın toplantısı gerçekleştirdi. IMF Başkanı Kristalina Georgieva küreselleşmenin, Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı etkisi ile İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük zorlukla karşı karşıya olduğunu söyledi. Tedarik zincirlerini çeşitlendirmeyi öneren Georgieva, “Hepimizi daha ileriye götüren ticaretin fişini çekmeyin” diye konuştu. IMF’nin son raporuna göre tedarik zincirlerini güvence altına almak ve küresel entegrasyonun iş dünyasına sağladığı faydaları korumak için yalnızca ülkelerin değil, şirketlerin de ithalatı çeşitlendirmesi gerekiyor. Yeni IMF araştırması, çeşitlendirmenin arz kesintilerinden kaynaklanan potansiyel GSYİH kayıplarını yarı yarıya azaltabileceğini gösteriyor.
Georgieva, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) enerji ve gıda fiyatlarıyla yükselen enflasyon oranlarının 2023’te yine güçlü kalmasını ancak yine de kademeli düşüş göstermesini öngördüğünü de açıkladı. Georgieva, dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ve Çin’de büyümenin yavaşladığını söyledi. Verilerin, gelecek yıl IMF’nin Ekim ayı ortasında öngördüğü yüzde 2,7 oranından bile daha düşük küresel büyümeye işaret ettiğini söyledi. IMF Başkanı iş dünyası ve tüketicilerden alınan verilerin, ekonomik faaliyetlerin global çapta yılın son çeyreğinde yavaşlamasında ve 2023’te de aynı şekilde devam etmesine işaret ettiğini söyledi. Dünya ekonomisinin yaklaşık üçte birinin ve Avrupa Birliği’nin yaklaşık yarısının 2023’te resesyona gireceğini söyleyen Georgieva, enflasyonun artık daha uzun süre ekonominin bir gerçeği olarak kalmaya devam etmesinin beklendiğini, ancak önümüzdeki yıl globalde kademeli olarak yüzde 6,5 civarına düşebileceğini de sözlerine ekledi.
Ekonomideki tüm bu zayıflık, küresel ticaret üzerindeki tehditlerle birleşince riski büyütüyor. IMF’nin konu ile ilgili son raporunda “Ticaret, teknoloji standartları ve güvenlik konusundaki gerilimler yıllardır artarak büyümeyi ve mevcut küresel ekonomik sisteme duyulan güveni baltalıyor. IMF araştırmasına göre, yalnızca ticaret politikalarıyla ilgili belirsizlik, 2019’da küresel gayri safi yurtiçi hasılayı yaklaşık yüzde 1 oranında düşürdü. Ukrayna’daki savaş başladığından beri, gözlemlerimiz yaklaşık 30 ülkenin gıda, enerji ve diğer temel emtia ticaretinde kısıtlamaları ve engelleri devreye aldığını gösteriyor” ifadelerine yer verildi.
Akıllı küreselleşme dönemi
Almanya Başbakanı Olaf Scholz de bu paralelde tedarik zincirlerinde coğrafi ayrışmanın küresel sorunlara çözüm olmadığını belirterek, dünyadaki krizler karşısında uluslararası işbirliğinin artırılması çağrısında bulundu. Scholz, “Büyük güçlüklerin üstesinden ancak birlikte gelebiliriz.” dedi. Küreselleşmenin zayıflamasının ve ticarette korumacılığın küresel sorunlara çözüm getirmeyeceğini vurgulayan Scholz, ihtiyaç duyulan şeyin bağımlılıkların azaltıldığı “akıllı küreselleşme” olduğunu savundu. Covid-19 salgınının küresel ekonomi ve tedarik zincirleri üzerindeki etkilerini anlatan Scholz, Rusya-Ukrayna savaşının ekonomi, gıda ve enerji güvenliği açısından dünya genelinde etkileri olduğunu dile getirdi.
Savaşın getirdiği coğrafi ayrışmanın globalizasyon sürecine büyük bir tehdit olduğunu vurgulayan IMF de Kristalina Georgieva, Gita Gopinath ve Ceyla Pazarbaşıoğlu imzalı raporunda, ayrışmanın artmasının maliyetinin özellikle gelişmekte olan ülkelere maliyetinin büyük olacağının altını çizdi.
GSYİH’nin % 5’ine mal olabilir
Raporda, “Her gelir seviyesinden insan zarar görebilir. Yaşanacak fakirleşme yeni göç dalgalarına neden olabilir. Yeniden yapılandırılmış tedarik zincirlerinin ve yatırımın önündeki daha güçlü engellerin etkilerini düşünün. Gelişmekte olan ülkelerin zengin dünyaya satış yapmasını, know-how kazanmasını ve zenginlik oluşturmasını zorlaştırabilecek bu süreçte gelişmiş ülkeler de aynı ürün için daha fazla ödemek zorunda kalacak ve bu da enflasyonu artıracaktır. Firmalar kendileriyle birlikte inovasyonlara imza atan ortaklarını kaybettikleri için üretkenlik zarar görecektir. IMF araştırması, tek başına teknolojik ayrışmanın dahi birçok ülke için GSYİH’nın yüzde 5’ine varan kayıplara yol açabileceğini tahmin ediyor” ifadelerine yer verildi.
Ticaret savaşı ve üretimi dağıtma uyarısı
DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, DTÖ’nün küresel ekonomiyi iki ticaret bloğuna ayırmanın küresel gayrisafi yurt içi hasılayı uzun vadede yüzde 5 azaltacağını hesapladığını açıkladı. Okonjo-Iweala, ticaretin azaltılması, korumacılık gibi eylemlerin yaşanan sorunları daha da büyüteceğini belirterek, “Korumacılık, ayrıştırma, parçalanma çok yıkıcı ve çok maliyetli olacak” dedi. Hem Okonjo-Iweala hem de IMF Başkanı Georgieva, küreselleşmeden uzaklaşma ve ayrışmanın etkisinin en çok gelişmekte olan ülkeleri ve gelişmekte olan pazarları vuracağını söyledi. DTÖ Genel Direktörü, bu ülkelerdeki gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) etkinin çift haneli olacağını söyledi. Okonjo- Iweala, üretimi akıllı bir şekilde dağıtmak için hamleler yapılması çağrısında bulundu.