GAZBİR-GAZMER Temiz Enerji Teknoloji Merkezi tarafından hazırlanan “Türkiye’de Konutlarda Kullanılan Doğal Gaz ve Diğer Yakıtların Karşılaştırılması” raporuna göre, kasımda Türkiye’deki doğal gaz dağıtım sistemi kapsamındaki hat uzunluğu yaklaşık 173 bin kilometre uzunluğa ulaştı.
Doğal gaz abone sayısı yaklaşık 19,1 milyona yükselirken, 81 il ve 670 yerleşim yerine gaz arzı sağlandı. Doğal gaz tüketiminin geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 20 artışla 60 milyar metreküp olarak gerçekleşeceği tahmin edildi.
Konut tüketicileri için yıllık yakıt maliyet analizine yer verilen rapora göre, Türkiye’de 4 kişilik ve ortalama 100 metrekare net konut alanına sahip bir hane halkının yıllık ortalama doğal gaz tüketimi 975 metreküp, 1 kilovatsaat doğal gazın ortalama perakende satış fiyatı ÖTV, SKB ve KDV dahil yaklaşık 0,520799 lira olarak hesaplanıyor.
Referans veriler çerçevesinde bir kullanıcı için yıllık doğal gaz maliyeti ısınma için 4 bin 358 lira, sıcak su ve pişirme için 1160 lira olmak üzere toplamda 5 bin 518 lira, aylık 460 lira, bu maliyetin asgari ücret içindeki payı ise yüzde 8,4 olarak hesaplanıyor.
Yıllık linyit kömür ile LPG tüp gaz maliyetinin ise ısınma için 7 bin 970 lira, sıcak su ve pişirme için 5 bin 54 lira olmak üzere toplamda ortalama 13 bin 24 lira, aylık 1085 lira, bu maliyetin asgari ücret içindeki payının yüzde 19,7 olduğu tahmin ediliyor.
Yıllık ithal kömür ile LPG tüp gaz maliyeti ısınma için 14 bin 346 lira, sıcak su ve pişirme için 5 bin 54 lira olmak üzere toplamda 19 bin 400 lira, aylık 1617 lira, bu maliyetin asgari ücret içindeki payının ise yüzde 29,4 olduğu hesaplanıyor.
Doğal gazın diğer yakıt türlerine göre önemli ölçüde maliyet avantajı sağladığının belirtildiği raporda, “Isınma, sıcak su ve pişirme amaçlı aylık enerji giderinin aylık net asgari ücret içindeki payının yaklaşık yüzde 8,4 ile diğer yakıtlara kıyasla en düşük seviyesini koruduğu görülmektedir. 2023 yılından itibaren asgari ücrete yapılacak zam ile birlikte doğal gaz kullanıcılarının aylık enerji gideri payının kayda değer seviyede azalacağı öngörülmektedir.” ifadelerine yer verildi.