2020-2021 sezonunda yaşadığımız aşırı kuraklığın olumsuz etkileri hâlâ devam ediyor. Güneydoğu Anadolu’da 22 dereceye varan sıcaklıklar görüldü. Toplam 60 ilde hububat ve diğer kışlık ekimler için yeterli yağış gerçekleşmedi. Birçok üreticimiz ekimlerini erteledi. Ekim yapabilmek için yağış bekliyor. Çiftçilerimiz çoğu ilde toprak tava gelmeden kuruya ekimini yaptı. Daha fazla beklemek istemeyen üreticilerimiz de yağış olmasa dahi, ‘tohum ambarda duracağına toprakta dursun’ diyerek bugünlerde ekimini yapıyor. Hububat ekiminin yapıldığı tarım alanlarında önümüzdeki günlerde beklenen yağışın gerçekleşmemesi durumunda tohumlarda çürüme riski oluşacaktır” değerlendirmesini yaptı.
‘ÜRETİCİ DESTEKLENMELİ’
İtalya ve İspanya’da görülen aşırı kuraklığın tarımsal üretimi etkilediği gibi Türkiye’de de tarımsal üretimin, iklimdeki bu değişimlerden her geçen gün daha fazla etkilendiğini söyleyen Bayraktar, tarımsal üretimin değişen iklime göre yeniden şekillendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Şemsi Bayraktar
Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “2022-2023 yılı tarımsal üretim ve pazarlama dönemi ekim ayı itibarıyla başladı. Ziraat odalarımızdan aldığımız bilgilere göre özellikle kuruda yetiştirdiğimiz ürünler için önemli bir faktör olan ekim ayı yağışları yetersiz kalırken, bu durum kuraklık riskini artırdı. Üreticilerimizin değişen iklime uyumlu üretim yapabilmesi ve gelir elde edebilmesi için değişen iklim koşullarına karşı desteklenmesi gerekiyor. Kuraklık verim sigortasında devlet desteği devam etmeli ve prim miktarları artırılmamalıdır. Bölge bazında kuraklığa ve soğuğa dayanıklı tohum çeşitleri daha fazla geliştirilmelidir. Hastalıklara dayanıklı çeşitlerin de kullanım alanları yaygınlaştırılmalıdır. Basınçlı sulama imkanlarının artırılması sağlanmalı ve sulama maliyetleri düşürülmelidir.”