Küresel karbon emisyonlarının yüzde 2 ila 8’ini üretmekten sorumlu olan moda sektörünün, 2050 yılına kadar dünyadaki karbon harcamalarının dörtte birini kullanması bekleniyor. Dünyada her saniye bir çöp kamyonuna eşdeğer oranda tekstil ürünü ya çöpe atılıyor ya da yakılıyor. Geri dönüşümün önemi her geçen gün artarken, sektör temsilcileri de dünya genelinde ve Türkiye’de regülasyon değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Gama Recyle Sürdürülebilir Teknolojiler Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kaplan, bugün dünyada kullanılan kıyafetlerin sadece yüzde 1’inin geri dönüştürüldüğünü belirterek, toplam atıkların yüzde 3’ünün ise tekstil ürünlerinden oluştuğunu belirtti ve “Toplam tüketimin dünya genelinde binde biri kıyafetten kıyafete dönüştürülüyor. Bu tekstil sektörü açısından utanç verici bir durum. Hem dünyada hem de Türkiye’de mevzuat değişikliklerine ihtiyacımız var” değerlendirmesini yaptı.

BİR SEZONDA BİR TİŞÖRT

Zafer Kaplan, üretimle ilgili ise şu bilgileri verdi: “Her yıl dünya genelinde 40 milyon ton civarında gardıroplardan atık hale dönüşen tekstil ürünleri var. Bunun sadece 7 milyon tonluk kısmı, kumbara yöntemiyle, atık olarak toplanabiliyor. Bu anlamda en çok Avrupa ülkeleri, Kuzey Amerika ve Japonya öne çıkıyor. Konteynerlere atılanların yüzde 35-40’ı da tekrar kullanabilir vaziyette. Hatta yüzde 1’lik kısmı hala ambalajlı.” Bugün kişi başı giysi satın almak, 15 yıl öncesine göre yüzde 60 artmış durumda. Her bir parçanın gardıropta kalma süresi ise 15 yıl öncesine göre yarı yarıya kısaldı. Su kaynaklarının tükendiğini ve çok fazla atık üretildiğini kaydeden Linea Recycle Genel Müdürü Mehmet Boyacılar ise tekstil sektörünün kullandığı su, enerji ve ürettiği atıkla dünyayı kirlettiğini ama şimdi bu durumu düzeltmeye çalıştıklarını ifade etti: “Eskiden bir kazağı 3 kardeş giyerken, şu an bir sezon, bir tişört tüketiyoruz. Üretimde fark yaratmamız lazım, bunu da ya teknoloji ya sürdürülebilirlik ya da model satarak oluşturabilmemiz gerek. Geri dönüşümde ilerlememiz, üretimde tercih edilebilirliğimizi artırır.”

 

FARKINDALIK VE REGÜLASYON ŞART

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, tekstil ve hazır giyim tarafındaki süreçlerde döngüsel ekonomiye dikkat çekti ve ağırlıklı payın tekstil sektöründe olduğunu belirtti. Kaya, “Türkiye’de üretilen ürünler değil; üretimde atıl kalan ürünler geri dönüştürülebiliyor, kırpıntılar tekrar kumaş haline çevriliyor. Geri dönüşüm algısını güçlendirmek için öncelikle üretici, tüketici ve karar vericilerin farkındalığının yükselmesi gerekiyor. Avrupa’da tüketicinin farkındalığı çok daha önde. Türkiye’de geri dönüşüm tesislerimiz var, elyaf ve hammaddeyi geri dönüştürebiliyoruz. Ancak bunları toplamak ve elleçlemek büyük bir sorun. Bu kısımda bizim işimizin kolaylaştırılması için otoriteden bir regülasyon bekliyoruz” dedi.

HOLLANDA İLK SIRADA

Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Cem Altan, Geri dönüşüm çalışmalarının bütün dünyada yoğun bir şekilde başladığını belirterek, “Özellikle Çin, Güney Kore, Japonya, Avrupa ülkeleri çok önem veriyor. Avrupa Birliği’nde giyilmiş veya satılamamış ürünlerin toplanması ve tekrar parçalanıp sanayiye dönüştürülmesiyle ilgili Türkiye önemli bir alternatif olabilir. Çünkü AB’nin kapasitesi yeterli değil. 2025 yılına kadar geri dönüştürmek için 5.5 milyon ton ürün toplanması hedefleniyor. Giysiler Türkiye’ye geldiğinde satışa sürülürse diye endişeler var. Türkiye’de şu an bakanlıklar nezdinde Hollanda hükümetiyle görüşmeler sürüyor çünkü bu ürünlerin Türkiye’ye girmesi izne tabi. Yıllardır artık kumaşlarımızı geri dönüştürüyorduk, zaten bir altyapımız var. Avrupa ülkeleri dışında bu iş için en iyi aday Türkiye” diye konuştu.