‘Ekonomi Buluşmaları’ toplantıları kapsamında Esenler’de iş inşalarıyla bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, salgın döneminde küresel ticarette yaşanan lojistik ve tedarik problemlerinin bütün ülkelerde enflasyonist bir baskıya sebep olduğunu, bu baskının sadece Türkiye’de olmadığını, Amerika Birleşik Devletleri’nde, Avrupa’da, Çin ve Japonya’da da yaşandığını söyledi.
Gelişmiş ekonomilerde büyümenin zayıfladığı, parasal sıkılaşma tedbirlerinin arttığına dikkati çeken Gürcan, Türkiye’nin ise son 8 çeyrektir güçlü ve dengeli büyümeye devam ettiğini vurguladı.
Güçlü büyümeyle birlikte KOBİ sayısında çok ciddi artış yaşandığını aktaran Gürcan, şöyle devam etti: “2003 yılında 1,7 milyon olan KOBİ sayımız, 2021 sonu itibarıyla 3,6 milyona ulaşmıştır. KOBİ kredilerinin uzun dönem ortalaması da 3 kat olarak büyümüştür. 2002 sonrasında KOBİ sayısına bakıldığında, net bir şekilde KOBİ’lerin desteklendiği KOBİ’lerdeki artış sayısından da görülmektedir. AK Parti hükümetlerince 2002’den beri sağlanan büyüme kapsayıcı olmuş, istihdam sağlanmış, KOBİ’lerimiz de dahil her kesimi güçlendirmiştir.”
“165 ülke arasında 131 ülke negatif reel faiz veriyor”
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enflasyonda bir artış eğilimi söz konusu olduğunu belirten Gürcan, “Özellikle geçen yılın aralık ayından yükselen enflasyon trendi en yüksek nisan ayında gerçekleşti. Nisandan sonra aylık olarak ciddi düşüşleri sağlamaya başladık. Ağustosta enflasyonumuz yüzde 1,46 gerçekleşti önümüzdeki süreçte enflasyonda çok ciddi artışlar beklemiyoruz. Enflasyon yatay bir seyre geçti. Özellikle yeni yıldan itibaren bu artışların düşüşe geçtiğini hep beraber göreceğiz.” diye konuştu.
Gürcan, tedarik zincirinin kırılmasıyla beraber enflasyonist baskının tüm dünyada hissedildiğini de vurguladı.
Halen 165 ülke arasında 131 ülkenin negatif reel faiz verdiğini dile getiren Gürcan, şöyle devam etti:
“Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız politika faizinde düşüşün önemini arz ettiğinden beri, Türkiye’de de şu anda enflasyonun çok altında bir politika faizi uyguluyoruz. Ama baktığımızda enflasyonun çok altında politika faizi uygulayan tam 131 tane ülke var. Rusya’da 14,3’lük enflasyon varken politika faizi 7,5, Bulgaristan’da 17,7’lik enflasyon varken politika faizi sıfırlarda, Çek Cumhuriyeti’nde 17,2 iken politika faizi 7. Böyle baktığımızda tüm dünya ülkelerinde politika faizleri enflasyonun altında. Arjantin’de yüzde 70 bir enflasyon var. Orada sürekli enflasyonla beraber politika faizini artırıyorlar. Şu anda yüzde 69’luk politika faizleri var ama kurda da herhangi bir düşüşü yaşamıyorlar. Yani Arjantin bize bir örnek olması açısından çok önemli.”
“Enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için adımlar atıyoruz”
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Gürcan, Türkiye’de de enflasyon arttıkça politika faizin artması, yüzde 80 enflasyon yaşarken yüzde 85 politika faizinin verilmiş olması durumunda yaşanacaklara ilişkin şunları söyledi: “Eğer ki faiz artışı olsaydı, şirketlerin artan finansman giderlerini, karlılığın ve öz sermayenin erimesini, şirket kapanmalarını ve diğer şirketlere ve bankalara borçların ödeyememelerini, iflaslarla işten çıkmalarını çok rahatlıkla, bundan önceki gördüğümüz krizlerde olduğu gibi burada da görebilirdik. Yine aynı şekilde bankaların kaynak maliyetlerindeki artışı, şirket kapamalarından dolayı kredilerini geri alamamalarını, sorunlu kredilerdeki artışı, kredi verme iştahındaki azalmayı da görecektik. Birey ve toplumda istihdamda olanaklarının azalmasını, işsizliğin arttığını görecektik. Finansman borçlarını ödeyememe, iş yerlerinin kapanmasından dolayı işsizliğin artışını ve gelir dağılımındaki bozulmayı, toplumsal huzurunun da bozulduğunu görebilirdik.”