Tüm dünyada elektrikli araçlara dönüşüm hızlanırken, Türk tüketicisinin en büyük kaygılarından biri olan şarj istasyonu sorunu çözecek yatırım atağı başladı. Firmalar birbiri ardına yeni istasyon yatırımları açıklıyor. Diğer yandan, Şarj Ağı işletmecisi Lisansı alan firma sayısı da 30’a ulaştı. 4 bin olan Türkiye’deki şarj istasyonu sayısının 2030’a kadar 200 bin adete yaklaşacağı öngörülüyor.
Türkiye’de bu yılın nisan ayında Resmi Gazete’de yayımlanan Şarj Hizmeti Yönetmeliği ve ardından haziran ayında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) işletme ağı lisansı vermeye başlaması, firmaları bu alanda harekete geçirmişti. Bir yandan mevcut şirketler yatırımlarını artırma kararı alırken, diğer yandan sektöre yeni oyuncu girişi de hızlandı. Koç ve Sabancı ve Zorlu gibi büyük grupların da bu alandaki yatırımları hızlandı.
Sharz.net’ten 40 milyon TL yatırım yolda Türkiye’de 461 adet şarj istasyonu ile geniş yayılıma sahip olan şarj istasyon şirketlerinden biri olan Sharz.net, yeni yatırımını duyurdu. Sharz.net Genel Koordinatörü Ayşe Ece Şengönül, 2023 yılı sonuna kadar bin istasyona ulaşma hedefiyle 40 Milyon TL’lik yatırım yapacaklarını açıkladı. Kurulacak ek 600 istasyondan 50’si DC, yani hızlı şarj istasyonu olacak. Şengönül, “Amacımız 81 ilde yer almak ve elektrikli otomobil kullanımını yaygınlaştırarak ülke çapındaki CO2 emisyonunu azaltmaya ön ayak olmak” dedi. Şirket 2030 yılına kadar 20 bin istasyona ulaşmayı hedefliyor.
FullCharger, yeniden atağa geçti
Türkiye’de şarj istasyonu kuran ilk şirketlerden biri olan FullCharger, yatırım atağına geçiyor. Şirket, ilk istasyon yatırımını 2010 yılında yapmıştı. 2010-2014 yılları arasında 183 istasyon açan FullCharger, yatırımlarını beklemeye almıştı. Yeni yönetmelik FullCharger’ı da harekete geçirdi. Schneider Electric ile altyapıda iş birliğine giden şirket, kısa sürede yüzlerce yeni istasyon açmayı planlıyor. FullCharger, aralarında İtalya, Bulgaristan, Yunanistan gibi ülkelerinde olduğu 23 ülkede varlık gösteriyor.
Türkiye’nin otomobili TOGG, Trugo markası ile 1 yılda 81 ilde 600’ün üzerinde lokasyonda 1000 yüksek performanslı şarj cihazı (DC) kurma hedefiyle çıktığı yolda şarj ağı işletmeci lisansını da haziranda almıştı. Her bir cihaz üzerinde iki soket yer aldığı için 2 bin soketle hizmet verecek olan Trugo, trafiğin yoğun olduğu noktalarda da istasyon sayısını artıracak. Koç Topluluğu da geçtiğimiz günlerde WAT Mobilite markası ile elektrikli araç şarj ağı işletmeciliği alanında faaliyet göstereceğini duyurmuştu.
Firmalar, ihracat için de harekete geçti. Vestel, tüm dünyada kullanımı artan elektrikli araç şarj cihazları (EVC) için yeni iş birliğine imza atmıştı. Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada şirket, Almanya’nın önde gelen enerji şirketi E.ON için EVC üreteceğini duyurmuştu. İhracat tarafında bir açılım da Voltrun’dan geldi. Voltrun, Finlandiya, Dubai, Malezya gibi ülkelerden ülkelerden talep almaya başladı.
Esnaf ve girişimciye yeni iş kapısı
EPDK’dan lisans alan firmalar, kendi şarj istasyonlarını kurabildiği gibi, dilerlerse benzin istasyonlarında olduğu gibi sertifikayla bayilik de verebiliyor. Mesela bir restoran, AVM gibi işletmeler sertifika alarak istasyon bu yatırımı yapabiliyor. Tüm, hukuki, mali ve teknik yükümlülük ise sertifikayı veren şarj ağı işletmecisi firmaya ait. Sektör temsilcileri, önümüzdeki dönemde çok sayıda girişimcinin bu ekosisteme dahil olmasını bekliyor.
Voltrun, ihracatta ilk siparişleri aldı
Şarj istasyonu işletme lisansına sahip şirketlerden biri olan Voltrun, bir yandan Türkiye’deki yatırımlarını hızlandırırken diğer yandan ürünlerini ihraç etmeye hazırlanıyor. Şirket, elektrikli araç pazarında birbiri ile bağlantılı üç farklı iş kolunda faaliyet gösteriyor. Şarj ünitesi donanımları üreticisi olan şirket aynı zamanda yazılım da geliştiriyor. Farklı markalara üretim yapan şirket, Voltrun olarak da kendi şarj ağını işletiyor.
“Yurt dışında talep patlaması var”
Şirket geliştirdiği bu ürünleri yurt dışına da satmaya hazırlanıyor. Vultrun Genel Müdürü Berkay Somalı, yurt dışından sipariş almaya başladıklarına dikkat çekerek, “Yeni ünitelerimizle ilgili numuneler yolladığımız çeşitli çalışmalara başladığımız ülkeler var. Dolayısıyla donanım tarafında güzel gelişmelerin olduğu bir yıl yaşıyoruz. Finlandiya’dan Dubai’ye farklı ülkelerden talep gelmeye başladı. Çünkü dünyada açık olan bir sektör. Özellikle son dönemde talep patlaması yaşanıyor. Bu talebi karşılayacak çok da fazla firma yok. Bu alanda Türkiye için çok fırsat var. Ürettiğimiz ürünler akıllı teknolojiye sahip. Yüksek teknolojili katma değerli ürünler” dedi. Berkay Somalı, müşteriye özel üretim yapabildiklerinin altını çizerek, bu sayede rakabet güçlerinin arttığını söyledi.
DC şarj üniteleri yolda
Voltrun, geliştirdiği şarj ünitelerini Kros Otomotiv’in fabrikalarında üretiyor. Geçen yıl 2 bin adetlik üretim yapan şirket, bu rakamı her yıl katlayarak artırmayı hedefliyor. Çünkü hem kendi markası bünyesindeki şarj ünitesi sayısını artıracak hem de farklı şirketlerden gelen talepleri değerlendirecek. Voltrun bugüne kadar apartman sitelerinde ve AVM’lerde kullanılan 22 kw’ye kadar çıkabilen AC şarj ünitelerini üretiyordu. 2-3 saatte aracın bataryasını şarj eden bu ünitelerin maliyeti yaklaşık bin dolar. Berkay Somalı, çok yakında yarım saatte bataryayı şarj eden 200 kw’a kadar çıkabilen DS, yani hızlı şarj üniteleri de üretmeye başlayacaklarını açıkladı. Bu sayede site, AVM ve otoparklar dışında artık Voltrun şarj üniteleri otoyollarda da olacak. Şirket, şarj istasyonu yönetim yazılımları da geliştiriyor. Müşterinin istasyona yönlendirilmesinden ödemesinin alınmasına kadar tüm süreci yürüten bu yazılımı bünyesindeki kendi Ar-Ge ekipleri ile geliştiriyor.
Sektörde büyük iş fırsatı var
Somalı, “Easy Operatör adını verdiğimiz bir yazılım var. Voltrun’u çalıştırdığımız bir yazılımı farklı markalara ürün olarak sunuyoruz. Müşterilerimize teknik destek veriyoruz. Bu sayede elektrikli araç pazarının büyümesine katkı sunmak istiyoruz. Çünkü bu sektörün çok yüksek bir büyüme potansiyeli var dedi. Dolayısıyla firmaları bu alana girmeye davet etmek istiyoruz” dedi.
300 üyeli E-Mobilite Derneği, sahaya iniyor
Elektrikli araçlara dönüşümün hızlanması, dernekleşme faaliyetleri arttı. iki hatta önce dört operatörün kurduğu E Mobilite Operatörleri Derneği (EMOD) gibi yeni dernekler faaliyete girerken, diğer yandan mevcut dernekler de atağa geçti. E-Mobilite Derneği de bunlardan biri. Aslında bu dernek, 2010 yılında Elektrikli Araçlar Bilgilendirme Derneği olarak kurulmuştu. Geçtiğimiz aylarda bir isim değişikliğine gidildi . Derneğin bugün 300’e yakın üyesi var. Sadece otomobil üreticileri veya şarj ağı işlemecileri değil, scooter’dan tekneye kadar elektrikli tüm ulaşım araçlarını temsil eden firmalardan da yöneticiler bu derneğe üye. Üyeler arasında akademisyenler de bulunuyor. DÜNYA’ya konuşan E- Mobilite Derneği Başkanı Osman Ataman, “2 Nisan’da çıkan yönetmelik ve ardından EPDK’nın ilk şarj ağı işletme lisanslarını vermesiyle süreç hızlandı. Yeni lisans alan şarj ağı işletmecilerinin de derneğimize üye olacağını düşünüyoruz. Şu anda lisanslı şirketlerin çoğu üyemiz” dedi. 2010’dan bu yana daha çok kamu tarafında aktif olduklarını belirterek, yeni isimle birlikte sahaya ineceklerini ifade eden Ataman, “Kamu tarafında birçok önemli çalışmaya imza attık. Onlara bu sektörün önemini anlattık. Bazı yönetmeliklerde önemli katkılarımız oldu. Şimdi ise sokağa iniyoruz. Bir yandan tüketiciyi bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar, diğer yandan servislerden itfaiyecilere kadar elektrikli araçlara yönelik eğitim çalışmaları yapacağız. Yine bu konularda üniversitelerle de önemli işbirliklerine imza atacağız”dedi.
“Sayı arttıkça maliyet düşecek”
Elektrikli araç şarj etme maliyeti, yükselen fiyatları ve EPDK’dan şarj ağı istasyonlara elektriği satma yetkisi verilmesiyle dönemde artmıştı. Ataman, büyümesi ile maliyetlerin düşeceğini belirterek, “Şu anda yollarda yaklaşık 8 bin elektrikli araç var. Firmalar kar yapamıyor. Ancak piyasada elektrikli araç 800 bin adetlere ulaştığında şarj dolum maliyetleri de düşecektir” dedi.
Sektör belediyelerle yaşanan ruhsat krizine çözüm bekliyor
Sektör yetkilileri, şarj istasyonu yatırımları yaparken belediyelerle sorun yaşıyor. Her bir istasyon yatırımı için ilgili belediyeden işyeri açma ruhsatı alınması gerekiyor. Bazı belediyelerin, bu belgeyi vermek için sadece 3 belge istediğini, bazılarının ise yasal bir zorunluluk olmadığı halde 15’ten fazla belge istediği öne sürülüyor. Sektör temsilcilerinin iddiasına göre, bazı belediyeler bu işi gelir kapısı olarak görüyor ve bilinçli olarak zorluk çıkarıyor. Bu konuda belediyelerin bu ruhsatları belli bir standart dahilinde vermelerinin sağlanması ve yaptırım uygulanması isteniyor. Benzer bir sıkıntı da elektrik dağıtım şirketlerine şarj istasyonu elektrik abonesi olmak için gidildiğinde yaşanıyor. Firmalar, bu abonelik başvurularında kolaylık istiyor.