İMAM GÜNEŞ

Geçen yıl Aralık ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Kurulu’nda bahsettiği “Uzak Ülkeler Stratejisi”, Ticaret Bakanlığı’nın detaylı çalışmalarının ardından yapılan lansmanla açıklandı. Lansman, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirildi. Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un evsahipliğinde yapılan lansmana; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, ihracatçı birlik başkanları ve iş dünyası temsilcileri katıldı.

İhracat menzilinin dünya ortalamasının üzerinde olması planlanıyor

Üretim ve ihracata dayalı bir büyüme modeli benimseyen Türkiye’nin küresel ticaretteki payını yükseltmeyi ve buna bağlı olarak yüksek katma değerli mal ve hizmet ihracatını artırmayı hedeflediklerini söyleyen Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “Buradan yola çıkarak, ihraç ürünlerimizi dünyanın en uzak noktasına ulaştırmayı ve Türkiye markasının bilinirliğini artırmayı amaçlıyoruz. Ortalama 3 bin 65 kilometre olan ihracat menzilimizi dünya ortalaması olan 4 bin 744 kilometrenin üzerine çıkarmak için harekete geçiyoruz. İhracatımızın geleneksel ürün-pazar yapısını bir ileri aşamaya taşıyarak yeni-ürün ve yeni pazar çeşitliliğine odaklanıyor, böylece rotamızı uzak ülkelere çeviriyoruz” dedi.

18 ülkeye 80 milyar doların üzerinde ihracat hedefleniyor

Türkiye’ye 2 bin 500 kilometreden uzak mesafede bulunan, dünyadan ithalatı 60 milyar doların üzerinde olan ve ithalatından alınan payın yüzde 1’in altında olduğu 18 ülkeyi ‘Uzak Ülkeler Stratejisi’ kapsamında belirlediklerini açıklayan Mehmet Muş, şu bilgileri verdi: “Bu ülkeler; Amerika kıtasından ABD, Kanada, Meksika, Brezilya ve Şili. Asya kıtasından Çin, Japonya, Güney Kore, Pakistan, Hindistan, Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler ve Vietnam. Afrika’dan Güney Afrika ile Nijerya ve Okyanusya’dan ise Avustralya’dır. Dünya ekonomisinde yüzde 64 paya sahip olan bu ülkeler, dünya mal ithalatının yüzde 47’sini ve dünya hizmet ithalatının ise yüzde 35,6’sını yapmaktadır. Bu büyüklükleriyle tespit edilen ülkeler, ülkemizin ticaretini kazan-kazan ilkesi temelinde geliştirmemiz için önemli bir potansiyel arz etmektedir. Stratejimiz ile dünya ekonomisinin yarısından fazlasını teşkil eden bu ülkelerin ithalatında ülkemizin payını, ilk aşamada, dünya ihracatındaki ortalama payımız olan yüzde 1’e yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu hedef, anılan ülkelere 2018-2020 ortalaması olan 20 milyar dolar düzeyindeki ihracatımızın, dört katına yükseltilerek 80 milyar doların üzerine çıkarılması anlamına gelmektedir. Söz konusu 18 ülke ile ekonomik ve ticari işbirliğimizin en üst düzeye çıkarılmasına rehberlik edeceğiz.

Öne çıkan eylem planları

– Strateji ile 18 ülkeye yönelik “Pazara Giriş Rehberi” oluşturulacak. Söz konusu rehberler ile her bir ülkeye ilişkin pazar dinamikleri, yatırım imkânları, mevzuat, ülkedeki şirket kurma ve iş yapmaya yönelik yol haritası gibi bilgiler firmaların hizmetine sunulacak.

– “Made in Türkiye” markasını öne çıkarılacak.

– 18 ülke için mevcut ihracat destekleri 25 puan artırılacak.

– KOBİ’lerin uzak ülkelerdeki tedarik zincirlerine entegrasyonu konusunda çalışma grupları kurulacak ve niş sektörlerde tasarım odaklı pazarlama stratejisi kurgulanacak.

-Filmler, diziler, dijital oyunlar ve markaların Türkiye’de öne çıkmış olmuş isimleri ve oyuncuları bu çalışmada güç olarak kullanılacak.

– Mesafe engellerini azaltmak, daha kısa ve daha ucuz ürün tedariki için “Lojistik Çalışma Grupları” kurulacak. Türkiye ve uzak ülkeler arasındaki lojistik hatlarının çeşitlendirilmesi yoluyla taşıma süreleri ve lojistik maliyetlerinin düşürülmesi için çalışmalar hayata geçirilecek.