Ferhat POLAT / PARİS

Türkiye’nin ağırlayacağı turist ve doğal olarak kasasına koyacağı döviz geliri, bu yıl özellikle yakından izleniyor. İlk çeyrekte 5,4 milyar dolar turizm geliri elde edilirken, yaz sezonu için de beklentiler yüksek. İstanbul’a 2022 yılının 3 aylık döneminde gelen turist sayısı, yıllık bazda yüzde 135 artarak 3 milyona ulaştı.

Turizm açısından İstanbul özelinde durum değerlendirmesi yapan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, en ölü sezon olarak nitelendirilen mart ayında otellerin doluluk oranının yüzde 92’yi bulduğunu, bu oranın salgın öncesi dönemde bile yakalanamadığını vurguladı. Kompozit malzemeleri üreten sanayicileri Paris’te bir araya getiren JEC World Fuarı kapsamında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Avdagiç, mayıs ayında İstanbul’da otellerde yer bulunamadığına işaret ederek, “Birçok otel şimdiden dolmuş durumda. Toplam doluluk oranı yüzde 98’lere vardı.” dedi.

Elde ettikleri verilerin, Suudi Arabistan’dan 250 bin turist geleceğini gösterdiğini aktaran Avdagiç, haziran ve temmuz ayı için de ilginin devam ettiğini görüyoruz” diye konuştu.

“Risk almayan Avrupalının tercihi Türkiye oluyor”

Ekonomik konjonktüre ilişkin değerlendirmelerde bulunan İTO Başkanı Avdagiç, sanayi ve üretim cephesinde bir sorun yaşanmadığını, küresel çapta yaşanan gelişmeler sonrası her ne kadar iptal edilen siparişler olsa da bunların yerine yenilerinin alındığını söyledi. Uzakdoğu’da görülen yeni tip koronavirüs salgını sonrası Avrupalıların siparişler konusunda garantiye gittiğini aktaran Avdagiç, “Avrupalılar Uzakdoğu’ya yüksek sipariş vererek risk almak istemiyor. Daha küçük miktarlarda ürün alabileceği ülke olarak Türkiye’yi seçiyor. Türkiye’nin fiyat, kalite ve tedarik konusunda çok iyi bir performansı var. Ülkemizin üretim gücüyle gurur duyabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Avdagiç, Avrupa ile geçiş belgesi problemleri olduğunu anımsatarak, Uzakdoğu’daki sıkıntılardan sonra Avrupa’nın birçok ülkesinin uygulamayı kaldırdığını, Türkiye’nin tedarik anlamında ihtiyaçları karşılamasıyla burada fırsatlar doğduğunu kaydetti.

“Süreci doğru yönetirsek enflasyon düşer”

Dünya çapında artan enflasyonist baskılara yönelik görüşlerinin sorulması üzerine Avdagiç, “Türkiye’de fiyatların bu kadar hızlı artmasını gerektirecek özel bir durum olmadığını düşünüyoruz. Enflasyondaki hızlı gidişatı dikkate alarak ileriye yönelik realist olmayan artışların yapılmaması gerek. Bu noktada üreticiden tüketiciye tüm taraflara sorumluluk düşüyor. Süreci doğru yönetirsek enflasyonu önce yataya döndürüp sonra düşüşe geçirebiliriz.” diye konuştu.

“Emtiada geri dönüşe dair emare görünmüyor”

Enflasyonunun seyri açısından kritik bir parametre olan petrol fiyatlarına da değinen Avdagiç, “Önümüzdeki iki çeyrek için petrolde 135 dolar seviyeleri konuşuluyor. Yapılan çalışmalara da baktığımızda, Rusya-Ukrayna savaşının da tetiklemesi ile emtiada ulaşılan fiyatların kısa vadede geri gideceğine dair bir emare yok.” değerlendirmesini yaptı.