Rusya’da bekleme aşamasında olduklarını belirten Eren, “Ukrayna Devleti, Rus birlikleri Kiev’den çekilir çekilmez, bazı meslektaşlarımızdan Kiev’de harap olmuş köprülerin hızlı olarak projelendirilip, yapılmasının planlanmasını istedi” dedi. Eren, önceki akşam katıldığı A Para TV’deki programda şunları söyledi:
‘ŞANTİYEMİZDE CAM KIRILMADI’
“Bir insanlık dramı olan savaşın sona ermesi en büyük dileğimiz. Ukrayna’da 3 milyar dolarlık iş yapıyoruz. Birçok yerde, Ukrayna’nın doğusu, Donetsk bölgesi de dahil olmak üzere şantiyelerimiz var. Hiçbir şantiyemizde hiçbir kayıp yok. Ülkemizin yürüttüğü iki tarafla da uzlaşmacı barışcı tutumun çok önemli etkisi var. Rus askerleri, bazı şantiyelerimize girdiler. ‘Türk firmasıyız’ dedikten sonra, şantiyeleri güvenlik anlamında kolaçan ettiler ve ‘siz işinize devam edin’ deyip gittiler. Ukrayna birliklerinden gelen oldu. Aynı şekilde hiçbir şantiyemizde kırılmış cam yok.
İlginç gelişmeler var. Ukrayna Devleti, Rus birlikleri Kiev’den çekilir cekilmez, bazı meslektaşlarımızdan Kiev’de harap olmuş bazı köprülerin hızlı olarak projelendirilip, yapılmasının planlanmasını istedi. Bir an önce geri dönmeye yönelik çalışmalar Ukrayna’da başladı. Kiev’in dışarıya bağlantısını sağlayan ve yıkılmış bir köprünün projelendirmesi devam ediyor. Bir firmamız hemen görev aldı. Yapımına da başlamak için proje bittikten sonra bir süreç gerekecek.”
RUSYA’DA BEKLEME SÜRECİNDEYİZ
Eren Rusya için de şunları söyledi: “Rusya’da kurulu olan İş Bankası ve Ziraat Bankası’na gidiyorsunuz, bankalarımızın bir şubesi gibi değil, Rus Ziraat Bankası, Rus İş Bankası gibi kurulmuş ayrı bankalar. Moskova Büyükelçimiz, onların genel müdürlerinin ve ticaret ateşelerinin katılımıyla, Rusya’yı ilgilendiren meslektaşlarımızla toplantılar yaptı. Büyükelçimizin ve bankaların söylediği, bir belirsizlik sürecini yaşayacağız görünüyor. Şantiyelerimizde bir sıkıntı yok. Rus devletinden, ‘durdurun’ gibi bir durum yok. Paraları alma konusunda şu an bir bekleme var. Savaş bittikten sonra olumlu yöne gitme şansı bile olabilir. Büyükelçimizin cümlesi olarak söylüyorum.”