Havayolu şirketlerinin yetkilileri, kullanımına bugün başlanan yeni teknolojinin binlerce uçak seferinin gecikmesine yol açabileceğini ve Amerikan uçaklarının büyük bir bölümünün havalanmasını önleyebileceğini söylüyor.
5G HİZMETLERİ ABD’DE HAVACILIĞI NASIL ETKİLER?
5G radyo sinyallerine dayanıyor. ABD’de 5G için kullanılan radyo frekansları, C Bandı olarak bilinen dalga aralığının bir parçası. C Bandı, uçaklarda bulunan ve uçağın yerden yüksekliğini ölçerken, aynı zamanda güvenlik ve navigasyon sistemleri için de veri toplayan cihazların kullandığı frekanslara yakın.
5G kullanımından kaynaklanan parazitlerin bu cihazların çalışmasını etkilemesinden ve özellikle iniş sırasında sorunlara yol açmasından kaygı duyuluyor.
UÇAKLARA YÖNELİK TEHLİKE NE KADAR CİDDİ?
Muhtemelen çok ciddi. Havacılıkla ilgili teknik konularda rehberlik hizmeti sunan Amerikan RTCA şirketi, 2020’nin sonlarına doğru konuyla ilgili bir rapor yayımladı. Raporda 5G’ye geçişin ABD’deki havacılık operasyonlarını büyük oranda etkileyebileceği ve önlem alınmazsa ölüm olaylarıyla sonuçlanabilecek feci arızalara yol açabileceği belirtildi.
ABD Havacılık Düzenleme Kurumu (FAA) da kısa süre önce 5G frekansındaki dalgaların Boeing 787 Dreamliner uçaklarındaki sistemleri etkileyebileceğini bildirdi. FAA, bu nedenle iniş için yavaşlaması zorlaşan uçakların pistten çıkabileceğine işaret etti.
UÇUŞ GÜVENLİĞİ NASIL SAĞLANACAK?
Ciddi parazit riski olan durumlarda uçakların radyo frekansı ile çalışan yükseklik ölçme cihazlarını kullanmalarına izin verilmeyecek. Ancak bu, örneğin görüş mesafesinin net olmadığı durumlarda, bazı uçakların iniş kabiliyetini kısıtlayacak.
10 havayolu şirketini temsil eden Airlines for America, bunun da kötü hava koşullarında binden fazla uçak seferinin gecikmesine veya iptal edilmesine ve bazen yolcu ve nakliye uçaklarının büyük bir çoğunluğunun “yerde kalmasına” neden olabileceğini bildirdi. Airlines for America kuruluşuna göre, Amerikan uçak filosunun büyük bir kısmı operasyonlarına getirilen kısıtlamalar nedeniyle kullanılamaz hale gelecek.
5G KULLANAN DİĞER ÜLKELER DE BU KAYGILARI PAYLAŞIYOR MU?
Aynı derecede değil. Bunun nedeni, 5G teknolojisine geçişin her ülkede farklı olması. Örneğin Avrupa Birliği üyesi ülkelerde şebekeler, ABD’de kullanılması planlanandan daha düşük frekanslarda çalışıyor ve parazit riski azalıyor.
Yine de bazı ülkeler riskleri azaltmak için önlem aldı. Fransa’da havaalanları etrafında 5G sinyallerinin kısıtlandığı “tampon bölgeler” var. Parazit oluşmasını önlemek için antenlerin de aşağı doğru eğilmesi gerekiyor.
ABD’DE BAŞKA HANGİ ÖNLEMLER ALINIYOR?
ABD’deki havacılık yetkilileri şimdiden bazı önlemler aldı. FAA, yaklaşık 50 havaalanı civarındaki alanlarda 5G hizmeti sunanların faaliyetlerini geçici olarak kısıtladı. Ancak bunlar Fransa’dakine oranla çok daha küçük alanlar ve ABD’deki vericiler de çok daha güçlü.
FAA, aynı zamanda 5G ağı bulunan alanlarda hangi yükseklik ölçme cihazlarının güvenli olacağını, hangilerinin ise değiştirilmesi gerektiğini belirlemeye çalışıyor. İnişe hazırlanan uçaklara yardımcı olmak radyo frekansları yerine kısaca GPS olarak bilinen küresel konumlama sistemlerinin kullanılabileceği havaalanları da tespit edildi. Ancak havayolu şirketleri önlemleri yetersiz buluyor ve 5G ağlarının bundan etkilenen havaalanlarının 2 mil çevresinde hiç kullanılmaması gerektiğini savunuyorlar.
TELEKOM ŞİRKETLERİ NE DİYOR?
Verizon ve AT&T şirketleri 5G’ye geçişi iki kez erteledi ve havaalanları civarındaki geçici tampon bölgeleri kabul etti. Telefon şirketleri 5G’nin yaklaşık 40 ülkede kullanıldığına dikkat çekiyorlar. ABD’nin kablosuz hizmet şirketi CTIA, geçen ay havayolu şirketlerini “korku tellallığı yapmakla” suçladı ve 5G’ye geçişi geciktirmenin ekonomiye zarar vereceği uyarısında bulundu.
İNGİLTERE’DE DURUM NE?
İngiltere’de ise düzenleyici kurumlar pek endişeli görünmüyor. İngiliz Sivil Havacılık Kurumu (CAA) Aralık’ta yayımladığı bir güvenlik notunda, “5G’den kaynaklanan parazitlerin uçak sistemlerinde arızaya veya beklenmedik aksaklıklara yol açtığını gösteren doğrulanmış vakalara rastlanmadı” ifadesini kullandı.
İngiliz yetkililer, farklı ulusal telekomünikasyon stratejileri nedeniyle bazı ülkelerin tehlikeye daha açık olduğunu vurguladı. Yetkililer, daha fazla veri toplamak için uluslararası kurumlarla birlikte çalışacaklarını söylüyor.