Vodafone Enstitüsü tarafından Kantar iş birliğiyle hazırlanan Küresel Geleceğin Nabzı Sürdürülebilirliği (Global Future Pulse Sustainability) raporu yayınlandı. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 17 ülkeden 17 bin vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarının ele alındığı raporda, kişilerin iklim değişikliği hakkındaki görüşlerine yer verildi.
Araştırmaya göre, Türkiye’den ankete katılanların yüzde 75’i iklim krizine dair ciddi endişe taşırken, yüzde 85’i sürdürülebilir ürünlere daha fazla ödemeye eğilimli olduğunu belirtiyor. Dijitalleşmenin iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmede temel kaldıraç olacağına inananların oranı araştırma genelinde yüzde 64 olurken, bu oran Türkiye’de yüzde 68’e kadar çıkıyor. Diğer yandan Türk katılımcıların yüzde 89’u iklim krizini yönetmek için güçlü regülasyonlara ihtiyaç olduğunu düşünüyor.
Araştırmada Brezilya, Çin, Mısır, Fransa, Almanya, Macaristan, Hindistan, İtalya, Kenya, Romanya, Slovenya, Güney Afrika, İspanya, İsveç, Türkiye, Birleşik Krallık ve ABD yer aldı. Her ülkeden 16 yaş üstü 1.000 kişinin katıldığı araştırma kapsamında 21 Eylül – 4 Ekim 2021’de 17 bin görüşme yapıldı.
“Yeşil dönüşümün anahtarı dijitalleşme”
Yapay zeka ve nesnelerin interneti gibi dijital teknolojilerin kullanımı pek çok sektörde verimliliği artırırken emisyonların azaltılmasına önemli katkı sağlıyor. Dünya Ekonomik Forumu, dijital çözümlerin küresel emisyonları yüzde 15 azaltabileceğini ifade ediyor. Dijitalleşmenin yeşil dönüşümdeki hızlandırıcı etkisi, araştırmaya katılanlar tarafından da fark edilmiş durumda. 17 ülkede ankete katılan 25-34 yaş grubundaki 10 kişiden 7’si küresel ısınmaya karşı dijitalleşmenin kilit rol oynayacağını belirtiyor. Araştırmaya katılan dokuz Avrupa ülkesinde katılımcıların yüzde 57’si dijitalleşmenin iklim değişikliği ile mücadelede yanıtın bir parçası olduğuna inanıyor.
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, şunları kaydetti: “Dijitalleşme; enerji verimliliği, doğal kaynakların sorumlu kullanılması ve döngüsel bir ekonomi yaratmanın anahtarı olarak konumlanıyor. Vodafone Enstitüsü’nün dünya çapında yaptığı araştırma, dijitalleşmenin iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolünü göstermesi bakımından önem taşıyor. Araştırmaya göre, iklim değişikliğiyle mücadelede teknoloji ve inovasyon belirleyici kaldıraçlar olarak öne çıkıyor. Katılımcıların önemli bir bölümü dijitalleşmeyi iklim krizi ile mücadelede etkili bir çözüm olarak görüyor. Sürdürülebilir bir gelecek için iş dünyasından peşi sıra gelen karbon nötr şirketlere dönüşüm hedefleri arttıkça sektörümüze de hem kendi karbon ayak izini azaltmak hem de ihtiyaç duyulan çözümleri sağlamak açısından önemli görevler düşüyor.”
“5 milyon TL’yi aşkın yatırımla güneş enerjisi sistemleri kurduk”
Vodafone Grubu’nun, küresel karbon emisyonlarını 2040’a kadar net sıfıra düşürme taahhüdü verdiğini hatırlatan Süel, şu değerlendirmede bulundu: “Bu kapsamda biz de Türkiye’de şebekemiz ve ofislerimizde kullandığımız elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamaya başladık. Türkiye’de şebekesinin tamamında yenilenebilir enerji kullanan ilk ve tek operatör olduk. Bunun yanı sıra Adana’da ve İstanbul Esenyurt’taki teknoloji merkezlerimizde toplam 5 milyon TL’yi aşkın yatırımla güneş enerjisi sistemleri kurduk. Yenilenebilir enerji yatırımlarımıza İzmir, Tuzla ve Diyarbakır’daki teknoloji merkezlerimizle devam etmeyi planlıyoruz. Hayata geçireceğimiz yenilenebilir enerji yatırımlarıyla yıllık yaklaşık 1,451 ton karbon salımının önüne geçmeyi hedefliyoruz.Müşterilerimize sunduğumuz dijital çözümlerle de müşterilerimizin enerji verimliliğini artırırken çevresel etkilerini azaltmalarına katkıda bulunuyoruz.”