Ufuk KORCAN

Türkiye gerçekten ilginç bir ülke. Adrenalin sürekli tavan. Gündem hep hareketli. Piyasalarda son günlerde yaşananlar da aslında bu gerçeğin bir parçası. ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımlarına hazırlandığı bir sürece girerken yüksek enflasyon ortamında yapılan faiz indirimleri özellikle döviz kurlarında sert yükselişlere neden olmuştu.

Parasını hem enflasyon hem de dolardaki artış karşısında korumak isteyen TL yatırımcısının dövize yönelmesi, kurları tarihi zirvelere taşımıştı. Birçok kişi kurlardaki yükselişin süreceğini beklerken Ankara’dan gelen adım bu kez kurlarda ‘şelale’ formasyonuna neden oldu!

PİYASALARDA TARİHİ HAREKETLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günü Türk Lirası’na yatırımları teşvik edecek ‘kur korumalı mevduat’ açıklaması dolar/TL paritesinde görülmemiş bir düşüşe neden oldu. Açıklama öncesi 18.35 TL seviyelerinden işlem göre dolar açıklamayla bir anda 13.50 TL’ye indi. Perşembe günü ise dolar, 11 TL’nin altını gördü. Benzer hareketler Borsa İstanbul’da da yaşandı. 6 Ekim’de 1.371 puandan uçuşa geçen BİST 100 Endeksi, 17 Aralık’ta 2.406 puana kadar çıktı. İşte bu noktadan sonra peş peşe ‘devre kesici’ düşüşler yaşandı. Perşembe günü 1.726 puana kadar inen BİST 100 Endeksi’nde zirveye göre kayıp yüzde 25’e ulaştı.

KARTLAR YENİDEN DAĞILDI

Geldiğimiz noktada piyasalarda kartlar yeniden dağıtılmış durumda. Tasarruf sahipleri için karar vermeleri gereken yeni bir dönem başlıyor.

Bireysel yatırımcılara sunulan kur korumalı mevduat ürünü özellikle kurlardaki artış karşısında paniğe kapılıp TL varlıklarındaki erimeyi önlemek için dövize çevirenlerin bu eğilimini durduracak türde. Çünkü parasını korumalı mevduat yapanlar, 3,6,9,12 ay vadelerde, vade başı ve sonu arasında kurdaki artış faiz getirisinden yüksekse farkı alacak. Böylece kurlardaki olası yükselişten etkilenmeyecek. Bu ürünün yatırımcıları yüksek enflasyona karşı koruyup korumayacağı henüz bir soru işareti. Ancak mevcut durumda anapara riskini almak istemeyenler için alternatifi olmayan cazip bir ürün. Kısaca dolar almak yerine kur korumalı mevduat yapmak daha mantıklı.

DTH’larda çözülme başladı

Kur korumalı mevduatın TL tarafında yaşanacak olası fark Hazine tarafından karşılanırken Döviz Tevdiat Hesapları’nda (DTH) tutulan dövizlerin (dolar, euro, sterlin) TL’ye dönüşü sonrasında TL mevduata yatırılmasında farkı ödeyecek taraf ise Merkez Bankası olacak. Bu uygulama 1 defaya mahsus sadece bireysel yatırımcıları kapsıyor ve hesapların 20 Aralık’tan önce açılmış olması gerekiyor. Uygulama yaklaşık 142 milyar dolara sahip bir kesime hitap ediyor. Karar sonrasında bankacılar, DTH’larda bir miktar çözülme yaşandığını söylüyor. Bu çözülmenin devam etmesi halinde kurlarda düşüşün bir süre daha devam etmesi beklenebilir. Ama burada ilk 3 ay kritik. Çünkü TL’ye geçişlerde ağırlık vadenin 3 ayda yoğunlaşacağı yönünde. Bu süreçte kurlarda yukarı yönlü bir hareket olmaması halinde çözülme hızlanabilir. Uygulamaya elinde döviz tutanlar açısından bakarsak, TL’ye dönmek yine avantajlı duruyor. Çünkü kurun yükselmediği hatta düştüğü bir ortamda mevcut bakiyenin altına inilme riski var.

Enflasyon korumalı ürün gelir mi?

TL’ye geçişte hem faiz getirisi garanti altına alınırken olası kur yükselişlerinden kaynaklanan fark da Merkez Bankası tarafından ödenecek. Bu uygulama devam ettiği sürece kur korumalı mevduatın cazibesi sürecektir. Fakat bu kurlarda olası yukarı hareketlerde oluşacak farkın kamuya oluşturacağı yük, uzun vadede sürdürülemez. Dolayısıyla kur korumalı mevduat olduğu sürece bu üründen faydalanmak yatırımcıları risklerden koruyacaktır. Ancak bu paranın enflasyon karşısında değerinin korunacağı anlamına gelmez. Dolayısıyla bu nedenle beklenen ilginin olmaması halinde önümüzdeki dönemde enflasyon korumalı ürünleri de görebiliriz.

Dolarda düşüş sürer mi?

Son gelişmelerle birlikte 18 TL sevilesinden 11-12 TL bandına kadar gerileyen Dolar/TL paritesindeki bu düşüşün ana nedeni teknik olarak 14.45 ve 13.09 trend desteklerinin aşağı yönlü kırılması olarak açıklanabilir. Parite şu an agresif düşüş trend çizgisi altındaki seyrini sürdürüyor. Ve bu trend çizgisi altında kaldığı sürece teknik anlamda kademeli de olsa 11.03 TL seviyesi ara destek noktası olmak üzere 9.83 TL seviyelerine kadar gerileme beklentisi ortaya çıkabilir. Agresif düşüş trend çizgisinin direnç noktası şu anki fiyatla itibariyle 12.04 TL seviyelerine denk geliyor. Yani paritenin yönü bu seviyenin altında kaldığı sürece aşağı gözüküyor. Ancak paritenin tekrar 12.04 direncinin üzerine çıkması durumunda ilk aşamada 13.36 TL seviyelerine kadar bir hareketlenme riski ortaya çıkabilir. Bu arada TL’nin cazibesini artırmak için alınan son önlemler, olası yükselişlerde yeni tedbirlerin hayata geçirilebileceğinin sinyali olarak da yorumlanabilir.