Ülkemizde genç nüfusun genel nüfusa oranı yaklaşık %15 civarındadır ve bu gençlerin büyük bir kısmı kendilerini geleceğe hazırlamak için olanca güçleriyle çalışmakta, geleceklerini garanti altına almayı hedeflemektedirler.
Özellikle 1980 li yılların başlarından itibaren merhum Turgut Özal döneminde globalleşme başlamasıyla birlikte ülkemizde üniversite sayısı arttırılarak gençlerin önü daha çok açılmaya çalışılmıştır. Önceki yıllarda ise ilköğretim 5 yıl olduğu dönemlerde birçok aile çocuklarının tahsil yaptıramıyor, herhangi bir mesleğe çırak olarak başlatmak durumunda kalıyordu. Ülke nüfusumuzun artmasıyla birlikte sanayi devrimiyle birlikte yetişmiş eleman ihtiyacının artması ve köyden kente göçün başlamasıyla birlikte geç ve çocuklarımızın tahsil seviyeleri de arttı neredeyse tüm gençlerimiz üniversite mezunu olmayı hedefledi ve günümüze kadar her yıl artarak devam etti. Ülkemizin dört bir yanına dağılmış 213 tane üniversitemiz her yıl kendi branşlarında binlerce mezun vermektedir. Ancak bu kadar çok mezun gencimiz iş bulmakta zorlanmakta ve kendi mesleklerinin dışında hatta ilkokul mezunlarının yapabileceği işlerde çalışmayı kabul etmek durumunda kalmaktadır.
Ekonomik anlamda konuya bakacak olursak genç nüfus 15/24 yaş arası kişileri ihtiva etmektedir. İşgücüne katılım ise üretime katkı sağlamak olarak tanımlanabilir. İşte işgücü tanımı da buradan esinlenerek üretime katkı sağlamaktır.
Son yıllarda ekonomide yaşadığımız olumsuz koşullar nedeniyle gençlerimiz gelecekleri konusunda endişe sezinlemeye başladığından veya daha rahat bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla yurt dışına gitmenin alternatiflerini aramaktadır.
Ülkemizde uzun yıllardır söz edilen beyin göçü ile ilgili yazılı ve görsel basında birçok kez dikkatimi çeken izlenimler yaptım.
Çok basit tanımıyla beyin göçü”, kendi ülkesinde tahsil yaparak konusunda uzman olmuş, yetenekli bireylerin ülkelerini terk ederek başka ülkelere gitmesi” şeklinde tanımlanabilir.
Peki beyin göçüne sebep olan faktörler nelerdir. Kendi vatanımıza, milletimize hizmet etmek dururken neden başka ülkelere, başka milletlere hizmet ediyorlar. Bizim bilim insanına, uzman kişilere ihtiyacımız yok mu? Tabii ki var.
Beyin göçüne sebep olan faktörleri sıralamak gerekirse;
Para kazanmak hepimizin amacıdır. Hepimiz maksimum kazanç elde etmek isteriz. İşte yurt dışına gidenlerin ülkemizden ayrılma sebeplerinden biri para kazanmaktır. Yabancı ülkelerde çok para kazanıp ülkemize dönen ve hizmetlerini ülkemizde sürdüren vatandaşlarımız mevcuttur. Bu kimseler yurtdışında aldığı eğitimle, yurtdışında yaptığı deney ve araştırmalarla, yurtdışında edindiği tecrübe ile ülkemize dönüp hizmetlerini vatanımız ve milletimiz için sürdürmektedirler. Bu bireylerin bu davranışlarına beyin göçü denemez ancak bilgi dağarcığını, ufkunu açmak, daha çok verimli çalışmak için gittikleri söylenebilir.
Bir diğer konu beyin göçü ülkede milli gelirin artmasına sebep olduğu görüşüdür. Fakat ben bu görüşe katılmıyorum. Çünkü ülkemizde kalsalar milli gelirimize katkıda bulunacakları kesindir. Bildiğiniz gibi milli gelir” bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin toplamıdır”. Millî gelirin nüfus sayısına bölünmesi ile de fert başına düşen milli gelir hesaplanır. Bu tanımdan sonra yukarıdaki milli gelir artışı daha iyi anlaşılacaktır.
1960 lı yıllarda okuduklarım çerçevesinde ülkemizden Almanya’ya işçi gönderimi gündemde iken
Önemli sayıda vatandaşımız Almanya’ya işçi olarak gitmişti. İşte bu tür toplu göçler için fert başına milli gelir yükselebilir, çünkü nüfus sayısı azalmıştır. Tarihte aynı şekilde göç veren ülkeler bulunmuştur ama bu ayrı bir yazı konmuşudur.
Yukarıda Almanya örneğini verdikten sonra yaptığım izlenimleri sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim. Almanya’ya 3-4 defa iş seyahati yaptım. Tabii ki yanımda birkaç arkadaşımla birlikteydik ve tercümanları İngilizce bildiğim için sadece ben olmuştum. Almanya’da yaşayan gençlerimizin durumunu özel merakım nedeniyle araştırma fırsatı buldum. Öncelikle %10-15oranında başarılı olmuş, yönetici pozisyonunda gençlerimiz orada önemli görev üslenmişler ve iyi bir kariyer yapma fırsatı bulmuşlar. Onlara bir eleştirim veya diyeceğim asla söz konusu olamaz. Başarılı çalışmalarının devam etmesi tek dileğim olabilir ve bu kardeşlerimize benzer diğer vatandaşlarımızın da Alman çalışma hayatında yerlerini almaları beni ve bütün vatandaşlarımızı memnun edecektir. Fakat %15 in dışında kalan bir kesim var ki ne Alman ne de Türk olarak yaşamlarını sürdürmek durumunda kalmışlar. Almanca öğrenmek gereğini bile duymamışlar. Orada yaptığım araştırmalarda gördüğüm diğer konu da bizim Anadolu’da köyünden çıkmamış veya büyük şehir görmemiş gençlerimiz var ve onlar Almanya’ya gidince bocalamış ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Bazıları da işsizlik maaşı almalarından dolayı olsa gerek hiç çalışmıyorlar ve kahvelerde zaman geçiriyorlar. Almanya’da o kadar çok vatandaşımız var ki her meslekte görev almışlar. Hatta bir gün taksiye bindiğimizde şoförün Türk olduğunu hayretle öğrenmiştik. Otellerde, mağazalarda, marketlerde ve caddede yürürken bir Türk vatandaşımıza mutlaka rastlayabilirsiniz. Fakat bazıları Türkçeyi çok zor konuşuyor. Konuyu dağıtıyorum ama yurt dışında doğan çocuklarımızın bizim kültürümüzden, manevi değerlerimizden haberleri maalesef yok.
Beyin göçü özetle kalifiye elemanların başka bir ülkeye göç etmesi kısa vadede ülke için faydalı olduğu kesin değildir. Fakat kalifiye olmayan bireylerin göç etmesi, nüfusun azalmasına sebep olacağından ülkenin fert başına düşen milli gelirinin atması demek olacağından ekonomi için olumlu sonuç verecektir.
Yukarıda bahsettiğim gibi daha geniş, daha verimli çalışmak, daha çok donanıma sahip olmak için yurtdışına giden gençlerin anavatana dönerek ekonomiye katma değer yaratması, kişinin yurt dışında kendisini geliştirdiği, uzman olduğu konu ile ilgili olarak anavatanına dönerek birikimlerini kullanması, ülke ekonomisinde ciddi katkılar sağlayacaktır.
2005 yılında bir sektörde çalıştığım sırada Almanya ve Fransa’da gittiğim fabrikalarda aldığım kısa süreli eğitimler, orada yaptığım araştırmalar bile kısa süreli olmasına rağmen Türkiye’ye döndüğümde çalıştığım işletmeye yaptığım üretim önerileri büyük katkı sağlamıştı. Öyle ki Türkiye’de olmayan bir sistemin üretimini önermiştim ve bizim arkamızdan rakipler de aynı ürünü üretim programlarına almışlardı. Ürünün satışı ise yüksek seviyelere ulaşmıştı. Şimdi neredeyse tüm tüketiciler söz konusu ürünü kullanmaktalar.
Bir fizik bilimini ele alırsak; atom parçacıklarından güneş ışığına kadar pek çok konuyu içeren bir bilim dalıdır. Türkiye’de üniversitelerde fizik eğitimi alan öğrencilerimizin birçoğu öğretmenlik yapmakta çareyi buluyorlar. Bunun nedeni çalışma alanı olmamasındandır.
Aynı şekilde Uçak mühendisliği bölümü de çalışma alanı pek yoktur. Son yıllarda yerli uçak sanayi gelişmekte olduğundan önümüzdeki süreç bu konuda beyin göçünü durdurabilir.
Fizik ve uçak mühendisliği örnekleri çoğaltılabilir. Çalışma alanı bulamayan bu mezunlar çözümü yurt dışında iş aramakta buluyorlar ve kendilerince haklılar. İşte beyin göçü burada zorunlu duruma gelmektedir. Öte yandan akademik kariyer yapan öğrencilerimiz örneğin doçent olmadan önce en az 6 ay süreyle yurtdışına eğitim için gönderilmektedir ve bu eğitim devlet tarafından karşılanmaktadır. Amaç geleceğin profesörlerinin yurt dışındaki eğitim anlayışını kavraması, konusu ile ilgili araştırma fırsatı verilmesi gibi bilimsel nedenlerdir.
TÜİK tarafından yayınlanan 2023 yılı gençlik istatistikleri aşağıdadır.
Türkiye nüfusunun %15,1’ini genç nüfus oluşturdu
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 872 bin 39 kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun %15,1’ini oluşturdu. Genç nüfusun %51,3’ünü erkek nüfus, %48,7’sini ise kadın nüfus oluşturdu. Birleşmiş Milletler tanımına göre 15-24 yaş grubunu içeren genç nüfus, 1950 yılında toplam nüfusun %20,8’ini oluştururken bu oran 2013 yılında %16,6 ve 2023 yılında %15,1 oldu.
Nüfus projeksiyonlarına göre genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2030 yılında %14,0, 2040 yılında %13,4, 2060 yılında %11,8 ve 2080 yılında %11,1’e düşeceği öngörüldü.
Kaynak: TÜİK, Genel Nüfus Sayımları, 1935-1990
TÜİK, Nüfus Tahminleri, 2000
TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2007-2023
TÜİK, 2018 Nüfus Projeksiyonları, 2030-2080
Türkiye’nin genç nüfus oranının Avrupa Birliği üye ülkelerinden yüksek olduğu görüldü
Türkiye’nin genç nüfus oranının %15,1 ile Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin genç nüfus oranlarından daha yüksek olduğu görüldü. AB üyesi 27 ülkenin genç nüfus oranları incelendiğinde, 2023 yılında genç nüfus ortalaması %10,6 oldu. AB üye ülkeleri arasında en yüksek genç nüfus oranına sahip olan ülkelerin sırasıyla %12,5 ile İrlanda, %12,3 ile Hollanda ve %12,2 ile Danimarka olduğu görüldü. Genç nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla %8,9 ile Bulgaristan, %9,5 ile Litvanya ve Slovenya, %9,7 ile Polonya ve Letonya olduğu görüldü.
Kaynak: Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) Veri Tabanı, 2023
TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2023
Genç nüfus oranının en yüksek olduğu il %21,5 ile Hakkâri oldu
ADNKS sonuçlarına göre 2023 yılında genç nüfus oranının en yüksek olduğu il, %21,5 ile Hakkâri oldu. Bu ili %21,1 ile Şırnak ve Siirt, %20,2 ile Bayburt izledi.
Kaynak: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2023
Genç nüfus oranının en düşük olduğu il %12,1 ile Balıkesir oldu. Bu ili %12,2 ile Muğla ve %12,4 ile Ordu izledi.
Genç nüfusun %30,3’ünün 15-17 yaş grubunda yer aldığı görüldü
Genç nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2023 yılında genç nüfusun %30,3’ünün 15-17 yaş grubunda, %19,4’ünün 18-19 yaş grubunda, %29,4’ünün 20-22 yaş grubunda ve %20,9’unun ise 23-24 yaş grubunda yer aldığı görüldü.
Kaynak: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2023
Beklenen yaşam süresi 15 yaşındaki gençler için 63,5 yıl oldu
Hayat Tabloları, 2020-2022 sonuçlarına göre doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için 77,5 yıl, erkekler için 74,8 yıl ve kadınlar için 80,3 yıl oldu.
Türkiye’de çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki gençler için beklenen yaşam süresinin 63,5 yıl, erkekler için 60,8 yıl ve kadınlar için 66,2 yıl olduğu görüldü. Diğer bir ifade ile 15 yaşına ulaşan genç kadınların genç erkeklerden ortalama 5,4 yıl daha fazla yaşayacağı tahmin edildi.
Kaynak: TÜİK, Hayat Tabloları, 2020-2022
Evli olan genç kadınların oranı, evli olan genç erkeklerin oranının 3,6 katı oldu
Genç nüfus yasal medeni duruma göre incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu görüldü. Genç erkek nüfusun 2023 yılında %96,4’ünün hiç evlenmemiş, %3,5’inin evli, %0,1’inin boşanmış olduğu görülürken genç kadın nüfusun %86,8’inin hiç evlenmemiş, %12,7’sinin evli, %0,4’ünün ise boşanmış olduğu görüldü.
Türkiye’de 2021/’22 öğretim yılında %44,7 olan yükseköğretim net okullaşma oranı, 2022/’23 öğretim yılında %46,0’a yükseldi. Yükseköğretim net okullaşma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde bu oran %40,3’ten %41,1’e kadınlarda ise %49,2’den %51,2’ye yükseldi.
Kaynak: Millî Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim İstatistikleri, Örgün Eğitim, 2022/’23
Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı %22,5 oldu
Hane halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre gençlerde işgücüne katılma oranı, 2022 yılında %43,8 iken 2023 yılında %45,6 oldu. Genç erkeklerde işgücüne katılma oranı 2022 yılında %56,2 iken 2023 yılında %57,4, genç kadınlarda ise bu oran 2022 yılında %31,0 iken 2023 yılında %33,1 oldu.
Gençlerde işsizlik oranı, 2022 yılında %19,4 iken 2023 yılında %17,4 oldu. Genç erkeklerde işsizlik oranı 2022 yılında %16,4 iken 2023 yılında %14,3, genç kadınlarda ise bu oran 2022 yılında %25,2 iken 2023 yılında %23,2 oldu.
Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2022 yılında %24,2 iken 2023 yılında %22,5 oldu. Genç erkeklerde ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı 2022 yılında %16,4 iken 2023 yılında %15,6, genç kadınlarda ise bu oran 2022 yılında %32,3 iken 2023 yılında %29,8 oldu.
Kaynak: TÜİK, Hane halkı İşgücü İstatistikleri, 2023
İstihdamdaki gençlerin %55,3’ü hizmet sektöründe yer aldı
Hane halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre genç nüfusun istihdam oranı, 2022 yılında %35,3 iken 2023 yılında %37,7’ye yükseldi. Genç erkeklerde istihdam oranı 2022 yılında %46,9 iken 2023 yılında %49,2, genç kadınlarda ise bu oran 2022 yılında %23,2 iken 2023 yılında %25,4 oldu.
Genç nüfusun istihdamı sektörlere göre incelendiğinde, istihdam edilen gençlerin 2023 yılında %13,6’sının tarım sektöründe, %31,1’inin sanayi sektöründe, %55,3’ünün ise hizmet sektöründe yer aldığı görüldü. İstihdam edilen genç erkeklerin %12,5’inin tarım sektöründe, %36,7’sinin sanayi sektöründe, %50,8’inin hizmet sektöründe yer aldığı görülürken genç kadınların %15,8’inin tarım, %19,6’sının sanayi, %64,6’sının ise hizmet sektöründe yer aldığı görüldü.
Genç nüfusun obezite oranı artı
Türkiye Sağlık Araştırması sonuçlarına göre boy ve kilo değerleri kullanılarak hesaplanan vücut kitle indeksi incelendiğinde, 2019 yılında genç nüfusun obezite oranı %4,6 iken bu oran 2022 yılında %5,0 oldu. Genç nüfusun obezite oranı cinsiyete göre incelendiğinde, genç erkeklerde 2019 yılında bu oranın %4,8 iken 2022 yılında %5,3’e, genç kadınlarda ise 2019 yılında %4,5 iken 2022 yılında %4,6’ya yükseldiği görüldü.
Diğer taraftan, 2019 yılında genç nüfusta normal kilolu olanların oranı %64,3 iken bu oran 2022 yılında %65,6 oldu. Normal kilolu genç nüfus oranı cinsiyete göre incelendiğinde, genç erkeklerde 2019 yılında %64,3 iken bu oran 2022 yılında %66,0, genç kadınlarda ise 2019 yılında %64,3 iken 2022 yılında %65,3 oldu.
Kaynak: TÜİK, Türkiye Sağlık Araştırması, 2019, 2022
Gençlerde günde bir kere ya da daha fazla meyve tüketme sıklığı azaldı
Türkiye Sağlık Araştırması sonuçlarına göre 2019 yılında gençlerde günde bir kere ya da daha fazla meyve tüketme sıklığı %40,3 iken bu oran 2022 yılında %28,4’e düştü. Gençlerde günde bir kere ya da daha fazla meyve tüketme sıklığı cinsiyete göre incelendiğinde, genç erkeklerde 2019 yılında %37,9 iken bu oran 2022 yılında %27,0, genç kadınlarda ise 2019 yılında %42,7 iken 2022 yılında %29,9 oldu.
Kaynak: TÜİK, Türkiye Sağlık Araştırması, 2019, 2022
Gençlerde günde bir kere ya da daha fazla sebze ya da salata tüketme sıklığı azaldı
Türkiye Sağlık Araştırması sonuçlarına göre 2019 yılında gençlerde günde bir kere ya da daha fazla sebze ya da salata tüketme sıklığı %49,1 iken bu oran 2022 yılında %35,1’e düştü. Gençlerde günde bir kere ya da daha fazla sebze ya da salata tüketme sıklığı cinsiyete göre incelendiğinde, genç erkeklerde 2019 yılında %44,7 iken bu oran 2022 yılında %33,5, genç kadınlarda 2019 yılında %53,7 iken 2022 yılında %36,7 oldu.
Kaynak: TÜİK, Türkiye Sağlık Araştırması, 2019, 2022
Genel sağlık durumundan memnun olduğunu belirten gençlerin oranı %86,8 oldu
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 18 ve daha yukarı yaştaki bireylerin genel sağlık durumlarından memnuniyet oranı 2022 ve 2023 yıllarında %69,2 oldu. Genç nüfusun genel sağlık durumundan memnuniyet oranı ise 2022 yılında %84,8 iken 2023 yılında %86,8’e yükseldi. Bu oran 2023 yılında genç erkeklerde %89,1, genç kadınlarda ise %84,4 oldu.
Kaynak: TÜİK, Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2022, 2023
Gençlerin %54,0’ı mutlu olduğunu belirtti
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 2023 yılında 18 ve daha yukarı yaştaki bireylerden kendini mutlu hissettiğini belirtenlerin oranı %52,7 iken kendini ne mutlu ne mutsuz hissettiğini belirtenlerin oranı %33,6, kendini mutsuz hissettiğini belirtenlerin oranı ise %13,7 oldu.
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 2023 yılında 18-24 yaş grubundaki genç nüfus içinde kendini mutlu hissettiğini belirtenlerin oranı %54,0 iken kendini ne mutlu ne mutsuz hissedenlerin oranı %33,3, kendini mutsuz hissettiğini belirtenlerin oranı ise %12,7 oldu.
Kendini mutlu olarak hisseden 18-24 yaş grubundaki erkek nüfusun oranı %52,7 iken kendini ne mutlu ne mutsuz hissettiğini belirtenlerin oranı %34,2, kendini mutsuz hissettiğini belirtenlerin oranı ise %13,2 oldu. Kendini mutlu hissettiğini belirten 18-24 yaş grubundaki genç kadın nüfusun oranı %55,4 iken kendini ne mutlu ne mutsuz hissedenlerin oranı %32,4, kendini mutsuz hissettiğini belirtenlerin oranı ise %12,2 oldu.
Kaynak: TÜİK, Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2023
Gençlerin mutluluk kaynağı olarak sağlık, ilk sırada yer aldı
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 2023 yılında gençlerin mutluluk kaynağı olan değerler arasında %45,5 ile sağlık, ilk sırada yer aldı. Bunu, %23,7 ile başarı, %12,6 ile sevgi izledi. Mutluluk kaynağı cinsiyete göre incelendiğinde, genç erkeklerde %42,3 ile ilk sırayı sağlık alırken bunu %25,6 ile başarı ve %15,5 ile para takip etti. Genç kadınlarda ise %49,0 ile ilk sırayı sağlık alırken bunu %21,7 ile başarı ve %16,6 ile sevgi takip etti.
Kaynak: TÜİK, Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2023
Gençlerin %75,2’si işinden memnun olduğunu belirtti
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 2023 yılında, gençlerin %75,2’si çalıştığı işinden memnun olduğunu, %47,8’i elde ettiği kazançtan memnun olduğunu belirtti. Genç erkeklerde çalışılan işten duyulan memnuniyet oranı %75,6, elde edilen kazançtan memnuniyet oranı %48,6 olurken genç kadınlarda ise bu oranlar %74,4 ve %46,1 olarak gerçekleşti.
Gençlerin %65,5’i almış olduğu eğitimden memnun olduğunu belirtti
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 2023 yılında, gençlerin %65,5’i şimdiye kadar almış olduğu eğitimden memnun olduğunu belirtti. Bu oran genç erkeklerde %62,1 iken genç kadınlarda %69,2 oldu.
İnternet kullanan gençlerin oranı %97,5 oldu
Hane halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre İnternet kullanım oranı, 16-24 yaş grubundaki genç nüfusta 2022 yılında %96,9 iken 2023 yılında %97,5 oldu. İnternet kullanım oranı, genç erkeklerde 2022 yılında %97,6 iken 2023 yılında %98,4, genç kadınlarda ise 2022 yılında %96,1 iken 2023 yılında %96,6 oldu.
Kaynak: TÜİK, Hane halkı Bilişim Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırması, 2013-2023
AÇIKLAMALAR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2012 yılından itibaren özel günlerde günün önemine atfen haber bülteni yayımlamaya başlamıştır. Etkin gençlik politikaları üretmenin önündeki engelleri aşma ve kalıcı çözüm sağlayacak yapısal değişiklikleri gerçekleştirme doğrultusunda atılacak en önemli adım, ülkemizdeki gençlerle ilgili eğitim, sağlık, işgücü, yaşam memnuniyeti vb. konularda politikaların üretilmesidir.
Bu alanda gerekli politikaların oluşturulması ve oluşturulan politikaların sağlıklı bir şekilde izlenebilmesi amacıyla, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” çerçevesinde genç nüfusa özel olarak hazırlanan bu haber bülteninde yer alan veriler, TÜİK tarafından gerçekleştirilen sayım ve araştırmalar ile idari kayıtlardan yararlanılarak derlenmiştir. Kaynak: TÜİK
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar